Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-05-2008, 04:04   #6
Kullanıcı Adı
dildade
Standart KURAN-I KERİM MEALİ: YUNUS SURESİ
51. Başınıza belâ geldikten sonra mı O'na iman edeceksiniz, şimdi mi? (Çok geç). Halbuki onu (azabın gelmesini) istemekte acele ediyordunuz?

Allah’ın, iman etmek için bir fırsat olarak verdiği emniyet ve rahatlık içinde şımaran inkarcılar bu emniyet ve rahatlığın ebedi olduğunu zannedercesine azgınlıklarına devam eder ve dinin azap tehditleriyle alay ederek “Eğer böyle bir azap varsa hemen gelse ya!” gibi sözlerle güya böyle bir azabın aslı olmadığını iddia ederler. Fakat, yukarıdaki ayet açıkça bildiriyor ki, iman, bir hürriyet ve serbetlik içinde gerçekleşirse kıymet taşır. Azap ile karşı karşıya kaldıktan sonra inanmanın bir kıymeti yoktur.


52. Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, "Ebedî azabı tadın!" denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?
53. "O (azap) bir gerçek midir?" diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabbime andolsun ki o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz.
54. (O zaman) zulmeden herkes yeryüzündeki bütün servete sahip olsa (azaptan kurtulmak için) elbette onu feda eder. Ve azabı gördükleri zaman için için yanarlar. Aralarında adaletle hükmolunur ve onlara zulmedilmez.
55. Bilesiniz ki, göklerde ve yerde olan her şey Allah'ındır. Yine bilesiniz ki, Allah'ın vâdi haktır, fakat onların çoğu bilmez.
56. O hem diriltir hem de öldürür ve yalnız O'na döndürüleceksiniz.
57. Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.

Bu ayette Kur’an’ın dört güzel özelliği anlatılmaktadır. Şöyle ki: Kur’an-ı Kerim’in bütün iyi ve kötü huyları bildirmesi ve insanları güzel ahlaka teşvik etmesi en güzel bir öğüttür; kalpleri manevi hastalıklar içinde bırakacak olan inkarcılık, şirk ve münafıklıktan insanları alıkoyması ve güzel inançlar ile ruhları tedavi etmesi de bir şifadır; mutluluk yollarını insanlığa göstermesi ve onları bu yola iletmesi de hidayettir; nihayet insanları iman nuruna kavuşturması ve onlara ebedi mutluluğu kazandırması da sırf rahmettir.


58. De ki: Ancak Allah'ın lütfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinsinler. Bu, onların (dünya malı olarak) topladıklarından daha hayırlıdır.

Übey b. Ka’b’ın nakline göre Allah Resulü bu ayeti okudu ve onda geçen “Allah’ın lütuf ve rahmeti”ni, Kur’an-ı Kerim ve İslam olarak açıkladı. Diğer bir tefsire göre lütuf İslam, rahmet ise müslümanlara vadedilen nimetlerdir.


59. De ki: Allah'ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?
60. Allah'a karşı yalan uyduranların kıyamet günü (âkıbetleri) hakkındaki kanaatleri nedir? Şüphesiz Allah insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler.

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla