Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-06-2008, 04:33   #6
Kullanıcı Adı
dildade
Standart KURAN-I KERİM MEALİ: HACC SURESİ
51. Ayetlerimiz hakkında (onları tesirsiz kılmak için) birbirlerini geri bırakırcasına yarışanlara gelince, işte bunlar, cehennemliklerdir.
52. (Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Bu ayet, peygamberlerin dahi yanılabileceğini, ancak Allah’ın onları yanılgıdan ve şeytanın vesvesesinden koruduğunu, böylece peygamberlerin, tebliğlerini kusursuz bir şekilde yapma imkanına kavuştuklarını anlatmaktadır. Bir tefsire göre de ayetin manası şöyledir: “...O, vahyedileni okuduğu zaman şeytan dinleyenlerin kalplerine batıl şüphe ve ihtimaller getirir.”


53. (Allah, şeytanın böyle yapmasına müsaade eder ki) kalplerinde hastalık olanlar ve kalpleri katılaşanlar için, şeytanın kattığı şeyi bir deneme (vesilesi) yapsın. Zalimler, gerçekten (haktan) oldukça uzak bir ayrılık içindedirler.
54. Bir de, kendilerine ilim verilenler., onun (Kur'an'ın) hakikaten Rabbin tarafından gelmiş bir gerçek olduğunu bilsinler de ona inansınlar, bu sayede kalpleri huzur ve tatmine kavuşsun. Şüphesiz ki Allah, iman edenleri, kesinlikle dosdoğru bir yola yöneltir.
55. İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahut da (kendileri için hayır yönünden) kısır bir günün azabı gelinceye kadar onun (Kur'an) hakkında hep şüphe içindedirler.

Müfessirlere göre, ayette belirtilen “ansızın gelecek olan saat”, ölüm veya kıyamet; kafirler için “hayır yönünden kısır olan gün” ise müşriklerin tam bir yenilgiye uğradığı Bedir savaşı günü ya da benzeri gelmeyecek olan kıyamet günüdür.


56. O gün, mülk Allah'ındır. İnsanlar arasında hüküm verir. (Bu hüküm gereği) iman edip iyi davranışlarda bulunanlar Naîm cennetlerinin içindedirler.
57. İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
58. Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen yahut ölenleri hiç şüphesiz Allah güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, evet O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
59. Allah onları, herhalde memnun kalacakları bir girilecek yere sokacaktır. Allah, kesinlikle tam bir bilgi sahibidir, halîmdir.
60. İşte böyle. Her kim, kendisine verilen eziyetin dengi ile karşılık verir de, bundan sonra kendisine yine bir tecavüz ve zulüm vaki olursa, emin olmalıdır ki, Allah ona mutlaka yardım edecektir. Hakikaten Allah çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir.

Kur’an-ı Kerim, muhtelif vesilelerle bağışlamanın üstünlüğünü ifade buyurmuş, Al-i İmran suresinin 134. Ayetinde de görüldüğü gibi affetmeyi, iman ve ahlak timsali olan takva sahiplerinin belli başlı sıfatlarından biri olarak kabul etmiştir. Ancak, yukarıdaki ayet gösteriliyor ki, affetmek, uyulması zorunlu bir emir değildir. Böylece Kur’an, zulme uğrayan bir kimsenin, buna karşılık verme hakkını mahfuz tutmuş; bununla beraber, kötülük edene, ettiği kadarıyla karşılık vermek, yani suç ve ceza dengesini muhafaza etmek gerektiğine de özellikle işaret buyurmuştur.
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla