EN GÜZEL AŞK HİKAYESİ
bununla ilgili çok güzel bir anekdotta ben okumuştum...
hz. hatice ile nişanlandığı zaman efendimiz...
o zamanlar henüz evli değiller ve efendimiz ticaret kervanları işletiyor...
işlettiği kervanlardan biride hatice annemize ait...
yola çıkmadan önce diğer kervan sahipleri,kervanlarını işletenlere en değerli
hediyeleri sunuyor ve hayırlı yolculuklar dileyip,uğurluyor...
gökyüzünde melekler sevinç ve merak içinde...
Allahın,rasulune akd ettiği hanımı ona acaba ne hediyeler sunarak uğurlayacak?
en sevgiliye,sevgili olan ve o en sevgili....
oysa hz. hatice uğurlamaya bile gelmiyor...
sadece hizmetcisi ile birlikte bir kaç parca değersiz kıyafet ve çok azda yolluk erzak gönderiyor...
allah rasulu hüzün ve gözyaşları ile akrabaları,amcası,arkadaşları ile vedalaşıyor...
allah rasulu mahsun..
melekler mahsun...
ve hatice orda yok....
melekler Rabbi kerime iltica ediyor;
yarabb bu ne hikmettir..?hani bu hatice değilmiydi muhammed'e candan gönül veren...?
neden bu değersiz yolluklar ve neden bu uğurlamaya bile gelmeyiş....?
Allah.....
Alemlerin rabii ve halıkı olan Allah....
tüm mekke gözyaşlarına boğulurken...
melekler bile lerzeye gelip mahsun olurken....
Cenab-ı Allah anlayamacağımız,bilemeyeceğimiz mukaddes varlığı ile tebessüm ediyor...
metinde gecen ifade aynen şöyleydi yanlış hatırlamıyorsam;
Allah tebessüm buyurdu ve peh peh diye keyifle başlayan bir cevap verdi meleklerine...
"siz karışmayın....o iki sevdalı arasındaki muhabbetin sırrını siz bile anlayamaz ve bilemezsiniz..."
Evet...
sırdır,muhabbet sırrıdır sahiden de..
zira Allah rasulu hatice ile nişanlıdır ve haticeden yaşca genctir...
üstelik işlettiği kervanlar arasında hatice annemizin kervanıda vardır...
hz. hatice öyle ince düşünüşlü,öyle hesapsız ve temiz bir yürektir ki...
mekkeliler "muhammed kendinden büyük nişanlısının kervanını işletiyor,haticede ona değerli hediyler yolluyor"demesn diye....
Muhammed'in (adına başlarımız feda) gönlü bu sözlerle incinip kırılmasın diye....
gururuna kimse dil uzatamasın diye....
o en sevgili üzülmesin diye....
uğurlamada bulunmamış ve o uğurlamada hediyeler yollamamıştır sevdiğine...(sevdiğimize..)
zira kervan mekkeden çıkıp biraz uzaklaştıktan sonra Hz.hatice annemizin özel hzimetcisi Efendimizin
yanına yaklaşır ve şöyle der;
"Efendim..bu revanlı deve,bu değerli giysiler ve bu bohça içindeki has hatıralar Hatice-tül kubra'nın emri ile size tahsis edilmiştir...
öyle ki..
elinden gelse,güneş dahi mubarek teninize doğrudan temas etmesin diye,bir bulutu size tahsis edecekti..."
işte dostlar....
hediyeler sevgi sözcükleri...aşk nameleri her sevdada bulunurda....
Allah'ın dahi meleklerine "muhabbet sırrıdır,siz bilmezsiniz" diyeceği kadar karşılıksız....
temiz...
böylesine bir saf aşk ve sadakat...
böylesine bir yürek adayışı....
duydunuz mu hiç?
yaşadıkları ve yaşattıkları iğrenç işretliklere aşk denen kutsi kelimeyi veren çağımızın zavallılarına..
(ve önce kendime)
ibret olsunda...
yaşadığımız boş muhabbetlerden..
o her telefon acısımızda "aşkım" diye aşk kelimesini ucuzlatışımızdan utanalım..
biz kim...
aşkın adını anmak kim...?
böyle aşıklar görmüşken yeryüzü.....
Rabbim ahiret yurdunda o aşıklara aşık olup kurtulanlardan eylesin cümlemizi....
|