Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-14-2008, 17:19   #2
Kullanıcı Adı
sumeyra_tonkal
Standart PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.)'İN İBADETLERİ
KUR'ÂN OKUMALARI

Kur'ân sadece okunmak için inmemiştir. O, bir hayat kitabıdır. Onu Rasûlullah hayata tatbik etmiştir. Zîrâ Rasûlullah'ın ahlakı Kur'ân'dı. Kur'ân'ın emrettiğini yapmış, yasakladığından da kaçınmıştır.

Güzel bir sese sahip olan Hz. Peygamber, daima o güzel sesi ile Kur'ân-ı Kerim'i okumuş ve onun emirlerini ilk önce kendisi tatbik etmiştir. Hz. Peygamber Kur'ân-ı Kerim'i bir çok usûl dahilinde okumuş ve öyle okunmasını tavsiye etmiştir. Bunlardan birisi de onu tertîl ile okumaktır. Tertîl, dura dura, anlaya anlaya okumaktır. Nitekim Ümmü Seleme, Hz. Peygamberin okumasının bu şekilde olduğunu şöylece izah eder: "O'nun kıraati açık, tane tane ve harf harf idi". Bu okuyuş müstehabdır. Hatta Kur'ân'ın manasını anlamayan yabancı kimse bile böyle okumalıdır. Zîrâ bu okuyuş şekli Kur'ân'a daha çok hürmeti icab ettirdiği gibi, hızlı okuyuştan kalbe daha tesirlidir.

Güzel ses ile Kur'ân'ı okumak makbuldür. Nitekim Abdullah b. Muğaffal: "Hz. Peygamberin devesinin üzerinde el-Feth sûresini yumuşak bir kıraatle tercî yaparak okuduğunu duydum" der. Tercî, makamla okuyanların kıraatlarında olduğu gibi, sesi boğazda döndürmektir. Bir çeşit güzel okuyuştur. Hz. Peygamber “Kur'ân'ı sesinizle süsleyiniz” buyurmuştur.

Diğer bir okuyuş usûlü de, Kur'ân-ı Kerim'i hüzünle okumak ve öylece dinlemektir. Hz. Peygamber onu hüzünle okumuş ve öylece de dinlemiştir. Abdullah b. Mes'ud der ki: "Hz. Peygamber, bana "Kur'ân oku, dinleyeyim" dedi. Ben de "Nasıl olur? Kur'ân sana iniyor; ben sana nasıl okuyayım?" dedim. O, "Evet" dedi. Ben de "en-Nisâ sûresini" okudum. Ta ki "fekeyfe izâ ci'nâ minkülli ümmetin..." âyetine kadar okudum. O, "yeter" dedi. Bir de ne göreyim, o sırada O'nun gözlerinden yaşlar akıyordu."

Hz. Peygamber Kur'ân-ı Kerim'i bazen gizli, bazen de sesli olarak okumuştur. Hz. Aişe, Hz. Peygamberin Kur'ân-ı Kerim'i hem gizli, hem de sesli okuduklarından bahseder.

Hz. Peygamber Kur'ân-ı Kerim'den her gün bir miktar okumuş, hepsini kısa bir müddet içerisinde hatmetme yoluna girmemiştir.

Kur'ân-ı Kerim okumaktan maksat, sadece terennüm değildir. Nitekim Hz. Peygamber bir hadislerinde: "Seni fenalıktan men ettiği müddetçe Kur'ân'ı oku, eğer kötülükten alıkoymuyorsa Kur'ân okumuş sayılmazsın." buyurmaktadır. Ayrıca, "Kur'ân'ın haram ettiği şeyleri helal tanıyan, Kur'ân'a iman etmemiştir." hadisleri de, asıl olanın Kur'ân'ı tatbik etmek olduğunu göstermektedir.
  Alıntı ile Cevapla