|
Tarihimizdeki Önemli Savaşlar...
Çeşme Vakası
6 Temmuz 1770’te, Çeşme limanında Osmanlı donanmasıyla Rus donanması arasında yapılan deniz muharebesi.
1768’de Başlayan Osmanlı-Rus Savaşında, Rusların Baltık donanması, İngiltere’ye uğrayıp, İngiliz Amirali Elfinstan ile bir miktar kuvvet alarak Akdeniz’e gelmiş ve Ege Denizinde harekâta girişmişti. Kapdân-ı deryâ Hüsâmeddîn Paşa kumandasındaki Osmanlı donanması, Çeşme’den Çanakkale’ye dönmek için Koyun Adaları civarından geçerken kalyonlardan birinin direği kırıldı. Bunun üzerine bütün donanma, bu direğin tamiri için Toprak Adası önünde durdu (4 Temmuz 1770). Ertesi gün sabahın erken saatlerinde, 18 parçadan meydana gelen Rus Donanması, Koyun Adaları önünde görüldü. Otuz parçadan ibaret Osmanlı Donanması, Çeşme’nin kuzeyindeki Kayalık Burun ile Toprak Adası civarında demirlemişti. Üç fırka, Osmanlı Donanmasının sağ kanadına hücum etti. Amiral Spiridov ve Orlov’un bindikleri kalyon ile Cezayirli Hasan Bey'in kalyonu arasında şiddetli bir çarpışma oldu. Ağır yara alan Rus gemisi, kendini idare edemeyerek Osmanlı kalyonunun üzerine düştü. İki taraf askerleri arasında şiddetli bir vuruşma başladı. Ruslar, Osmanlı gemisini ateşe verdiler. Fakat kendi gemileri de ateş almıştı. Biraz sonra iki gemi birbirinden ayrılmış, Rus kalyonu havaya uçmuş ve Türk gemisi de alevler içinde Osmanlı gemilerine doğru, gitmeye başlamıştı. Bunun üzerine Osmanlı donanması, Çeşme limanı yönüne çekildiği gibi, Elfinstan’ın gemileri de açılmaya mecbur kaldı. Cafer Bey filosunun Çeşme limanına girdiğini gören bütün Osmanlı gemileri onu takip ederek, limana girip birbirlerine yakın demir attılar. Hüsameddin Paşa, bazı tedbirlerle emniyet altına aldığı donanmaya, düşmanın artık taarruz edemeyeceğini zannediyordu. Cezayirli Hasan Bey, donanmanın tehlikede olduğunu Kapdân-ı deryâya söylemiş, fakat onu ikna edememiştir. Öte yandan Rus donanması komutanı Orlov, İngilizlerin derhal Osmanlı donanmasına hücum edilmesi teklifini kabul etti. 6 Temmuz 1770 gecesi Rus donanması, Çeşme limanı gönüne gelerek, Osmanlı gemilerini topa tuttular, İngiliz subaylarından Greig’in hazırladığı ateş gemileri limana girdi. Greig filosundan atılan bir humbaradan Osmanlı gemileri tutuştu. Bu suretle başlayan yangın, gemilerin birbirinin üstüne düşmesinden dolayı, süratle ilerlediğinden, birkaç saat içinde, hemen hemen bütün donanma mahv oldu. 7 Temmuz sabahı, ateşten kurtulan bir kalyon ile birkaç küçük gemi, limandan çıkarken, Rusların eline geçti. Kapdân-ı deryâ Hüsameddin Paşa, gemisiyle Sakız Adasına sığındı. Çok geçmeden de görevinden azledildi. Cezayirli Hasan Paşa, gemisinin havaya uçmasına rağmen kurtulmayı başardı. Çeşme Savaşının ardından Limni Adasını kuşatan Orlov, Cezayirli Hasan Paşaya yenilerek çekilmek zorunda kaldı
__________________
Navarin Savaşı (Fâciası)
20 Ekim 1827 tarihinde, Fransa, İngiltere ve Rusya müttefik filolarının, Navarin’deki Osmanlı-Mısır donanmasına baskını. On dokuzuncu yüzyılda İslâm âleminin en büyük, dünyanın ise büyük güçlerinden olan Osmanlı Devleti'nin varlığı, Hıristiyan ve sömürgeci devletleri rahatsız ediyordu. Sömürgeci devletlerin dünya hakimiyetine; sultanları, aynı zamanda İslâm âleminin lideri demek olan halifelik sıfatına da sahip Osmanlı Devleti, engel oluyordu. Osmanlı Devletini bölüp, parçalayıp, yıkmak için, tebaadan olan Rumları; Türklere karşı kışkırtıyorlardı. Rumların yaptıkları vahşetleri, sanki Osmanlılar yapmış gibi propaganda yaparak lehlerinde kamuoyu meydana getirdiler. Bütün Hıristiyan ahaliye olduğu gibi, Yunanistan’daki Rumlara da, kavmiyetçilik ideolojisiyle isyan fikrini aşıladılar.
Masonik esaslara ve şifrelere göre teşkilâtlanan ve faaliyetlerini arttıran fesat cemiyetleri, Avrupa’da ve Rusya’da bulunan Rum sermâyedarlar tarafından destekleniyordu. Neticede, Osmanlı İmparatorluğu yerine Bizans'ı diriltmek hayaliyle, Yunan isyanları başladı. Osmanlı Devleti, içişlerindeki gelişmeleri kontrol etmek için, Yunanistan’daki tedbirlerini arttırdı. 1821 yılında Mora’da, Rum isyanı çıktı. Devrin Osmanlı Sultanı İkinci Mahmud Han, Mora İsyanını bastırmakla Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'yı vazifelendirdi. Mehmed Ali Paşanın oğlu İbrahim Paşa; Mora’daki Rum âsileri, Rus subay ve askerleriyle, Avrupa devletlerinin gönüllü hümanistlerini mağlup edip, bölgeden attı. Bu durum Fransa, İngiltere ile Rusya’nın birlik olarak Osmanlı Devletine karşı cephe almalarına yol açtı. Mora’dan Osmanlı askerinin çekilmesini isteyen notayı, Sultan Mahmud Han, hükümranlık prensibiyle uyuşmadığı için reddetti. Zira bu durum, Osmanlıların bir iç meselesiydi.
Baltık Denizine açılan Rus donanmasından bir filo, İngilizlerle birleşip, Akdeniz’e girdi. Rus-İngiliz gemilerine Fransız filosu da katıldı. İngiliz amirali Cangrington kumandasındaki Fransa, İngiltere, Rusya müttefik donanması, Mısır’daki Kavalalı İbrahim Paşa kuvvetlerine karşı deniz harekâtı başlattı. Mora İsyanında, Osmanlı ve Mısır gemileri Navarin limanında bulunuyordu. Müttefik donanması, Navarin Limanını kuşattı. Osmanlılar ile deniz muharebesi yapmaya cesaret edemediler. Amiral Cangrington, müttefikler adına, Osmanlı ve Mısır askerlerinin Yunanistan’dan çekilmesini istedi. Kabul edilmedi. Navarin’in açıklarındaki müttefik donanması, gayelerinin savaş olmadığını ileri sürerek, limana girmek istediler. 20 Ekimde dostane bir havayla Navarin Limanına girdiler. Osmanlı ve Mısır gemileri hilâl şeklinde birbirine rampa etmiş, üç sıra hâlindeydiler. Limana giren müttefik gemileri, savaş için bahane aramaya başladılar. Ateş gemisinin başka yere alınmasını istediler. Kabul edilmeyince, Mısır gemilerinden kendilerine ateş açıldığını ileri sürerek, savaşı başlattılar. Müttefik gemilerinin âni ateşi üç saat devam etti. Elli yedi Osmanlı-Mısır gemisiyle altı bin asker kaybedildi. Müttefiklerin kaybı ise bin askerdi.
Navarin Fâciasını Osmanlı hükümeti protesto edip, Fransa, İngiltere ve Rusya’dan tazminat istedi. Avrupa basını, fâciayı örtmek için, Osmanlı Devleti aleyhine kampanya açtılar. Fransa, İngiltere, Rusya’nın elçileri, İstanbul’u terk ettiler. Faciaya Osmanlı Devletinin sebep olduğunu ileri sürüp, Rusya, Osmanlı Devletine harp ilan etti. İngiltere parlamentosundaki sert tenkitler üzerine, İngiliz Amirali Cangrington, görevinden alındı. Rusların, Balkanlardan ve Kafkaslardan saldırmaları üzerine iki cephe açıldı. Fransa, Mora’ya asker çıkardı. 1826 yılında, Yeniçeri Ocağı kaldırılıp, ordusu teşkilatlanıp kadrosunu bütünüyle tamamlayamayan Osmanlı Devleti, bütün imkânları seferber ederek, düşmanlarla mücadele etti. Fransa ve Rusya’nın Orta-Doğu ve Akdeniz’de güçlenmesini, menfaati icabı istemeyen İngiltere’nin araya girmesiyle anlaşma yapıldı. Navarin Fâciası neticesinde; Avrupa devletleri Osmanlı Devletini rahat bırakmayarak, kısa zaman sonra Yunanistan'ın istiklâl kazanmasını sağladılar.
|