|
Tarihimizdeki Önemli Savaşlar...
KURTULUŞ SAVAŞI
--------------------------------
Büyük Millet Meclisi açılması, Nisan 1920
Osmanlı Meclisinin fes edilmesi yeni bir meclisin, bir kurucu meclisin, gerekliliğini doğurmuştu. Kurucu Meclis ve seçimlerle ilgili 19 Mart 1920'de bir bildiri yayınladı. Sultan İstanbul'da idi ve Mustafa Kemal "olağanüstü yetkilere sahip bir meclis" olarak takdim etti. Seçimlerin yapılması için yayınlanan bu bildiri uyarınca, yurdun her yerinde seçimler yapıldı. 16 Mart 1920'deki baskından kurtulan milletvekilleri gizlice Ankara'ya geçtiler. Bolu Düzce, Hendek bölgesinde başlayan ve Nallıhan, Beypazarı çevresine sıçrayan (bakınız İsyanlar (İç Cephe)) ayaklanma olayları oldu. Bu olaylardan dolayı, seçilen milletvekillerinin tümünün gelmesi beklenilmeden, Millet Meclisi'nin açılma hazırlıkları yapıldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (1. Dönem) 23 Nisan 1920'de Ankara'da Mustafa Kemal Paşa önderliğinde toplandı. Bu tarihten itibaren İstanbul hükümetinin etkisi İstanbul kenti ve çevresiyle sınırlı kalırken, Ankara'da oluşturulan Meclis ve hükümet, fiilen Türkiye'nin yönetimini ele aldı. Mustafa Kemal 24 Nisan 1920'de Meclis Başkanı seçildi
İsyanlar (İç Cephe) [değiştir]
Daha çok bilgi için: İç Cephe-Ayaklanmalar
Yörük Ali Efe Gurubu
Yörük Ali Efe Gurubu
Tekâlif-i Milliye Kanunu ile, ordunun finansmanı için ağır vergiler kondu. Vergi vermeye ve askere alınmaya karşı koyanları sindirmek için İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Tek celsede idam kararı alma yetkisine sahip olan İstiklal Mahkemeleri, Ergun Aybars'ın araştırmalarına göre 9000 dolayında idam kararı verdi.
Kuva-yı Milliye'yi dağıtma girişimi bazı bölgelerde başarılı olurken, bazı Kuvayı Milliye birliklerinin yoğun direnişiyle karşılaştı. Kasım 1920'de başlayan ve Ocak 1921'de yenilgiye uğratılan Çerkez Ethem İsyanı bu direnişlerin en önemlisidir.
Ermeni Savaşı (Doğu Cephesi)
Daha çok bilgi için: Türk-Ermeni Cephesi
Kâzım Karabekir Gümrü Antlaşması'nı imzalamak için yola çıkmadan önce
Kâzım Karabekir Gümrü Antlaşması'nı imzalamak için yola çıkmadan önce
Dünya Savaşı sonunda Kuzeydoğu cephesi Müttefik devletlerin talebi doğrultusunda 1914 Osmanlı-Rus sınırına çekilmişti. Bu sınır Ardeşen-Yusufeli-Oltu-Bayezit hattından geçiyordu. Sınırın öte yanında 1918'de Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu.
1920 Eylülünde Türk-Rus mutabakatının sağlanması üzerine 28 Ekim 1920'de Kâzım Karabekir komutasında harekete geçen Türk kuvvetleri, 10 gün süren bir harekât sonunda Ermenistan'ı kesin yenilgiye uğrattı. Bu harekâtta Türk tarafı 46 şehit verdi. 1 Aralık'ta imzalanan Gümrü Antlaşması ile Türk-Ermeni sınırı, 1878 öncesindeki Osmanlı-Rus sınır hattına çekildi. Bu sınır, bugünkü Türkiye-Ermenistan sınırıdır. 2 Aralık'ta Kızıl Ordu Ermenistan'ı işgal ederek bağımsız Ermenistan'ın varlığına son verdi.
Yunan Savaşı (Batı Cephesi)
Daha çok bilgi için: Türk-Yunan Cephesi
Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde Türk güçlerinin ileri atılımı
Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde Türk güçlerinin ileri atılımı
Buradaki Savaşlar,İzmir-Bursa-Balıkesir-Kütahya-Eskişehir hattında gerçekleşti. Müttefik devletler tarafından 18 Nisan 1920'de Paris'in Sèvres banliyösünde ilan edilen Sevr Antlaşması Türkiye'den önemli bazı toprakların alınmasını ve Türk devletinin müttefikler kontrolü altında bir tür yarı-bağımsız statüde yönetilmesini öngörmekteydi. Türk tarafının anlaşmayı imzalamaktan kaçınması üzerine müttefikler, Yunan ordusunu Anadolu içine sevk ettiler. Temmuz ayında Bursa, Ağustos'ta Uşak Yunanlılar tarafından işgal edildi. Yıl sonunda Yunan ordusu Eskişehir ve Kütahya'yı tehdit etmeye başladı. Bu sırada çıkan Çerkez Ethem İsyanı Türk savunmasını zor durumda bırakarak, Yunanlıların mevzilerini ilerletmesine yardımcı oldu.
Batı Cephesi komutanlığına atanan İsmet Bey, Ocak 1921'de Birinci İnönü Muharebesi ve Mart 1921'de İkinci İnönü Muharebesi'nde Yunan ilerlemesini durdurdu. İnönü zaferleri, milli ordu projesinin başarısını kanıtlayarak T.B.M.M. hükümetinin otoritesini pekiştirdi, Milli Mücadelenin nihai zaferine olan güveni sağladı. 27 Mart'ta Afyon'un kaybedilmesi bu zafer duygusunu ancak kısmen gölgeleyebildi.
Ancak 23 Ağustos - 13 Eylül arasında süren Sakarya Meydan Muharebesi ile Yunan taarruzu püskürtüldü. Bu zafer nedeniyle Mustafa Kemal Paşa'ya müşir (mareşal) rütbesi ve Başkumandan payesi verildi.
Nihayet 26 Ağustos 1922'de Afyon'un doğusundaki mevzilerden taarruza geçen Türk ordusu, 30 Ağustos'taki Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde Yunanlıları kesin yenilgiye uğrattı. Tamamen dağılan Yunan ordusunun boşalttığı Ege bölgesi birkaç gün içinde Türk kuvvetlerinin eline geçti. Nihayet 9 Eylül'de Türk orduları İzmir'e girerek Yunan işgaline son verdi.
Fransız (Güney Cephesi)
Daha çok bilgi için: Türk-Fransız Cephesi
Kilikya Mezopotamya Cumhuriyeti adı altında kurulan Ermeni Şişmanyan Hükümeti politikaları ardından Adana'daki Müslüman halkın şehirden göç etmeye başlaması
Kilikya Mezopotamya Cumhuriyeti adı altında kurulan Ermeni Şişmanyan Hükümeti politikaları ardından Adana'daki Müslüman halkın şehirden göç etmeye başlaması
Türk-Fransız Cephesi veya Güney Cephesi Kurtuluş Savaşı Milli kuvvetlerin Fransız lejyoner birliklerine (Fransız, Cezayir ve Ermeni Askerlerinden oluşan) karşı verdikleri savaşı kapsamaktadır. İngilizler Musul, İskenderun, Kilis, Antep, Maraş ve Urfa’yı işgal ettiler. Fransızlar ise Adana, Mersin ve Osmaniye’yi işgal ettiler.
Maraş’ta, Sütçü İmam’ın önderliğini yaptığı mücadele sonunda Maraş’ta tutunamayan düşman şehri terk etmek zorunda kaldı (12 Şubat 1920). Urfa şehrinde Ali Saip(Ursavaş) Bey tarafından teşkilatlandırılan Türk direnişi başarıyla sonuçlandı. Fransızlar 11 Nisan 1920’de şehri boşalttılar. Antep halkı 1 Nisan 1920’de Fransızlara karşı ayaklandı. Üsteğmen Salih’in ‘Şahin’ takma adıyla Kuvayı Milliye Komutanlığına atanması halkı daha da örgütlü bir güç haline getirdi. Hiçbir yerden yardım alamayan Anteplilerin Fransızlara karşı direnişi yaklaşık 1 yıl sürdü. Antep şehri, tüm olanaksızlıkları yaşadıktan ve altı bin şehit verdikten sonra onurundan taviz vermeden 9 Şubat 1921’de düşmana teslim olmak zorunda kaldı.
Fransızlar halkın direnişleri sonucunda askeri harekatlarını durdurduktan sonra Sakarya Zaferi’nin arkasından TBMM ile Ankara Antlaşması’nı yaptılar ve işgal ettikleri yerleri boşalttılar.
Londra Barış Konferansı, Şubat 1921 ve Mart 1922
Daha çok bilgi için: Londra Barış Konferansı
1921 yazında Londra Barış Konferansı ile müttefikler Sèvres Antlaşmasını Ankara hükümetine kabul ettirmek istediler. TBMM hükümetinin kesin tavrı karşısında Yunan ordusu bu kez Ankara'yı ele geçirmek üzere harekete geçti. Sakarya Meydan Muharebesi bir güç gösterisi olarak gerçekleşti.
1922 yılının ilk yarısı sonuçsuz barış müzakereleri ile geçti. Bu dönemde değiştiriliş Sèvres Antlaşmasını ortaya atıldı. Bu yeni çözüm Sèvres hükümlerini yumuşatılmış şekli olmaktaydı.
Barışın sağlanması, Mart 1922 - Kasım 1923
Bu dönemde Büyük Millet Meclisi'nin etkinlikleri çizilen sınırların dünyaca kabulünü ve bu sınırlar içinde Cumhuriyet ile yönetilecek devletin ilanını kapsamaktadır.
Mudanya Mütarekesi, Eylül 1922
Daha çok bilgi için: Mudanya Mütarekesi
İzmir'in kurtuluşundan birkaç gün sonra Türk ordusu İngiliz işgalinde bulunan Çanakkale Boğazı karşısında mevzilenerek İngilizlerin çekilmesi için bir ültimatom verdi. 15 Eylül'de başbakan Lloyd George başkanlığında toplanan İngiliz kabinesi ültimatomu reddederek, İngiltere ile Türkiye arasında savaş çıkmasına yol açacak bir politika benimsedi. Ancak İngiliz kamuoyunun sert tepkisi üzerine koalisyon ortağı olan Muhafazakâr Parti hükümetten çekildi. Lloyd George hükümeti 19 Ekim'de düştü. 11 Ekim'de İngiltere ile Ankara hükümeti arasında Mudanya'da ateşkes imzalandı. Ateşkes anlaşması en kısa zamanda İsviçre'nin Lozan (Lausanne) kentinde bir barış konferansı toplanmasını öngörüyordu.
Saltanatın kaldırılması, 1 Kasım 1922
Daha çok bilgi için: Saltanatın Kaldırılması
Vahidettin İstanbul’dan Malta'ya gitmek üzere ayrılırken
Vahidettin İstanbul’dan Malta'ya gitmek üzere ayrılırken
1 Kasım'da TBMM, İstanbul hükümetinin hukuki varlığına son vererek Türkiye'nin tek ve tartışmasız hakimi oldu.
Şeklen "halife" unvanını koruyan VI. Mehmet Vahdettin 10 Kasım'da son Cuma selamlığına katılmış, ancak yaşamına ve özgürlüğüne yönelik tehditleri gerekçe göstererek 17 Kasım sabahı Boğaziçi'nde demirli bulunan İngiliz zırhlısı ile Malta'ya sığınmıştır. Bunun üzerine 19 Kasım'da TBMM, veliaht Abdülmecit Efendi'yi halife ilan etmiştir.
Lozan Barış Konferansı, Kasım 1922 [değiştir]
Daha çok bilgi için: Lozan Barış Konferansı
Lozan Barış Konferansı'nda Türk delegeleri, İsmet Paşa orta ön sırada
Lozan Barış Konferansı'nda Türk delegeleri, İsmet Paşa orta ön sırada
20 Kasım 1922'de toplanan Lozan Barış Konferansı'nda Türk delegeleri İsmet Paşa ve Dr. Rıza Nur Bey idi. 4 Şubat 1923'te konferans anlaşma sağlanamadan dağıldı. Türkiye'de anlaşmanın bazı koşullarına direnen Meclisin feshedilerek yeni Meclis seçimlerinin yapılması üzerine 23 Nisan'da yeniden toplanan konferans, 24 Temmuz 1924'te Lozan Barış Antlaşması'nı kabul etti.
Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923
Daha çok bilgi için: Lozan Antlaşması
Bu antlaşma ile Türkiye Hicaz, Mısır, Suriye, Filistin, Irak, Kıbrıs ve Oniki Ada üzerindeki tüm haklarından vazgeçti; Batı Trakya'da da bazı koşullarla Yunan egemenliğini kabul etti. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının silahsızlandırılarak uluslararası bir komisyonun yönetimine bırakıldı. Osmanlı borçlarının bir kısmı silinirken, bakiyesinin uzun vadede ve uygun koşullarla ödenmesi kararlaştırıldı.
Türkiye'deki gayrimüslim azınlıklara uluslararası hukukun koruması altında bazı haklar tanındı. Buna karşılık Türkiye'nin idari, hukuki, adli ve mali konulardaki bağımsızlığı onaylandı.
Antlaşmaya ekli bir protokolle, Türkiye'deki Rum azınlığı ile Yunanistan'daki İslam azınlığın (bazı istisnalarla) zorunlu mübadelesine karar verildi.
Cumhuriyetin İlanı, 29 Ekim 1923
|