|
Enflasyon Canavarına Esaslı Tekme!. (Enflasyon Verileri)

Çok Alışmıştık Biz Enflasyon Canavarına
Uzunca bir müddettir, enflasyonla ilişkili bir yazı çatmadım. Bu sütunda canavarla alakalı son yazıda, yaz aylarında eksi enflasyonun mümkün olabileceği, bunun neticesinde yıl sonu hedeflerinin rahatlıkla tutturulabileceği tahmini yer almıştı. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün Aralık ayı verileri, 2003 yılı enflasyonun tahminlerin ve hedeflerin altında kaldığını gösteriyor. Dahası, gazetelerin manşetlerine kadar çıktığı için herkesçe artık malum olduğu üzere, bu yıl enflasyonda da bir rekor kırılmış oldu. Toptan eşya fiyatlarında gerçekleşen % 13,9'luk enflasyon 1975'ten beri en düşük yıllık enflasyon rakamı oldu. Katı fiyat ve kur kontrollerinin uygulandığı o dönemde dahi %10'luk bu enflasyon oranı, 70'lerin en düşük oranı idi. Zira tüm dünyada patlak veren petrol fiyatlarının şoku Türkiye'de de etkisini göstermiş ve o tarihten bu yana enflasyon canavarını türlü sebeplerle besler olmuştuk. Tüketici fiyatlarında ise 2003 yılında gerçekleşen % 18,4'lük artış ise 1976'daki % 16,4'ün ardından son zamanların en düşük artışı.
Şüphesiz ki, bu gelişme oldukça sevindirici sayılabilir. Yıllardır hükümetler enflasyonla boğuşuyor gözüküyor olsalar da, esasında uygulanan politikalar genellikle enflasyonla mücadeleyi geri plana atıyordu. Nadiren canavarı alt etmeye yönelik samimi politikalar ise, özellikle reel sektörü derinden sarsıyor ve oluşan daralma bir müddet sonra enflasyonla mücadele imkanlarını sıfırlıyordu. Bu sebeple, 2003 oldukça başarılı addedilmesi gereken bir yıl. Zira, 2003'te yaşanan bu başarı, büyüme de çok fazla sekteye vurulmadan sağlanmış oldu.
% 20'nin üzerindeki enflasyon rakamlarına o kadar alıştık ki, biraz tarih bilgisine başvurmadan bunun keyfine varamayacağız. Türkiye Cumhuriyeti, çift haneleri enflasyonla ilk defa II. Dünya Savaşı sırasında tanışmıştı. Savaş sırasında fiyatlar o denli artmıştı ki, 1940'ların ikinci yarısındaki gerilemelere rağmen on yıllık ortalama % 27'yi geçiyordu. Bundan sonraki yirmi yıl, 1950'lerin ikinci yarısını saymazsak, büyük ölçüde tek haneli enflasyonun yaşandığı bir dönem olmuştu. 1950'lerde yıllık enflasyon ortalama % 9'a yakınken, 60'larda % 5 idi. Ancak 1970'lerin başında petrol fiyatlarının artması ile başlayan süreçte, tüm kontrollere ve baskılara rağmen enflasyon bir daha inmemek üzere çift haneli rakamlarla ifade edilir oldu. Bu on yılın ortalama yıllık enflasyonu % 26 civarında gerçekleşti. Ardından Özal'lı yıllar geldi. Ülke ekonomisinin seyri değişti, Türkiye dışarıya açıldı. Ancak ne yazık ki, enflasyona çare bulamadığımız gibi, onu daha da azdırmayı başardık. Hatırlıyorum, bir keresinde rahmetli Özal, enflasyonla mücadelesinin başarısız kalmasının ancak matematik ilminde bir hata varsa, mümkün olabileceğini iddia etmişti. Artık matematik mi yanlıştı, yoksa Özal mı bilemiyoruz, ancak 80'lerin ortalaması % 50 idi. Koalisyon hükümetlerinin on yılı olarak sayabileceğimiz 90'lar, enflasyon canavarını daha da semizleştirdi. Yüzyılın son on yılının ortalaması % 65.
2000'lerin başında, enflasyonla mücadelede daha ciddi bir tavrın belirginleştiğini görmekteyiz. Bu durum, rakamlara da yansıyor. % 88'e vuran TEFE enflasyonuyla kriz yılı 2001'i saymazsak, diğer iki senenin ortalaması % 31 civarında. Enflasyona karşı iradenin artık bu ülkede de belirdiğinin bir göstergesi olarak aşağıya inişi, 2003 enflasyon verileri de böylece pekiştirmiş oldu.
İşin bundan sonrası, hem daha kolay, hem daha zor. Daha kolay, zira enflasyon azaldıkça enflasyonun oluşturduğu riskler, beklentiler ve bunlara bağlı olarak endeksleme giderek azalacaktır. Enflasyon sebebiyle reel faizler, reel ücretler, reel kur ve reel kazançlardaki aşırı dalgalanmalar giderek daha bir yumuşayacak, ekonominin kriz direnci artacak ve istikrarı bozucu dengesizlikler kaybolacaktır. Enflasyonun oluşturduğu eşitsizliklerin ve yanlış fiyat algılamalarının etkisi zamanla ivme kaybedecektir.
Daha zor, çünkü tek haneleri enflasyona yaklaştıkça, bununla mücadele daha dayanıklı bir irade ve bünye gerektirecektir. Bu sene enflasyonun düşüşüne hizmet eden pek çok unsurun bir arada olması, gelecekte bu müspet ortamın oluşmaması durumunda enflasyon beklentilerini menfi bir şekilde etkileyebilir.
Enflasyon canavarının yavaş yavaş dize geldiğini görmek güzel bir duygu. Ancak canavar henüz ölmüş değil ve işin kötüsü ölmesi de pek mümkün değil. Önemli olan onu dizgin altında tutabilmek.
Allah devamına erdirsin.
Melihşah Utku 07.01.2004 Yenişafak
|