Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-27-2008, 11:36   #2
Kullanıcı Adı
tozkaldiran
Standart ERDOĞAN'I YOK ETME PLANI ''Erdoğan'a 2 sayfalık ihbar mektubu''
Kitapta yer alan mektuba göre hedefteki isimler sadece bakanlar değildir. En büyük hedef Başbakan Erdoğan’dır. Emekli subayın iddiasına göre Erdoğan, Yıldırım Akbulut gibi toplumda küçük düşürülecek ve zamanla tasfiye edilecekti: “Bununla ilgili, mesela, Yıldırım Akbulut, halkın gözünde küçük düşürülerek güvenirliğini yitirdiyse, bugün de aynı senaryo benzer şekilde işlenmekte; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oldukça masum gözüken karikatürlerle toplum önündeki imajı zedelenmeye çalışılmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası atamaları hakkında 19 Mart 2006 tarihinde yaptığı, ‘Bir zamanlar zenci, beyaz ayrımı yapanlar lanetle anılıyorsa, onlar da (başörtüsü ile ilgili) tarih önünde lanetle anılacak.’ açıklamasına binaen, 23 Mart 2006 tarihli Tempo Dergisi’nin kapağına konu olan Türkiye’nin Zencileri başlıklı resim bu hususta yapılan çalışmalardan birisidir.”

Emekli subay alınacak tedbirleri de sıralayıp mektubunu üç maddelik çözüm reçetesiyle bitiyor: “

1) Atılacak her adımın ve söylenecek her sözün ne şekilde aleyhinize kullanılabileceğinin hesaplanması yeterli olmayacaktır. Askerler konuşamazlar ama, sizler konuşma avantajına sahip bir pozisyondasınız. Konuşmalarınızı iyi ayarlayıp onların psikolojik harekâtlarını boşa çıkartabilir, kamuoyunu lehinize çevirerek yapılmak istenenlere meydan vermeyebilirsiniz.

2) Kamuoyunda millet tarafından seçilerek göreve gelen hükümet yetkililerini, atama yoluyla görevlendirilmiş kişilerden çekindiği izlenimi verecek davranışlardan kaçınılması, demokrasi ve hukukun her şeyin önünde olduğunun vurgulanması önem arz etmektedir. Şemdinli davasını baskı altına alıp hakkın yerini bulmasını engelleyerek, kuvvetin her zaman hukuka galip geleceğini, hafızalarda şuur altına kazıyacaktır. Çünkü hükümet Şemdinli’den sonra yapılan açıklamalarda sonuna kadar gidileceğini deklare etmişti.

3) Siyasi otoriteden asla ödün verilmemesi, verilecek her tavizin beraber yeni tavizler getireceğinin unutulmaması gibi tedbirlerle, sizlerin seçilmişler olarak Atatürk ilke ve inkılâplarına hukukun üstünlüğüne dayanarak ayakta kalmanız gerekmektedir.”

Sarıkız’ın mektubuyla başlayan yeni süreç, 2007’de Özden Örnek’in bilgisayarında yer aldığı ileri sürülen darbe günlüklerinin Nokta Dergisi tarafından 4 Nisan 2007 tarihinde yayımlanmasıyla daha da netleşti. Darbe planlarını hayata geçiremeyen ve sırasıyla kuvvet komutanlarının 2004 (Eruygur, Yalman) ile 2005 Ağustos’unda (Örnek, Fırtına) emekliye ayrılmasıyla Ergenekon’un kendine yepyeni bir strateji çizdiği, ortaya çıkan ilişkiler ağından anlaşılıyor.

* Özetle ne anlatıyor kitabınız?

AK Parti’nin iktidara yürüdüğü süreçte ve iktidar olduktan sonra 2002-2007 arasındaki tüm illegal yapıları aktarmaya çalıştım. AK Parti’yi hazmedemeyenler ve AK Parti ile birlikte hızlandırılan AB sürecinden rahatsız olan çevreler 2003-2004 yıllarında bir darbe senaryosuyla bu süreci kesintiye uğratmak istedi. Daha önce meşru siyasi mekanizmaları işleterek bir çözüm aradılar; ama oradan umutları kesildi.

* Neydi o meşru yollar?

2004 yerel seçimlerinde AK Parti’nin gerilediği ortaya çıksaydı o mekanizmaları güçlendireceklerdi. Ama olmadı. Hem seçimden umduklarını bulamadılar, hem AB sürecinin bir parçası olan Annan Planı Kıbrıs’ta oylamaya sunuldu. Bir sonuç alınamasa da Türkiye Kıbrıs’ta bir irade ortaya koydu. Hâliyle meşru yoldan AK Parti’yi iktidardan uzaklaştıramayacaklarını ve AB sürecini kesintiye uğratamayacaklarını gördüler. Ve bu darbe senaryolarını geliştirmeye başladılar.

* Hangileri onlar?

Sarıkız ve Ayışığı diye bildiğimiz iki ciddi darbe planı oldu. Ağustos 2004’te bu projenin önemli mimarları arasında görülen Aytaç Yalman ve Şener Eruygur emekliye ayrılınca plan kesintiye uğradı. Bir yıl sonra da dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ile Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına emekli oldu ve yapı tümüyle değişti.

* Ayrıştılar bir yerde?

Evet. Yalman ve Eruygur’un ayrılmalarıyla Fırtına ve Örnek’in bir miktar tavır değiştirdiğini görüyoruz.

* Neden?

Belki yalnız kalma belki de olayları biraz daha sağduyu ile değerlendirme çabaları ön plana çıktığından herhâlde. 2005 başında bu darbe senaryolarının realize olamayacağı anlaşılınca bu yapıların yeraltına inmeye başladığını söylüyorum. Orada da uzun süredir kış uykusunda bulunan Susurluk uzantılarıyla karşılaştılar.

* Sadece Susurluk mu karşılaşılan?

O, sembol bir kavram. Bugün Ergenekon neyi ifade ediyorsa, o dönemde de Susurluk onu ifade ediyordu. Yeraltındaki bütün illegal yapıları kastediyorum. Orada bayrak, vatan, millet gibi kutsal değerler üzerinden bir kutsal ittifak yaptılar. 2005’te bir konsept değişikliği oldu yani.

* Nasıl bir değişiklik bu?

Geçmişte daha çok faili meçhul cinayetlerle ön plana çıkan illegal bir yapı vardı. Bu dönemde bir siyasi iktidarı devirmeyi, darbeler yapmayı planlayan, kendilerine göre yüksek hedefleri olan bir yapı çıktı ortaya.

* Hâlâ darbe isteyenler var mı peki?

Elbette olabilir. Ama bu onların o projeleri hayata geçireceği bir zeminin var olduğunu göstermez.

* Neyi gösterir peki?

Birçok askerin kafasında darbe senaryosu olabilir. Daha yeni çıktı, CIA’nın eski belgelerine göre 1969’da darbe planlanmış. Hiçbirimizin haberi yok bundan. Belki bizim hiç bilmediğimiz benzer şeyler vardır. 28 Şubat için postmodern darbe diyoruz. Ama ona ilişkin ayrıntıları çok iyi bilmiyoruz. Belki fiilen yönetime el koymayı de düşündüler.

* Nasıl yani?

28 Şubat’ı bildiğimiz klasik darbe şeklinde realize etmek isteyenler vardı belki de. Ama başaramadılar. Kafasında sürekli darbe projesini canlı tutanlar TSK içinde olabilir.

* Siz Ergenekon’un başında olduğu öne sürülen 1 numarayı biliyorum dediniz. Ama bu kişinin 2-3 yılda değiştiği söyleniyor. İktidar kültürü mü var orada da?

Var tabii… Ancak değişimi 2-3 yıl değil. Ergenekon yapılanması içinde yer alan ve 28 Şubat sürecinde aktif rol oynayan aktörlerin, Erol Özkasnak, Çevik Bir ve onların uzantısı gibi görünen birçok askerin bu yapıdan tasfiye edildiğini düşünüyorum.
tozkaldiran isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla