Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-02-2008, 16:12   #2
Kullanıcı Adı
fazlrahmet
Standart Ne İdik Ne Olduk
Türkler için söylenen sözler.....

“Türkler yeryüzünün en şerefli insanlarıdır. Huyları temiz ve yücedir. Yiğitlikleri bozulmaz bir güç halindedir. İşte tarih bunun en canlı örneğidir. Onlar din ve vatan konusunda, öz değerlerine bağlılık noktasında tarafsız, adil davranmasıyla saygı telkin ederler.Türklerin yurdu, efendiler, kahramanlar ve şehitler diyarıdır. Böyle bir milletin düşmanı olmak, bence insanlığın düşmanı olmaktan farksızdır.”

Fransa devlet adamı, Dış İşleri Bakanı olan LAMARTİN

“Türkler yalnız mert değil, cesur, güçlü, sabırlı, inanılmaz sihirli bir iradeye sahiptirl

Batılı yazar ÇERNAYEL


“Türkler yalancı olmadıkları gibi iki yüzlü de değildirler. Savaşta şerefle ölmeyi, şerefsizce yaşamaya tercih ederler. Ustalıkla kullandığı kılıcı ile yendiği milletlerin dönüp yarasını sararlar. Onlar hiçbir zaman ülkelerinde yaşayan, inançsız kimseleri engizisyonda yakmadılar.” İfadesini kullanmaktadır.

İngiliz devlet adamı ve yazarı LORD BYRON

“Dost kuvvetlerden haber bekliyorum ama bir türlü cevap gelmiyor. En az on kez telsiz odasına gittim, geldim yardım istedim, netice alamadım. Kulağıma dehşet veren “Allah, Allah” nidaları gelmeğe başladı. Tüylerim ürperdi. “Türkler geliyor” diye, şaşkınlık geçirdim, çaresizlik içinde beklemeğe başladım. Bu ne azap verici bir durumdur” diye hayıflandım

İngiliz General OGLANDE

“ Türkler erdemli, doğru, dürüst, aynı zamanda yoksulları koruyup kollayan aile namusuna özen gösteren insanlardır. Küçük bir iki kusurlarına rağmen onlar dünyanın en yüksek ve en asil milletidir.

Bilim adamı D’ATRAK

“… Cesurca harp eden, iyi sevk ve idare edilen asıl Türk ordusunun karşısında bulunuyoruz” demek zorunda kalmıştır.(General 1.Hamilton, Gelibolu günlüğü, sh.129. İst.1972)

Müttefik Kuvvetleri Baş Komutanı Hamilton, Çanakkale savaşı sonrası yazdığı hatıratında

“Çanakkale de başarılı olamadık, bu dehşet verici bir olaydır. Zira Türkler yuvasına girilmiş aslanın hiddetiyle, inancı, cesareti ve kahramanlığı ile savaş yaptılar böyle bir millet görmedim”. Demesinin ardında bitmiş, tükenmiş, silahları elinden alınmış, yedi düvele karşı kahramanca savaşan Türklere hayran kalan İngiliz yazarına kulak vermek gerekir. O ordu, bu ordudur. O millet yine bu millettir. Türk milleti en zor günlerinde en çetin işleri başarabildiğini ispat etmektedir.

SIR CULYENS. KORBET ise yazdığı eserinde


“ Ölüm insana bir kez gelir, korkak ise, ölüm gelene dek her an öleceğini düşünür ve onun acısını çeker. Onun için korku ölmekten hem zor hem de acıdır” der. Ata sözümüzde “yiğit bir kez, korkak bin kez ölür diye ifade edilir. Fatih ordusuyla Belgrat önlerinde savaşırken askeri ricat (geri kaçar). Veziri kendisini uyarır. Hünkarın geri çekilmesini ister. Fakat Fatih bunu reddeder. Atını mahmuzlar ve düşmanın üzerine gider. Birkaç düşmanı yere serdikten sonra askerlerine hitaben; “ Düşman gülleleri, korkaklarla saklananlara erişir. Bir ara saklanır gibi oldum gülle benim bacağımı buldu ve bacağımı yaraladı.bakınız şimdi göğsümü gere gere savaşa giriyorum bana hiçbir şey ilişmiyor. Sanki gülleler benden çekiniyor. Ulvi cisimlere süfli maddeler erişemez” demesi üzerine askerler yüreklendi saldırıya geçti ve muzaffer oldu.

Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u almak için Edirne’den ayrılırken askerlerine hitaben


"Türkler ölmeyi biliyorlar, hem de iyi biliyorlar. Ben de ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. Burada hiç yoktan ordular kurmak ve bu orduları ölüme sürüklemek mümkün. Bu imkanlardan bol bol faydalanıyorum. Fakat, meydana getirdiğim orduları sendeleten bir engel var: Türklerin yaşayan hatıraları! Üç-dört yüzyıl önce her kudreti ve her milleti yenen Türkler, şimdi de silinmez hatıralarıyla her teşebbüsü sendeletiyorlar. Hemen her yürekte bu korkuyu seziyorum. Demek ki yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım. Bu durumda ben, Türklerin düzinelerle milleti idare etmelerindeki sırrı da anlıyorum. Onlar milletleri bir kere yeniyor fakat kazandıkları zaferleri ruhlara ve nesillere nakşedebiliyorlar."

M. Montecuccoli (Avusturyalı Komutan)
fazlrahmet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla