Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-02-2008, 21:44   #7
Kullanıcı Adı
LüGaT
Standart Türkiye'nin İstikrar Gerçeği (Büyüme Verileri)
Ekonomi artık iki büyüyüp bir küçülmüyor

Ardı ardına büyüme, dış ticaret, dış borç ve yabancı sermaye verileri açıklandı. Kısmen dış borç hariç (206 milyar dolar) gelişmeler oldukça sevindirici.

Ekonomide büyüme, hedefleri ve tahminleri aşarak GSMH'de yüzde 6 oldu. Son çeyrek büyümesi ise yüzde 5,2. Böylece ekonomide 2002-2006 arasında beş senedir, yani 20 çeyrektir soluksuz bir büyüme gerçekleşmiş oldu. Türkiye tarihinin rekorlarından biri olan bu performans, iki büyüyüp, bir küçülerek bunun geri verildiği ülkemizde sürdürülebilir büyüme yolunda önemli bir kültür ve kazanım olarak görülmelidir.

Üretim artışı gerçek ve nispeten dengeli: Üretim açısından büyümenin öncü sektörlerine bakıldığında şu gözlemler yapılabilir:

2006 yılında bütün çeyrekler boyunca şampiyonluğu kimseye kaptırmayan inşaat, yılın son çeyreğinde de yüzde 16 artışla yılı yüzde 20 civarında bir büyüme ile kapattı. İnşaat sektörü Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörüdür ve bu şekilde büyümesi, arka ve ön beslemeleri, istihdam ve gelir açısından sağlıklıdır.

Son çeyrekte yüzde 9,7 ile en büyük ikinci atağı yapan tarım sektörü yılı yüzde 3 civarında büyüme ile kapattı. Piyasa ve iklim şartlarına olan aşırı duyarlılığı nedeniyle sürekli istikrarsız seyir gösteren tarımda böylece ilk defa son üç yılda sürekli bir büyüme kaydedilmiştir. Bu da bir ilktir.

Ekonominin bel kemiğini oluşturan sanayi yılın ortasından sonra nispi bir yavaşlama sürecine girse de, gerek son çeyrek (% 6,5) ve gerekse yıl sonu (% 7,4) performansı itibarıyla GSMH büyümesinin üzerinde kalmıştır. Sanayinin kapasite kullanım oranlarına bakılırsa, 2007 yılının başında sanayide büyük bir durgunluk beklenmemeli.

Tüketim kontrol altında, ancak kamuya dikkat: Toplam talep bileşenlerine bakıldığında ise,

Tüketim harcamalarının üçüncü ve son çeyrekte neredeyse durduğu görülüyor. Bu, enflasyonu kontrol etmek üzere benimsenen amaçlarla uyumludur. Yılı yüzde 5,2'lik bir artışla kapatan tüketim, genel ekonomik büyüme performansının altında kalmıştır. İyi de olmuştur. Ancak tüketimin üzerindeki bu baskının yılın devamında da sürdürülmesi gerekmektedir. Bu bağlamda piyasalarda yaşanmakta olan büyük nakit darlığı ile tüketimin kontrol altında tutulması gereği birlikte ele alınmalı ve parasal büyümeye buna göre yön verilmelidir.

Bununla ilişkili olarak ilk üç çeyrekte yüksek düzeyde seyreden kamu harcamalarının son çeyrekte müthiş bir daralmaya maruz kaldığını ve enflasyonun kontrolünde etkin olarak devreye girdiğini görüyoruz. Ancak, son çeyrekte sıfırlanan harcamalar yine de yılı ekonomik büyümenin çok üzerinde 9,6 oranında bir artışla tamamladı. Bu arada 2007 yılının ilk iki ayında kaydedilen 8,2 milyar YTL'lik "korkunç" bütçe açığı bu bağlamda dikkatle takip edilmeli ve yılın kalan döneminde mali disipline riayet edilmelidir.

Belki en sevindirici haber, geleceğin inşa edilmesi açısından kritik olan sabit sermaye oluşumunda kaydedilen artışla ilgili. Son çeyrekte yavaşlasa da (% 4,4), sabit sermaye oluşumu yılı yüzde 14 gibi oldukça iyi bir oranda kapatmıştır.

Son olarak, 2006 ortasında yaşanan dalgalanmadan sonra ithalat azalma sürecine girerken, olumsuz kur koşulları altında ezilen ihracat sektörünün canlılığını hem yılın geri kalanında hem de 2007 yılı başında sürdürüyor olması son derece sevindiricidir. İhracat artışı, yılı yüzde 8,5, ithalat artışı ise yüzde 7,1 oranında tamamlamıştır.

İhracat atağına devam: 2006'nın son ayında kendi rekorlarını egale etmeye başlayan ihracatçılar nihayet Mart 2007'de çıtalarını bir basamak daha artırdı. Mart ihracat artışı yüzde 19,3 olurken, ihracat tutarı aylık bazda 9 milyar doları buldu. İlk üç ayın ihracat artışı yüzde 25,4, 12 aylık artış oranı ise yüzde 21 oldu. İhracatın omurgasını sanayi sektörünün oluşturması, ayrıca otomotivden sonra tekstil ve konfeksiyon sektörünün son yıllarda zoru başararak lokomotif konumunu sağlamlaştırmış olması son derece önemlidir.

Bu arada 2007'nin başında verilen cari açığın sadece yabancı sermaye girişleriyle ve çok fazlasıyla kapatıldığı görülüyor. Yılın tamamında da bu olumlu sürecin devam etmesi beklenmelidir.

İBRAHİM ÖZTÜRK 03 Nisan 2007