Konu: Ahmet Kaya
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-13-2008, 00:49   #3
Kullanıcı Adı
CeVHeR
Standart Ahmet Kaya
Ahmet Kaya iyi bir müzisyendi. Benim kendisine de, müziğine de pek bir düşkünlüğüm yok ama bazı şarkılarını sıkılmadan dinlerim. Özellikle '' Başım Belada '' favorimdir.
Ahmet Kaya' nın PKK yandaşı olduğunu bilmeyen yoktur. Kendisi de pek gizleme gereği duymamıştır zaten. Yalnız, onun PKK yandaşı olması, neden şarkılarını dinlememize engel oluyor, anlamış değilim. Ya da şöyle diyeyim, sol görüşlü bir şaire olan hayranlığına gelen tepkilere '' ben onun sanatıyla ilgileniyorum'' diye kendini savunan insanların, bu konuda da paralel doğrultuda aynı şeyleri düşünmeleri gerekmez mi? İnsanlar Ahmet Kaya' nın sadece sanatıyla ilgilenemezler mi?
Yalnız şöyle birşey var ki; daha önceleri de Ahmet Kaya' nın Pkk Sempatizanı olduğu biliniyordu ama medya bu konuda tek bir söz etmiyordu. PKK yandaşları için yaptığı konserler günyüzüne çıkartılmıyordu(medya tarafından). Bakın Ahmet Kaya' ya olan haklı tepkiler hangi olaydan sonra medyaya yansımaya başlıyor. Onu da bize Hasan Karakaya anlatsın...


Alıntı:
Bu işlerin bu raddeye geleceğini biliyordum... "Cahiliye dönemi"nde yaşayan "Mekke müşrikleri"nin, "helvadan put" yaptıklarını, acıkınca yuttuklarını bilen biri olarak, "kartel medyası"nın da; "çok sevseler" bile, "çizgi dışı"na çıkan yoldaşlarını anında harcayacaklarını "örnek"leriyle aktarmıştım...
6 Ocak 2008 Pazar günü yazdığım "Aile içi şiddet... Ya da mahalle içi baskı" başlıklı yazım, aslında "Perşembe'nin geleceğini çarşamba'dan haber veren" bir yazıydı... Malûm, o yazımda, kartel gazetelerinin "kendileri gibi yaşam süren" insanları dahi "harcayabileceklerini" dile getirmiştim... Buna örnek olarak da; Ahmet Kaya'yı, Cemil İpekçi'yi, Prof. Dr. Nur Vergin'i ve Osman Yağmurdereli'yi göstermiştim... Bu insanların ortak noktası, "laik bir yaşam" sürmeleriydi!.. Ama, "başörtüsü lehinde" konuştuklarında, nasıl bir "saldırı"ya maruz kaldıklarını, nasıl bir "şiddet"e uğradıklarını dile getirmeye çalışmıştım.
AHMET KAYA’YI ONLAR DA BİLİYORDU
Gerçi, bazı okurlarım, özellikle Ahmet Kaya'nın "başörtüsü lehindeki" konuşmalarından dolayı değil, "PKK sempatizanı" olmasından dolayı saldırıya uğradığını söyleyip;
"Ahmet Kaya, sizin iddia ettiğiniz gibi başörtüsü ile ilgili yaptığı yorumlardan ötürü linç edilmemiştir. O tarihten önce dahi PKK sempatizanı olduğunu, Marksist bir komünist ve her şeyden önce ateist olduğunu Youtube internet sitesinde kendi ağzından duyabilirsiniz.
Bu adam, PKK'nın tüm sitelerinde övgü ile bahsedilen bir terörist sempatizanıdır. PKK için çalışmıştır. Ahmet Kaya, katıksız bir Türkiye ve İslâm düşmanıdır.
Annesinin başörtüsüne gelince... Bugün ben de ateist olmaya karar versem (Allah korusun) yine de annemin başörtüsüne karışmam ve karıştırmam. Bu tam tersi için de geçerlidir. Yıllarca laik bir yaşam süren, mayolarla denizlere giren birçok kadın daha sonra dine dönüp kapanmışlar ve laikçi evlatlarından hiçbir tepki görmemişlerdir. çünkü onlar "anne"dir. örtünseler de, açılsalar da biz evlatları için onlar "bir tane"dir.
Ateistler için bile kutsaldır onlar.
Dolayısıyla, sırf başörtüsünü savunur gibi görünen "terörist ve ateist Türk düşmanı" birini mağdur gösterme gafletine düşmüşsünüz. Bu adam için "Ne Kürtlüğü ne PKK'lılığı kaldı" demişsiniz.
Kalması ne ki, zaten öyle değil mi? Allah sizi bir an önce bu gafletten uyandırsın diye dua ediyorum sadece."
Deyip, yazdıklarımı yanlış yorumlasa da, onların "aile içi şiddet"e maruz kaldıkları konusunda hâlâ ısrarlıyım.
çünkü, Ahmet Kaya'nın; "PKK sempatizanı... Marksist ve İslâm düşmanı" olduğunu ben de biliyorum...
Ama, bunu bilen sadece "ben" değilim... Ona ağır saldırılarda bulunan "kartel gazeteleri" de, bunu çok iyi biliyordu... Onun "Ateist bir Kürt" veya "PKK sempatizanı" olduğu, "ilk günden" biliniyordu... Ama, buna rağmen "protest müziğin en iyilerinden biri" olduğu söylenerek "baştacı" ediliyordu... Yani, "bile bile lades" yapılıyordu!..
  Alıntı ile Cevapla