Erdoğan'a cesaret Şener'e Şeref
Milli Görüşün temel dinamikleri içersinde çeşitlilik vardır. Bütün görüşlerin huzur buulacağı fakat bu huzur bulmanın Hak merkezli bir yapıyla mümkün olacağı kuralı vardır. Milli Görüşü sadece dinsel tabanla alıntılamaya çalışırsak yanlışa düşeriz. Bakın daha net olmak için yabancı birinin objektif bir tespitini ifade edeyim. 90lı yılların sonunda NewYork Timesin Türkiye temsilcisi Stephen Kİnzerin Türkiye üzerine yazmış olduğu kitabın önemli bir kısmında "Refah Gerçeği" geçer. Kinzer Refahla ilgili tespitlerinde halkın neden bu partiye yöneldiğini sorgulamış ve araştırmış. Kinzer bir meyhane sohbetinde içki sofrasındaki birine sorar. Olay 94 seçimleri öncesinde geçiyor. "Oyunu kime vereceksin?" Adam: "Refah Partisine!" Kinzer şaşkınlıkla sorar: Senin bir temel birlikteliğğin olmadığı halde nasıl ona oy vereceksin? Olsun der adam. Refah Partisinin bu ülkeyi hortumlayacağını sanmam. Özü sözü bir adamlar. Onlar görrüşüme karşıda olsa bende onlara karşı olsamda bence en uygunu bu ülke için onlardır.
Bu ifadeler Kinzerin o dönem sonrası yazdığı Hilal ve Yıldız isimli kitapta geçiyor. Demek istediğim, Refah Partisinin, ona zemin olan Milli Görüşün İslami bir söylemi olsada bu ülkenin bütün kesimlerine ulaşması ve onlarında partisi olması çok önemli bir gerçektir.
Ve ayrıca Milli Görüşün sadece İslam ülkeleri diye bir orjini yoktur. Milli Görüş, bütün dünyaya orjinlidir. Afrikanın savanalarındaki mazlumlar, Amerikanın arka sokaklarındaki zenciler, Avrupanın burjuvası, Asyanın mazlumları...Kısacası hepsi. Biz bu siyaset tarzını zamanında gösterdik. Fakat tüm dünya için adalet olması için D-8 kesinlikle şarttır. Çünkü dünayda böyle bir kurm olmazsa olmazdır.
AKPnin yöntemleri ise uygulamalarında ortada. Sadece batıya endeksli politkanın zararlarını göremiyor malesef. Orta Asya yada İslam ülkelerinden stratejik seviyede tek bir ülke varmı? Hayır. Ama bizim birincil stratejik ortaklarımız, ABD, İsrail ve AB ülkeleri. Sanırım siyasi olarak içinde olduğumuz yanlışı burdan görebiliriz.
|