Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-29-2008, 20:40   #4
Kullanıcı Adı
mavera
Standart 2. lig maçı = A takımı --- B takımı
Evet bizde bu konu hakkında bir kac kelam edelim..
Arkadaşlarımız özel sektörü anlatmış ve özel sektörün gerekliliğinden bahsetmiş yalnız arkadaşlarımız konu hakkında
degerlendirmelerini yaparken sanırım konuyu Türkiye boyutunda ele almamışlar.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da kendimize has durumlar mevcuttur, evet kamu sektörü bir nevi tekelleşmeye neden oluyor ancak şu anda Türkiye deki özel sektör dede bir tekelleşme yok mu!, son yıllarda hükümet yaptığı açılımlarla bu tekelleşmeyi kırmaya çalışıyor ama yinede şu anda özel sektörün yüzde 80'nin de bir tekelcilik söz konusudur.
O halde bu tekelci özel sektörle başedilmesi için kamu sektöründen tamamen vazgeçmek gibi bir hataya asla
düşmemeliyiz yani özel hastaneleri teşvik ederken, özel okulları teşvik ederken kamuyu gözardı edersek ortaya bir dengesizlik çıkacak ve bu dengesizlikte birilerinin(seçkinler) ekmeğine yağ sürecektir.
Türkiye bir çok anlamda çok zengin olmasına rağmen kötü yönetimler nedeniyle istenilen seviyeye bir türlü ulaşamamıştır bu kötü yönetimlerin faturasını tamamen kamu sektörüne çıkarma gibi bir hatanın içine düşmeyelim.
Bana bir tane kamu kuruluşu söylermisiniz hortumlanan bankalar kadar bu ülkenin kalkınmasına zararı olmuştur, peki geçtiğimiz dönemde hortumlanan bankaların ülkemize açtığı zarardan(30 milyar dolar) haberdar mıyız?
Şu anda Türkiye deki özel sektör malesef dünya standartlarını yakalayamamıştır evet arkadaşlarımızın belirttiği gibi küreselleşen bir dünyadayız ancak ne yazik ki bu küreselleşme ülkemizde ters tepki yapıyor ve özel sektör ülkeyi kalkındırmaktan cok kendini kalkındırıyor.
Peki dünyanın en zenginler listesinde 27 Türk'ün yer alması özel sektörün gücünü mü yoksa Türkiye deki özel sektörün sömürücülüğünün mü göstergesidir?
Bizler diyoruz ki buyurun özel sektör ne yapmak istiyorsa yapsın ama kamu sektörü de "bende varım" desin şu anda gelişmiş bütün ülkelerde az yada cok kamu sektörü işin içinde vardır ve bu gelişmiş ülkeler kamu sektörünün hamleleriyle büyümeye başlamış daha sonra kamuyu bellı bir süreç içinde özelleştirmeye başlamışlardır.
Oysaki biz şu anda büyüme devresindeyiz ve bu devrede elimizdeki bütün kamu mallarını özelleştirirsek kamuyu özele bağımlı yaparız buda devletin elini, kolunu baglar. Devletin elinde her zaman bir güvence olmalıdır yoksa özel sektör devlet gibi ilk önce halkım demez, önce cebim der!.
Evet o özel hastaneler cok iyi hizmet veriyor acaba o hizmeti halkın kara kaşına, kara gözüne mi veriyor!. Kesinlikle hayır cebindeki parasına veriyor eğer halktan alamıyorsa parasını devletten alıyor.
Demem odur ki kamu sektörü gecmişte olduğu gibi gelecekde de bu ülkenin kalkınmasında etkili olacaktır bu ülke kalkınırken ne Sabancı, ne Koc, ne Aydın Doğan vardı, Tüpraş vardi, Petlas vardı, Erdemir vardı, Çaykur vardı..
Özelleştirmeye evet, tekelleşmeye hayır diyoruz.

Dipnot: Devletin tüm kaynakları da bankalara ve medya patronlarına aktarıldı. İçi hortumlanan 19 bankaya el konuldukları tarih itibarıyla toplam 10 katrilyon TL gitti. O günkü rakamlar, bugünkü dolar kuruna çevrildiğinde, 19 batık banka ile vatandaşın 30 milyar dolardan fazla parası hortumlandı.(Zaman)