Kuran-ı Kerim meali:Tur Suresi
21. İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
Böylece imanlı baba ve onun imanlı zürriyeti, cennete birlikte girer. Bu Allah’ın ona, çocuklarıyla birlikte cennette yaşaması için verdiği bir lütuftur. Ahirette herkes, hayır ve şer ne yapmışsa karşılığını alacaktır. Kişi yaptığına ipotek edildiğine göre, iyi amelle gelen ipoteği çözer. Aksini yaparsa cezaya çarptırılır.
22. Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
23. Orada karşılıklı kadeh tokuştururlar, ama burada (içki yüzünden) ne saçmalama vardır ne de günaha girme.
Dünyada, ilk bakışta çekici gözüken içki alemlerinin sonunda saçmalıklar, günahlar ve suçlar vardır. Cennet şarabı ise sarhoşluk değil, sürur ve mutluluk veren ilahi bir ikramdır.
24. Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
25. Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:
26. Derler ki: "Daha önce biz, aile çevremiz içinde bile (ilâhî azaptan) korkardık."
27. "Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu."
28. "Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur."
Müfessirler, 24. Ayette geçen “gılman” kelimesiyle ifaden edilen ve hizmet için dolaşan gençlerin, kendilerinden önce gelen çocukları olduğu görüşüne yer vermişlerdir. Ayetlerden anlaşıldığına göre, cennet ehli birbirlerine durumlarını ve yaptıklarını sorarlar. Durumlarını anlatırken, dünyada akıbetlerinden korku duyduklarını ve bu duygu içinde yaşadıklarını söylerler. Vücudun içine işleyen sıcak yel anlamına gelen “semum”dan yani cehennem azabından kurtulduklarını ifade ederler. Çünkü bunlar, Allah’ı birleyerek ibadetlerine devam eden müminlerdir.
29. (Resûlüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
30. Yoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felâketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?
|