En çok neye kızıyorum, biliyor musunuz; Hüseyin Üzmez gibi birinin, “bunların ağızlarına sakız” olmasına kızıyorum!..
Bunların nicelerini tanırım ki, “kendi eşleri” evlerini terkedip, başka erkeklerle günlerce “karı koca hayatı” yaşamış, argo tabiriyle, “kocalarını boynuzlamışlar”dır!..
İşte bu gibi “midesi geniş” adamların, kalkıp da “Müslümanlar” hakkında ahkâm kesmesi ve hele hele “Bunların hepsi böyledir!” deyip “genelleme” yapmaya yeltenmesi, doğrusu çok gücüme gitti!..
Bunlara maalesef Hüseyin üzmez yol açtı... Onlara bu fırsatı verdi!.. Bu “boynuzlu”ların eline “koz” verdi ya, isyanım buna!..
Kendileri “hayvanlar gibi özgür” yaşamak için “zina”nın serbest bırakılmasını isterler!..
Gece, “bir kadınla beraber” olduklarını arkadaşlarına göstermek için; “yatak odası”ndan “yayın kurulu odası”na “bornoz”la inerler!..
Eşlerinin haberi olmadığı “garsoniyer”lerinden gelip-geçen “metres”lerin haddi-hesabı yoktur!..
Artık, “kadın”lardan bıktıkları için, “çocuk yaştaki kızları” seçip “yatağa atmak” maksadıyla “Lolita” yarışmaları düzenlerler!..
“Irzına geçtikleri kızlar”ın ağabeyleri tarafından fena halde dövülüp; bunu “asansör kazası” diye yutturanları da biliriz biz!..
“Karısını aldattığı” yetmiyormuş gibi, “beraber olduğu kadının memesini tokatlayan sadistler” de, hâlâ “ekran”larda arz-ı endam etmektedir!..
Daha nice rezillik!..
Ama, hiçbiri; baştan aşağı “rezillik, pespayelik, kokuşmuşluk” dolu bu ilişkileri, “Laikçi yaşam tarzı” olarak görmez, göstermezler!.. Göstermeye kalkanın üzerine de; “Bu, kişinin özel yaşamıdır, size ne?” diye yüklenip, anında “örtbas” yoluna giderler!..
Bilirler ki, eğer bunlar deşelenir ve deşifre edilirse, “kendilerini terkedip, başka erkeklerle yaşayan kendi kadınları” da gelir gündeme!.. O zaman da, “laikçi, ilerici, çağdaş yaşam biçimi”nin ne kadar “rezil” ve “kokuşmuş” olduğu çıkar ortaya!..
İşte bu “açığa çıkmasın” diye derhal “omerta kuralı”nı uygulamaya koyarlar!.. Malûm, bu kural “mafya içinde” geçerlidir!.. Kısacası, “konuşanı susturma” metodudur bu!.. Herhalde sizlerin de dikkatinizi çekmiş olmalıdır!.. Kim ki, “laikçilerin yaşam biçimi”ni sorgulamış, kim ki “aldatılan kadınların mağduriyeti”ni deşifre etmeye kalkışmış, anında “omerta kuralı” girmiştir devreye!..
Ama bizde “susmak” yok, “susturmak” yok!.. “Hata”yı kim yaparsa yapsın, “suç”u kim işlerse işlesin, hiç affetmez, gereğini yaparız!..
Bunu yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın!..
Bunu yapacağımızı bile bile, hâlâ “Vakit’e linç” uygulamaya yeltenenlere, sadece ve sadece “yuh” diyoruz!..
Yuh size!.. Ervahınıza yuh!..
Bizi, “kendiniz” gibi mi sandınız?!?..
Bilesiniz ki;
Bizde, “kol kırılır, yen içinde kalır” örtbasçılığı yoktur!..
Biz; gereği neyse, onu yaparız!..
|