[Bayern]

Onyargi insanoglunun damarlarinda gezen bir illet gibidir. Onyargi yerine temkinli davranmak ise bir meziyettir. Bu sebeple ben onyargisiz olarak DTP'lilerin meclise girmis olmalarinda hicbir sorun gormuyorum. Bilâkis bu durum demokrasi acisindan Turkiye'nin attigi onemli bir adimdir ve bir firsattir. Turkiye'de adina sorun deyin ya da konu deyin bir Kurt gercegi bulunmaktadir. Bunu goz ardi etmek ve yok saymak hayal dunyasinda yasamak gibidir. Ve bunun cozum yeri dag degil, bir zamanlar Mehmet Agar'in da soyledigi gibi "duz ova"dir.

"Turk milleti soylemez, soylenir" diye bir soz vardir. Artik yavas yavas soylenmeyi ve sizlanmayi birakip, konusmayi, soylemeyi ve dinlemeyi ogrenme, cozum yollarini aramaya baslama zamanimiz geldi. Yeni meclisin bu tarz hassas konulari (hassas konu derken de temkinlilik meziyetine atif yapiyorum) konusup tartisacak ve alternatif cozumleri uretebilecek bir olgunluga sahip oldugunu dusunuyorum.

Son secim de gostermistir ki kurtlerin siyasi olusumu, AKP'nin basarisi ve tum yoreleriyle gelisen bir Turkiye gercegi ile bir darbe yemistir. Bunu DTP lideri Ahmet Turk de secim sonrasi dile getirmistir. O halde sonuc: tum Turkiye'yi kucaklayan politikalar, gelir adaletsizliginin kapatilmaya calisilmasi vb. calismalar ile Dogu'nun kanayan sorunlari teker teker sona erecek ve koyu etnik akimlar da yavas yavas merkeze yaklasmaya baslayacaklardir. Bu kisa vadede gerceklesmeyebilir, ama uzun vadede gerceklesmemesi icin ise hicbir sebep yok. Bunun gerceklesmemesini saglayacak tek engel duz ovaya ineni yine daga kışkış'lamaktir.

DTP'ye gelirsek, tamamen demokratik olarak secildiler, ve suanda bir kredileri var. Bu krediyi dogru kullanmak yine onlarin ellerinde. Krediyi tukettikleri zaman ise gercekten yazik olacaktir (ozellikle Turkiye'nin bu sorunu cozmesi icin olusan bu firsatin kacacak olmasindan dolayi).

Son soz: Bu durumu demokrasinin bi guzelligi olarak gormuyorsak eger, demokratligimizi sorgulamak gerekir.