04-30-2008, 17:05
|
#2
|
|
Dindarlığımıza bir şeyler oldu.(Dindarlar adına yapılmış, harika bir özeleştri)
Alıntı:
Fatih Sultan Mehmed, hocalarına iftar veriyordu. Hocalarına hürmeten, Bizans Sarayı'ndan ele geçen altın tasları, sahanları, kaşıkları sofraya koydurmuştu...
Molla Gürani, bu gösteriş tutkunluğuna çok kızdı. Hemen tavır aldı. Bunu da ezan okunduktan sonra iftarını açmayarak gösterdi...
Hoca, hışmını boşaltacak bir yol arıyordu... Öte yandan gencecik Padişah sabırsızlanmıştı. Dakikalar geçip midesi iyice kazınmaya başlayınca, dayanamadı: “Buyurunuz taam edelim” dedi Molla Gürani’ye bakarak, “merak buyurmayınız, soframızda haram lokma yoktur.”
Molla Gürani’nin beklediği an bu andı. Müthiş bir hışımla Sultan Mehmed’e döndü, sofradaki altın kapları, kaşıkları göstererek: “ümmete haram olan Mehmed’e helâl mı?..” diye sordu, “Bizans İmparatoru’nu taklit ediyorsan, bil ki; Bizans’ı bu gösteriş belası batırdı.”
Ve ancak sofradaki altın kaplar, kaşıklar kaldırıldıktan sonra iftarını açtı.
Fatih kıpkırmızı olmuş, önüne bakarak susmuştu. Bu ona iyi bir ders oldu: Bir daha gösteriş tutkusuna kapılmadı.
Kuşkusuz biz Fatih değiliz, Konstantiniye’yi fethetmeyeceğiz. Sadece yüreğimizi fethetsek yeter! Ne çare, ona bile dünya (tul-u emel) hükmediyor.
|
|
|
|