Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-30-2008, 21:49   #39
Kullanıcı Adı
Yâren
Standart Burdur Müftüsü: Hz. Muhammed Çanakkale'de Savaştı!
Alıntı:
ENGİNEER Nickli Üyeden Alıntı
O kılıcın hakkı olmasa zaten Allah'ta yardım etmezdi...

Analamak istemediğin şu Ömer ve diğer o düşüncede ki arkadaşlar...

Allah insanların imanını dener.
İman ispat ister!
İnanç cesaret ister.
Cennet mücadeleyle kazanılır..

Siz eğer imanınızla ve bütün cesaretinizle vatan uğrunda ölmeyi göza alacak duruma gelmişseniz zaten büyük oranda savaşı kazanırsınız fakat ne kadar cesur ve iman sahibi olursanız olun insan olarak gücünüzün sınırı vardır ve imanınıza rağmen bazı durumlara güç yetiremeyebilirsiniz...

İşte bu durumlarda Allah yardım eder...

Hani şu bir bulutun İngiliz birliği alması ve göğe yükselmesi saçmalığı varya mesela.Böyle birşey yok.O kayboldu denen birliğinde kayıtları bulundu.Allah askerlerimizin zaten cesareti ve imanıyla çarpışarak güç yetirebileceği böyle bir duruma neden müdahale etsin...!

Fakat bahsettiğim Nusret Mayın Gemisi'nin olayında ki gibi imanınızın ve cesaretinizin gücünün yetmediği durumlar vardır ve o durumlarda bizi ALLAH kurtarmıştır...
Allah bazı savaşlarda Hz. Muhammed ve Mü'min ordusuna melekleriyle yardım ettiğini söylüyor.!

Ben kafadan sallamıyorum
Kuran'ı okuyun ve gerçekleri görün ama akılcı bir şekilde görün...
Kuran ı Kerimde geçen mucizeler ile sonradan türemiş hurafeleri asla birbirine karıştırmamak lazım. Dediğin gibi ingilizlerinde bu tür hikayeleri var, onlarca mucizevi olay anlatırlar. Allah'ın iki tarafada yardım etmeyeceğinden, ya ikisinden biri doğru, yada ikiside yanlış.

Savaş ruhunda inançlar çok önemlidir, bunu hristiyanlarda çok iyi biliyorki savaş kahramanı yaratmak için hurafeyi kullanmışlardır. İnancı zayıf olan insanın cephede ölesiye savaşması beklenemez.Oysa şehitlik mertebesinin ne olduğu iyi öğretilmiş asker gözünü kırpmadan ölümüne savaşır.Mesela Kıprıs harbinde müftülerin askere alınıp, şehitlik mertebesini askerlere anlatmaları istenmesinden ordumuzunda bu konuda bilgili olduğu kesin.

Atalarımız ne güzel söylemiş "eşşeğini sağlam kazığa bağla sonra tevekkül et"... Hurafeyle beyni doldurulmuş müslüman, sağlam kazığa bağlamadan doğrudan tevekkülü seçer..

Birde fıkra anlatayım, sanırım forumda paylaşılmıştı..
namazını abdestini hiç bırakmayan, hiç yalan söylemeyen, ömrünü ibadete adamış bir imam, köyün birinde namaz kıldırırken, biri koşarak köyü sel basacağını herkesin canını kurtarmasını söyler. Herkes can havliyle koşuşturur canını kurtarmaya çalışır ama bizim imam hiç heycanlanmaz istifini bozmaz. Sel köye varmıştır imam tüm uyarılara ve ısrarlara rağmen camiyi terk etmez. Tek söylediği cümle "ben yıllarca alnımı secdeden kaldırmadım, iyi bir kul oldum, haramdan uzak durdum, Allah için herşeyi yaptım, şimdide onun beni kurtaracağından,bana zarar vermeyeceğinden eminim"
Köyde sular yükselir hoca minareye çıkar. 3 defa sandal gelir ısrarla gelmesini ister, yoksa ölecektir.Ama aynı cümleyi yine tekrarlamış "ben yıllarca alnımı secdeden kaldırmadım, iyi bir kul oldum, haramdan uzak durdum, Allah için herşeyi yaptım, şimdide onun beni kurtaracağından,bana zarar vermeyeceğinden eminim"
Sonuçda bizim imam boğularak can vermiş. Allah'ın huzurunda söylenir...
-Yüce Allahım ben sizin için tüm ibadetlerimi yaptım,aylarca oruç tuttum, gecelerce namaz kıldım. Ve o selde son ana kadar beni kurtarmanızı bekledim, neden beni kurtarmadınız..
Allahın cevabı açık ve nettir.
-3 defa sandal gönderdik, daha ne yapacaktık..

Fıkradan çıkarılması gereken dersler
1- Allahın yardımı için mucize beklemeyin, işaretleri değerlendirin
2- İbadetlerinizi fazlasıyla yapmak, sizi diğerlerinden üstün kılmaz. Sonuçta ibadet Allaha olan borçların ödenme biçimidir
Yâren isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla