Siyaset Forum - Tekil Mesaj gösterimi

**Mu-Alim** · 05-01-2008, 13:20

Beş yıldır günde en az bir paket sigara içiyorum. Bu beş yıllık süre içinde tabi birkaç kez denedim sigarayı bırakmayı; ama bunlar hep dışsal güdülenmelerle ( babamın bırak demesi, birilerinin ödül vaad etmesi, arkadaşlarımın rahatsızlık dile getirmesi vs. ) oldu; böyle olunca da gerçekçi olmadı. Zaten Murat kendisi de söylemiş; önceki kampanyada bir ay içmedim, sonra tekrar başladım; yani ödülü alamayınca tekrar başlama ihtimalin var. Buradan şu sonucu çıkarıyoruz, insan bir karar alıyorsa bu kararı dıştan güdülenmelerle değil içsel olarak almalı. Yani "babam kızıyor" yerine, "param gidiyor" teşvikine daha çok inanmalı ve sigarayı bırakma kararını kendi içinde, kendisi için vermeli.

Sağlık Bakanlığı'nın bu kampanyası ile bir daha ömür boyu sigara içmeyecek sigara tiryakileri olduğuna inanmıyorum ben, Black_Metal'in şaka ile karışık söylediği "sekiz bin ytl'ye iki bin paket winston eder" sözüne inanıyorum ve yıllarca sigara içip sırf bu sekiz bin ytl'yi almak için bir ay hiç sigara içmeyen birinin, o ödülü aldığında, ödülün bir miktarını da sigaraya harcayacağını ciddi ciddi düşünüyorum.

Şimdi gelelim Murat'ın bırakma kararına... Ben derim ki benim birazdan sayacağım şeyleri daha çok düşün ödül yerine bu kararı alırken. Çünkü bu sayacaklarım insanın sadece kendisiyle ilgili... Ödül filan yok.;) Buyrun:

* Öncelikle maddi açıdan sağlanacak kar: Ben beş yılda günde bir paket sigara içtiğimi varsayıyor ve içtiğim sigaranın ( winston box ) ortalama fiyatını üç ytl olarak alıyorum, bu da 1825 günde 5450 ytl gibi bir para yapıyor. Yani beş yıl sigara içmek yerine her gün içer gibi 3 ytl'yi bir kenara bıraksaydım, beş yıl sonunda kaç insan doyururdum, iyi kötü bir araba alırdım, üniversite hayatımı rahat okurdum, daha neler neler...

* İtibar meselesi: Günümüzde sigara tiryakisi insanlar ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Birkaç yıl önce Antalya'da havaalanındayım. ( Yanlış anlaşılmasın, uçmak için değil, iş başvurusu yapmak için. ). Tabi sigara içiyorum ve orda da içesim geldi, sigara içme bölümü var dediler, gittim; üç insanın zor sığacağı bir yerde on kadar insan, ortalık duman altı, iğrenç bir yer... Adamlar orayı kasten öyle yapmışlar... Çok kötü hissetmiştim kendimi. Toplum sigara içeni ikinci sınıfa itiyor...

* Temizlik: Sigara içen insan beş vakit abdest alsa da, Paris'in en ciks "eau de toilette"lerini sıksa da, günde on beş kere dişlerini "ipana anti-tartar" ile fırçalasa da, günde bir paket sigara içiyorsa, sası sası kokmaya mecburdur. Kıyafetleri kokar, parmakları kokar, ağzı kokar...

* Muhabbetin içine etmesi: Çok sevdiğiniz bir muhabbet ortamındasınız. Yaşça sizden büyükler ve hürmet ettiğiniz insanlar var. Muhabbet koyu, hatta birileri AK Parti'yi eleştiriyor yanıbaşınızda ve sözün size gelmesi için sabırsızlanıyorsunuz, çünkü o adamı mat edeceğinize tüm yüreğinizle inanıyorsunuz. Derken birden beyin alarm veriyor "sigara" diye, kalkıp gidiyorsunuz sigara içmeye, geldiğinizde Ak Parti'nin kötü bir hükümet olduğu tezi kabul edilmiş bile...

Ve şimdi gelelim yukarıdakileri yazan benim bunları yazarken elimde sigara olduğu gerçeğine...Sigara konusunda benim iki farklı kişiliğim var: Birincisi yukarıda yazdıklarımı söyleyen yanım, diğeri başına buyruk olmayı çok seven, sigarayı sadece kendisi için düşünen yanım... İşte bu ikinci yanım hep ağır basıyor, sigaranın gerçekten zararlı olduğuna bir türlü kanaat getiremiyor... Şöyle bir mantık yürütüyor sigara içmeye devam ederken:

Tiryakilik düzeyinde sigara içen bilir kendini çok kötü hissettiğin bir anda, yalnızken, karanlıkta ya da ağlarken sigara içmenin ne anlama geldiğini. İşte tiryakilik düzeyinde yıllardır sigara içen ve sigarayı sadece fizyolojik bir tiryakilikten öteye geçirip ruhsal bir tiryakiliğe dönüştüren birisi için:

Sigara beden sağlığına zararlıdır, evet; ama ( yıllarca sigara içen biri için ) sigarasızlık da ruh sağlığına zararlıdır; beden sağlığının bozulması mı daha kötü, ruh sağlığının bozulması mı? Bence kesinlikle ruh sağlığının bozulması daha zararlıdır; dolayısıyla sigara öyle sanıldığı kadar da kötü bir şey değildir...

Son paragrafta yazdıklarımdan dolayı Nusret'i de Balck_Metal'i de benim anlattığım şekliyle sigara içen herkesi de çok iyi anlıyorum...

Çok uzun bir yazı oldu böyle bir konu için; ama benim düşüncelerim böyle sigara ile ilgili; kısacası kısa vadede sigarayı bırakmak gibi bir niyetim yok. Murat'ı da bu kararından dolayı kutluyor ve en kısa zamanda sigarayı bırakmak için ödüller yerine yukarıda saydıklarımı şiar edinmesini diliyorum. ;)

NOT: Sigaranın dini hükmü ile ilgili bir şeyler söyleyebilecek bir durumum olmadığını düşündüğüm için o konuya hiç girmedim...

05-01-2008, 13:20	#85
Kullanıcı Adı Mu-Alim	Sigara İçenler Gelin Konuşalım Beş yıldır günde en az bir paket sigara içiyorum. Bu beş yıllık süre içinde tabi birkaç kez denedim sigarayı bırakmayı; ama bunlar hep dışsal güdülenmelerle ( babamın bırak demesi, birilerinin ödül vaad etmesi, arkadaşlarımın rahatsızlık dile getirmesi vs. ) oldu; böyle olunca da gerçekçi olmadı. Zaten Murat kendisi de söylemiş; önceki kampanyada bir ay içmedim, sonra tekrar başladım; yani ödülü alamayınca tekrar başlama ihtimalin var. Buradan şu sonucu çıkarıyoruz, insan bir karar alıyorsa bu kararı dıştan güdülenmelerle değil içsel olarak almalı. Yani "babam kızıyor" yerine, "param gidiyor" teşvikine daha çok inanmalı ve sigarayı bırakma kararını kendi içinde, kendisi için vermeli. Sağlık Bakanlığı'nın bu kampanyası ile bir daha ömür boyu sigara içmeyecek sigara tiryakileri olduğuna inanmıyorum ben, Black_Metal'in şaka ile karışık söylediği "sekiz bin ytl'ye iki bin paket winston eder" sözüne inanıyorum ve yıllarca sigara içip sırf bu sekiz bin ytl'yi almak için bir ay hiç sigara içmeyen birinin, o ödülü aldığında, ödülün bir miktarını da sigaraya harcayacağını ciddi ciddi düşünüyorum. Şimdi gelelim Murat'ın bırakma kararına... Ben derim ki benim birazdan sayacağım şeyleri daha çok düşün ödül yerine bu kararı alırken. Çünkü bu sayacaklarım insanın sadece kendisiyle ilgili... Ödül filan yok.;) Buyrun: * Öncelikle maddi açıdan sağlanacak kar: Ben beş yılda günde bir paket sigara içtiğimi varsayıyor ve içtiğim sigaranın ( winston box ) ortalama fiyatını üç ytl olarak alıyorum, bu da 1825 günde 5450 ytl gibi bir para yapıyor. Yani beş yıl sigara içmek yerine her gün içer gibi 3 ytl'yi bir kenara bıraksaydım, beş yıl sonunda kaç insan doyururdum, iyi kötü bir araba alırdım, üniversite hayatımı rahat okurdum, daha neler neler... * İtibar meselesi: Günümüzde sigara tiryakisi insanlar ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Birkaç yıl önce Antalya'da havaalanındayım. ( Yanlış anlaşılmasın, uçmak için değil, iş başvurusu yapmak için. ). Tabi sigara içiyorum ve orda da içesim geldi, sigara içme bölümü var dediler, gittim; üç insanın zor sığacağı bir yerde on kadar insan, ortalık duman altı, iğrenç bir yer... Adamlar orayı kasten öyle yapmışlar... Çok kötü hissetmiştim kendimi. Toplum sigara içeni ikinci sınıfa itiyor... * Temizlik: Sigara içen insan beş vakit abdest alsa da, Paris'in en ciks "eau de toilette"lerini sıksa da, günde on beş kere dişlerini "ipana anti-tartar" ile fırçalasa da, günde bir paket sigara içiyorsa, sası sası kokmaya mecburdur. Kıyafetleri kokar, parmakları kokar, ağzı kokar... * Muhabbetin içine etmesi: Çok sevdiğiniz bir muhabbet ortamındasınız. Yaşça sizden büyükler ve hürmet ettiğiniz insanlar var. Muhabbet koyu, hatta birileri AK Parti'yi eleştiriyor yanıbaşınızda ve sözün size gelmesi için sabırsızlanıyorsunuz, çünkü o adamı mat edeceğinize tüm yüreğinizle inanıyorsunuz. Derken birden beyin alarm veriyor "sigara" diye, kalkıp gidiyorsunuz sigara içmeye, geldiğinizde Ak Parti'nin kötü bir hükümet olduğu tezi kabul edilmiş bile... Ve şimdi gelelim yukarıdakileri yazan benim bunları yazarken elimde sigara olduğu gerçeğine...Sigara konusunda benim iki farklı kişiliğim var: Birincisi yukarıda yazdıklarımı söyleyen yanım, diğeri başına buyruk olmayı çok seven, sigarayı sadece kendisi için düşünen yanım... İşte bu ikinci yanım hep ağır basıyor, sigaranın gerçekten zararlı olduğuna bir türlü kanaat getiremiyor... Şöyle bir mantık yürütüyor sigara içmeye devam ederken: Tiryakilik düzeyinde sigara içen bilir kendini çok kötü hissettiğin bir anda, yalnızken, karanlıkta ya da ağlarken sigara içmenin ne anlama geldiğini. İşte tiryakilik düzeyinde yıllardır sigara içen ve sigarayı sadece fizyolojik bir tiryakilikten öteye geçirip ruhsal bir tiryakiliğe dönüştüren birisi için: Sigara beden sağlığına zararlıdır, evet; ama ( yıllarca sigara içen biri için ) sigarasızlık da ruh sağlığına zararlıdır; beden sağlığının bozulması mı daha kötü, ruh sağlığının bozulması mı? Bence kesinlikle ruh sağlığının bozulması daha zararlıdır; dolayısıyla sigara öyle sanıldığı kadar da kötü bir şey değildir... Son paragrafta yazdıklarımdan dolayı Nusret'i de Balck_Metal'i de benim anlattığım şekliyle sigara içen herkesi de çok iyi anlıyorum... Çok uzun bir yazı oldu böyle bir konu için; ama benim düşüncelerim böyle sigara ile ilgili; kısacası kısa vadede sigarayı bırakmak gibi bir niyetim yok. Murat'ı da bu kararından dolayı kutluyor ve en kısa zamanda sigarayı bırakmak için ödüller yerine yukarıda saydıklarımı şiar edinmesini diliyorum. ;) NOT: Sigaranın dini hükmü ile ilgili bir şeyler söyleyebilecek bir durumum olmadığını düşündüğüm için o konuya hiç girmedim...