Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-01-2008, 14:21   #2
Kullanıcı Adı
Sukut-u Hayal
Standart ANNEM BİLE BANA MURO DİYOR
2. bolum
* Peki ne olacak bu Muro’nun hali?

- Bilmiyorum gerçekten çünkü biz stoklu çalışan bir dizi değiliz. Bu akşam ki bölümde (dün akşam) yokum zaten haftaya ne olacağını senaryo önümüze gelince öğreneceğiz.



* O zaman başlığı şöyle atalım “Dün akşam Muro’yu ekranda göremediniz ama Muro bugün Hurriyet İnternet’te”

- Bu durumda ödemeyi sizden mi alacağım?



* Uy başuma gelenler’ dizisinde canlandırdığınız Cemal karakteri ve son olarak Muro ile ilginç tipleri canlandırdınız. Acaba Türkiye yeni bir aykırı tip oyuncusu mu kazandı.

- Çok şükür benim şimdiye kadar oynadığım hiçbir karakter birbirine benzemedi. Ama ben öyle bir iddia ile ortaya çıkmadım. Ben sadece oyunculukla ortaya çıktım. Mesela “Zeynep’in sekiz günü”nde de öyle bir tip canladırıyorum. Karışık bir adamı oynuyorum. Saçları sarı kaşını çizdirmiş bambaşka bir adam oldum. Çünkü bu önemli olan enstrümandan bambaşka bir şey çıkarmak. Bu da benim enstrümanım. Dünyada 6 milyar insan var. Demek ki benim oynayabileceğim 6 milyar rol var.



* Hayalinizdeki oynamak istediğiniz bir rol var mı? Ya da bilinen bir karakter söz gelimi onu ben canlandırmak isterdim diyor musunuz?

- Var tabii ki. Örneğin Shakespeare’in Titus Andronicus’unu ben oynamak isterdim.



* Daha popüler bir karakterden örnek vermek gerekirse?

- O zaman şöyle diyeyim. Oynadığım her rolü popüler yapmak isterim. Gerçi popüler demeyeyim ama oynadığım her şeyin en iyisi olmasını isterim. Scarface’yi kim oynamak istemez ya da Baba serisinden birinde kim oyanamak istemez. Ama tabii bu biraz da bizim coğrafi şanssızlığımız. Ya da bundan 50 yıl sonra 50 yıl önceki tiyatro emekçileri gibi, Allah hepsinden razı olsun onların sayesinde bazı şeyleri bu kadar rahat yapabiliyoruz biz şimdi. Nejat usta at arabasıyla turne yapıyordu. Erol Taş bu ülkede taşlanıyordu. Onların çabası sayesinde bugünlere geldik belki bizim sayemizde bu ülkeden de Hollywood yıldızları çıkabilecek. Ki o kadar değerli oyuncularımız var. Şener Şen var, Haluk Bilginer var ilk aklımaza gelenler.



* Haluk Bilginer İngiltere’nin en ünlü dizilerinden birinde Türk bir karakteri canlandırmıştı

- Ama işte o kötü, Bana Hollywood’da bana ya bir Türk’ü ya da Arap’ı oynatırlar. Oynatamazlar da zaten. Ama onların çalışma şekilleri çok farklı. Örneğin Al Pacino’nun yapımcılığını kendisinin yaptığı Looking for Richard filmi var aynen oradaki şeyler yaşanıyor. 6 ay önceden metinler geliyor. 6 ay kendini kampa sokuyor vücudunu o forma sokuyor. Birileri sürekli anlatıyor. Dönemin kıyafetleri böyleydi diyor. Fane Dunaway ile kavga ediyor. Olur böyle şey falan diyor. Tartışıyorlar. Biz de öyle değil ki, bizim oyuncularımızı öttürürler orada. Metin geliyor ertesi gün çekiliyor. Ama bizim yaşamımız da öyle. Öyle yaşıyoruz. Hızlıyız ve çok pratik zekalıyız. Adamlar 3 yıl sonrasının tatil planını yapıyor, biz 5 yıl sonrasının ekonomik programını yapamıyoruz.



* Dizide en sevdiğiniz karakter hangisi

- Muro



* Onun dışında?

- Bilmiyorum ki. Bir bütün olarak düşünmek lazım. Her biri yapı taşları. Şunu daha çok seviyorum bunu daha çok seviyorum.



* Kimseyi kırmamak için mi böyle konuşuyorsunuz

- Hayır öyle düşünmüyorum. Biri olmazsa hepsi eksik olur bence. Oyuncu gibi düşündüğüm için öyle bir empati kuramıyorum ben. Ama şöyle bir gerçek var. Madem ki bu kadar seviliyor demek ki herkes işini iyi yapıyor.

Bu hikayede kim giderse gitsin bu hikaye devam eder. Burada başrol Kurtlar Vadisi bunun ayrımına iyi varmak lazım. Vadi olduğu sürece Kurtlar devam eder. Her karakterin belli bir taşıyıcı özelliği var.



* Muro yerine başka bir karakter teklif edilseydi hangisini oynamak isterdiniz?

- Ben oynadığımı iyi yapmak isterim. Ne olduğu önemli değil. En iyi oynamak istediğim karakter Titus Andronicus’taki Titus onun dışında bir genelleme yapamam. Örneğin ‘Uy başuma gelenler’deki Cemal. Hikaye önüme geldiği zaman köydeki sıradan karakterlerden biriydi. İşte o zaman bilmece ve oyun başlıyor. Ne yapabilirim de bu rolü benim kendi bedenim dışında başka bir adam haline getirebilirim. Bu yüzden ne gelirse en iyi şekilde oynayabilirimi düşünürüm.

Kendi hikayelerimiz var. Üç arkadaş Artniyet diye bir şirket kurduk. İnşallah 2009’da seyirci ile buluşacak.



* Hangi sahneyi oynarken daha çok keyif aldınız?

- Saklambaç oynarken de keyif alıyorum, Kurtlar Vadisi’nde oynarken de keyif alıyorum. Benim için böyle bir ayrım yok. Ama birinde oynadığım için bana para veriyorlar.



* Televizyonla aranız nasıl?

- Şirketi kurduktan sonra çok izleyememeye başladım. Ama onun dışında belgesel izlerken uyuyakalmayı seviyorum. Onun karşısında yatarken göçmen kuşlar, mevsimler falan derken uykuya dalmak rahatlatıcı oluyor. İlişkiyi doğru kurarsak televizyon ile güzel ama ona bağımlı bir hayat yaşamak yanlış.



* Dizi olarak ne izliyorsunuz?

- Kendi yaptığım işleri izliyorum. Denk geldiği zaman bu CSI serisi var onları izliyorum. Arkadaşlarımın oynadığı diziler var. Ahmet (Saraçoğlu) Yaprak Dökümü’nde oynuyor mesela. Özel bir tercihim yok aslında. Bu akşam Yaprak Dökümü var diye program yapmıyorum hiçbir zaman. Ama bir dönem ısrarla Tuncay Özkan’la Cüneyt Arcayürek’in programını takip ediyordum.



* Dizileri ya da filmleri izlerken seyirciler gibi kendinizi kaptırabiliyor musunuz yoksa aklınız hep işin teknik tarafında mı kalıyor?

- Hep o gözle bakıyorum diyemem ama genellikle öyle oluyor. Sinemaya gittiğim zaman böyle olmuyor. Örneğin; Sean Penn’in oynadığı “I am Sam” filminde salya sümük ağlamıştım.



* Sean Penn gibi muhalif bir adam sizce Türkiye’de yaşayabilir mi?

- Daha zor bir ülkede yaşıyor aslında. Ama bir taraftanda muhalif olma özgürlükleri var. Bu hakları ellerinden alınamıyor hiçbir zaman.



* Şu sıralar en beğendiğiniz dizi hangisi?

- Buna inandırmak çok zor ama son 2,5 aydır anneme gittiğimde televizyon izleyebiliyorum.



* Peki annenizin Muro’yla arası nasıl?

- Çok seviyor. Beni Muro olarak çağırıyor, “Aa Murom gelmiş” diyor. “Anne bari sen yapma” diyorum bende.



* Uy Başuma Gelenler dizisinde oynarken de Cemal diye çağırmış mıydı?

- Hayır çağırmamıştı. Ama şunu söyleyebilirim, her zaman en büyük hayranım annemdir.



* Son dönemde en çok beğendiğiniz film hangisi?

- Cengizhan’ı çok beğendim.



* En çok hangi karakteri beğendiniz?

- Cengizhan’ın küçüklüğünü canlandıran çocuğa bayıldım, müthiş oynamış. Genel olarak çok güzel bir filmdi. Cengizhan’ı hiç o kadar naif bir adam olarak kafamda canlandırmamıştım.



* Teşekkürler

- Ben teşekkür ederim



İŞTE MURO'NUN TEKERLEME HALİNE GELEN KONUŞMALARI:



ÇÖZÜMLEME YAPAYIM

Çetin: Bir duyum aldım

Muro: Nedir..

Çetin: Ahu Toros İstanbul'a gelmiş.

Muro: Nereden duydun lan

Çetin: Başkan bizim de kendi çapımızda istihbarat ağımız var.

Muro: Beni manipule etme Çetin. Alemdar Polat'ın üstüne sürme beni.

Çetin: Takdir senin başkan.

Muro: Ben bu konuyu bir çözümleme yapayım.



İÇİMDEKİ İNSAN SEVGİSİ

Muro: Lanet olsun içimdeki bu insan sevgisine...



DÜZENİN ÇARKLARI

Muro: Emperyalist eğitimin sonucunda, bilinçsiz şekilde yetiştirilmiş, kendini çözememiş ve kapitalist düzenin çarkının dişleri arasında sıkışmış bir zavallı...



DEVRİM PARA İLE OLUR

Muro: Maalesef en kutsal devrim, ilkelerle, prensiplerle değil; para ile gerçekleştirilebiliyor.



BURJUVA DONU

Muro: Bu don ne böyle; masmavi, bundan sonra kimse burjuva donu giymeyecek.



SOSYAL HAYVAN

Muro: Sen gereksiz yere düşünen sosyal bir hayvansın Çeto.



PROFESYONEL DEVRİMCİ

Muro: Burada Lenin'i saygı ve hayranlıkla anmak durumundayım. Ne diyordu büyük lider; Devrimi halk yığınları değil ancak ve ancak profesyonel devrimciler gerçekleştirecektir. Yani sen değil Çeto, ben.



KÜÇÜK BURJUVA ZAAFLARI

Muro: Efendim devrimci ahlaktan yoksun, küçük burjuva zaafları olan satılmış hainlerin çıkardığı dedikodulardan son derece rahatsızım



DEVRİMCİ DEVRELERİM YANDI

Muro: Çetin bu olayı çöz bakalım

Çetin: Valla başkanım apıştım kaldım

Muro: İnanmayacaksın ama benim de devrimci devrelerim yandı

Muro: Çetin kozmozda tesadüf diye birşey de vardır

Çetin: kozmoz derken başkanım?

Muro: Kainat lan cahil. Nalet olsun kozmoza



BURJUVA ESPRİSİ

Muro: Sırf bir inat uğruna saatlerimizi yedin. bizi burada ağaç ettin. Sivilce bastı her tarafımı. Sen biliyor musun benim saatim ne kadar değerli!

Bulut: Markası ne gülüm? Söyle, alalım.

Muro: Ha ha ha ha! İşte tipik bir burjuva esprisiyle karşı karşıyayız Çeto



İDEOLOJİK ÇATIŞMA

Bulut: Bu kadar stres yapma gülüm; erken ölürsün.

Muro: Stres benim değil mi kardeşim? İstediğim zaman ölürüm. Sana ne çetin, çabuk taşıyın şu bidonları. İdeolojik bi çatışma içine girmek istemiyorum.



Röportaj: Kürşat Özmen




Sukut-u Hayal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla