...::... Salât ü Selâmın Kıymet ve Lezzeti ...::...
Hâsılı, salât u selâmlarla O’nu her anışımız, hem O’nun peygamberliğini bir tebrik hem getirdiği saadet-i ebediye müjdesine karşı bir teşekkür ve hem de bildirdiği fermanlara itaatimizi ve bey'atımızı yenilememiz manasına gelmektedir. Efendiler Efendisi’ne salât u selâm okumakla, ahd u peymanımızı yenilemiş, ümmeti arasına bizi de dahil etmesi isteği ile kendisine müracaat etmiş oluyoruz. “Seni andık, Seni düşündük; Allah Teâlâ’ya Senin kadrini yüceltmesi için dua ve dilekte bulunduk” demiş ve “Dahîlek ya Resûlallah! Bizi de nurlu halkana al ey Allah’ın Resûlü!..” talebimizi tekrar ederek O’nun engin şefkat ve şefaatına sığınmış oluyoruz. Bizim salâtımız, Üstad'ın ifadesiyle, “Ya Rab! Yanımızda elçiniz ve dergahınızda elçimiz olan reisimize merhamet et ki, bize sirayet etsin.” manasına bir duadır. Bununla beraber salât u selâm makbul duadır; yapılan diğer duaların başında ve sonunda salât u selâm okununca, iki makbul dua arasında istenen şeyler de makbul olur. (Gülen, s. 1, 5) Salavât rahmet ve bereket manasında olduğu için duanın başında ve sonunda okunduğunda Rahmetenlilâlemîn’in rahmetinin nüzûlüne vesile olmaktadır. Bu sebeple Bediüzzaman Hazretleri de risalenin sonunda câmi bir salavât zikrettikten sonra salât u selâm’ın önemini anlatan şu beyitle risaleyi bitirir:
Kâfi değil mi sana bizzat Allah eylemiş salât;
Melekleri dahi eyler O'na selâm ve salât.
|