1. İsmail as.’ın Evlenmesi ve Babasının Ziyareti :
Gençlik yaşına gelince bölgede yaşayan âribe Araplardan Cürhüm kabilesinden bir kızla evlenmiş, İşte Kureyş kabilesi onların soyundan türemiştir.[1] Hz.İbrâhim Hâcer’in yanına gitmek için Sare’den izin istedi. Ancak Sare, Hâcer’in evine inmemek şartıyla onun gitmesine izin verdi.[2] Ne yazık ki İbrâhim as. Mekke’ye geldiğinde Hâcer vefat etmişti.[3] Bunun üzerine Hz.İbrâhim'in, oğlu İsmail’in evine gittiği rivayet edilir.[4]
İbrahim as., Mekke’ye geldiği zaman, İsmâil as. Umâre adındaki kadınla evli idi.[5] Umâre, kaba, katı, kötü huylu bir kadındı.[6]
Hz. İbrâhim oğlunun durumunu kontrol için zaman zaman Mekke'ye gelirdi. Hz.İsmail'in ilk evlendiği sırada da gelmiş, İsmail'i evde bulamamıştı. Kendisini tanımayan gelinini arasında şu konuşma geçti: "İsmail nerede?" diye sordu. Hz. İsmail'in hanımı; "Rızık temin etmek için ava gitti" dedi."Geçiminiz nasıl?" diye sordu. "Darlık içindeyiz, durumumuz kötü" diye cevapladı. Hz. İbrâhim; "Kocan geldiğinde selâm söyle, kapısının eşiğini değiştirsin" dedi ve gitti. İsmail avdan dönünce hanımıyla aralarında şu konuşma geçti. İsmail (a.s): "Evimize gelen oldu mu?", "Evet, yaslı bir adam geldi, seni sordu, cevap verdim. Geçimimizi sordu; darlık içindeyiz" dedim". Hz. İsmail, "sana bir şey tenbih etti mi?" dedi. Kadın, "Sana selâm söylememi istedi ve "kapının eşiğini değiştirsin" diye tenbih etti" dedi. İsmail (a.s) durumu anladı ve: "O gelen ihtiyar babamdı. Senden ayrılmamı istiyor, artık evine dön dedi." Böylece İsmail ilk eşinden boşandı. [7]
İsmail'in ilk eşinden babasının istemesi üzerine boşaması hakkında neler söylenmiş? Bu kadar kolay mı?Baba istedi diye mi hanımını boşadı ya da hanımın hiç tanımadığı birisene kocasını şikayet etmesinden, kendisinin acaba İsmail as.'ı üzdüğünü düşünürsek. İbrahim'in bu tavsiyesi belki de İsmail için karısını boşama düşüncesinde ki bardağı taşıran son damla olmuş olabilir mi
Bir de "haydi babanın evine dön" deyerek hanıma hiçbir hak tanınmamış bir eşya gibi sokağa atılmış izlenimi veriyor? Bu konuya bak ! İslam da kadın'a verilen hak bu mudur? Geleceğin peygamberi böyle davranırsa, günümüz insanı ne yapmaz!
İsmâil as. babasının tavsiyesinden sonra, Mudad b.Amr’ın kızını görüp beğendi ve babasından istedi.[8] Onunla, evlendi.[9] Kızın ismi Ra’le[10] veya Seyyide[11] olup kendisi, güler yüzlü, tatlı dilli, güzel huylu ve nezâketli bir kadındı.[12]
Bir müddet sonra Cürhümîlerden Mudad b.Amr’ın kızın başka bir kızla evlendi. Hz.İbrâhim aradan uzun bir müddet geçtikten sonra oğlu İsmail’i ziyaret etmek için tekrar hanımı Sare’den izin istedi. Sare de oğlunun, evine inmemek üzere ona izin verdi. Bunun üzerine Hz. İbrâhim Mekke’ye geldi ve hemen oğlu İsmail’in evine gitti. Yine İsmail (a.s) ava gitmişti. Hanımıyla aralarında yukarıdakine benzer şekilde bir konuşma geçti. İbrâhim as. gelinine “Kocanız nerede?” diye sordu. İsmail’in yeni hanımı ise:“Ava gtti, Allah izin verirse hemen şimdi gelir, Allah size merhamet etsin! Buyurun konuğumuz olun.” Dedi. Hz.İbrâhim: “misafir kabul eder misin?” diye sordu. O da “Evet, kabul ederim.” Dedi. Hz.İbrâhim:“Yanınızda ekmek veya buğday veya hurma veyahut arpa bulunur mu?” diye sordu. İsmail’in hanımı ise ona, süt ve et ikram etti. Hz. İbrâhim de et ve sütün bereketli olması için dua buyurdu. Eğer İsmail’in hanımı o gün Hz. İbrâhim’e ekmek veya buğday veya arpa veyahut da hurma takdim edip ikramda bulunsaydı, yer yüzünün büyük bir kısmı bunlarla dolup taşacaktı. Bundan sonra İsmail’in hanımı Hz.İbrâhim’e: “Buyurun, evimize inin, başınızı yıkayayım.” Dedi. Fakat İbrâhim Sare’ye verdiği söz üzerine onun evine inmedi. Hz.İbrâhim Makam (bu günkü Makam-ı İbrâhim)’ e geldiği sırada İsmail’in hanımı elinde bir su kabıyla onun yanına geldi ve kabı makam’ın yanında bulunan Hz.İbrâhim’in sağ tarafına koydu. İbrâhim as. Makam(taş)’ın üzerine ayağıyla basınca Makam’ın üzerinde ayağının izi kaldı. İsmail’in hanımı Hz.İbrâhim’in başının sağ yarısının yıkadı, sonra Makam’ın sol tarafına geçip başının sol yarısını yıkadı. Bunun üzerine Hz. İbrâhim ona:“Kocasınız geldiği vakit benden ona selam söyleyin. Artık kapısının eşiğinin düzelmiş olduğunu kendisine iletin.” Dedi.[13]
Hz.İsmail eve döndüğü vakit babasının kokusunun hissetti, hanımına: “Evimize birisi mi geldi?” diye sordu. Hanımı:"Evet, insanların en güzel yüzlü ve en hoş kokulusu olan bir ihtiyar geldi; o, bana şunu, şunu söyledi, ben de ona şunu ve şunu söyledim. Ayrıca onun başını yıkadım, işte bu ayağının izidir. O sona selamını iletmemi istedi ve kapınızın eşiğinin düzeldiğini söyledi." Dedi. İsmail as.:"Gelen zat babam Hz.İbrâhim’dir"dedi. İsmail avdan gelince hanımı olanları anlattı. İsmail:"O babamdı. Sen de evimin eşiğisin. Seni hoş tutmamı emrediyor"dedi. [14]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Süleyman Ateş, Kur'an Ansiklopedisi: c.10, s.292.
[2] Taberi-Tarih c.1, s.132; Sâlebi-Arais s.83; İbn.Esir-Kâmil c.1, s.104; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.195.
[3] Buhari-Sahih c.4, s.115; Sâlebi-Arais s.83; İbn.Esir-Kâmil c.1, s.104.
[4] İbn.Esir-Kâmil c.1, s.96.
[5] Ezraki-Ahbaru Mekke c.1, s.57; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.195.
[6] Taberi-Tarih c.1, s.131; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.195.
[7] İbn.Esir-Kâmil c.1, s.104; Buhari-Sahih c.4, s.115-117; Taberi-Tarih c.1, s.132; Beyhakî-Delâilünnübüvve c.1, s.325; Salebî-Arais s.83; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları:s.195,196,197.
[8] İbn.Hacer-Fethulbâri c.6, s.287, 288; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.197.
[9] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1, s.86; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.197.
[10] İbn.İshak, İbn.Hişam-Sire c.1, s.5; İbn.Sa’d-Tabakat c.1, s.51; Ezraki-Ahbaru Mekke c.1, s.86; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.197.
[11] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1, s.77,81; Taberi-Tarih c.1, s.161; İbn.Esir-Kâmil c.1, s.125; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.197.
[12] Taberi-Tarih c.1, s.131; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.197.
[13] İbn.Esir-Kâmil c.1, s.96,97; Süleyman Ateş, Kur'an Ansiklopedisi: c.9, s.129.
[14] Buhârî, Enbiyâ, 9; İbn.Esir-Kâmil c.1, s.97; Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi c.23, s.78.