Hazreti İsa (a.s)
Kuran'a Göre İslam Ahlakının Yaşanması
Önceki bölümde ifade ettiğimiz gibi, Kuran ayetlerini incelediğimiz zaman, geçmiş kavimlerde yaşanan dejenerasyon, sapkınlık ve ahlaki çöküş sonrası Allah'ın o kavme bir 'kurtarıcı' yolladığını görürüz. Bu kurtarıcı, insanları, Allah'a şirk koşmadan iman etmeye ve korkup sakınmaya yöneltir. Kavimlerin inkarda direnmesi üzerine, bu kez de onları azapla uyarır. Bu uyarıp korkutma olmadan Allah hiçbir kavmi yıkıma uğratmayacağını Kuran'da şöyle haber vermektedir:
Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, Biz hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz. (Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedici değiliz. (Şuara Suresi, 208-209)
İçinde bulunduğumuz dönem, her türlü yozlaşmanın hakim olduğu maddi ve manevi bozulmanın arttığı, sapkınlığın yaşandığı, siyasi ve ekonomik açıdan büyük bir istikrarsızlığın hüküm sürdüğü, zenginle fakir arasında çok büyük uçurumların açıldığı bir dönemdir. Bizim Kuran'dan öğrendiğimiz gerçek ise, böyle bir ortam sonrasında Allah'ın bir kurtuluş yolu göstereceği ve bu sayede İslam ahlakının tüm dünyada mutlaka yaşanacağı, hak dinin diğer batıl dinlere üstün geleceğidir.
Allah Tevbe Suresi'nde inanan kullarını bu gerçekle şöyle müjdelemektedir:
Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor. Müşrikler istemese de O dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayet ve hak dinle gönderen O'dur. (Tevbe Suresi, 32-33)
Allah Nur Suresi'nde de, şirk koşmadan, katıksız bir biçimde Kendisine kulluk eden ve "salih amel" işleyen (O'nun hükümlerini koruyan, yolunda çaba harcayan) müminlerin, kendilerinden öncekiler gibi yeryüzünde güç ve iktidar sahibi olacağını şöyle haber vermektedir:
Allah içinizden iman edenlere ve salih amelde bulunanlara vaadetmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde ' güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)
Burada önemli bir nokta vardır: Yukarıdaki ayette yeryüzünde din ahlakının yayılmasının şartı bildirilmektedir; şirk koşmadan yalnızca Allah'a kulluk eden ve O'nun yolunda salih amelde bulunan müminlerin varlığı…
|