Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-23-2008, 03:51   #165
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Hazreti İsa (a.s)
3. Melekler Bulundukları Boyuttan Yeryüzüne İnmekte ve Tekrar Allah Katına Çıkmaktadırlar


Meleklerin varlığına inanmak, imanın temel esaslarından biridir. Allah, Kuran'da meleklerle ilgili çeşitli bilgiler vermiştir. Melekler, sürekli Allah'ı anıp yücelten, Rabbimiz'in kendileri için belirlediği görevi tam ve eksiksiz olarak yerine getiren, Allah'a gönülden teslim olmuş varlıklardır. İnsanların bildiği zaman ve mekan boyutundan farklı bir boyutta yaşarlar. Meleklerin yaşadığı boyutun, bizim bildiğimiz kavramların dışında olduğuna işaret eden bir ayet şu şekildedir:

(Bu azap) Yüce makamlar sahibi olan Allah'tandır. Melekler ve Ruh (Cebrail), O'na, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir. (Mearic Suresi, 3-4)

Ayette bildirilen "elli bin yıl olan bir gün" ifadesi, meleklerin bizim sınırlı olduğumuz zaman kavramı ile sınırlı olmadıklarını göstermektedir. Ayrıca insanın bildiği zaman kavramının ötesinde bir yaşam daha olduğunun ve bu yaşamın dünyadakine benzer bir zaman veya mekan kavramına bağımlı olmadığının delillerinden biridir. Hz. İsa'nın da böyle bir boyutta yaşıyor olması mümkündür. (En doğrusunu Allah bilir.)

Meleklerin, Allah'ın dilediği vakitte takdir ettiği bir iş için dünyaya geliyor olmaları ise, diğer boyutlardan bizim boyutumuza geçişin Rabbimiz'in izin vermesiyle mümkün olduğunu göstermektedir. Kuran'da meleklerin, kimi zaman Allah'ın insanlara vahyini iletmek, kimi zaman da müminlere yardım etmek ve onlara destek olmak için Allah'ın izniyle yeryüzüne indikleri bildirilmektedir:

Sen müminlere: "Rabbiniz'in size meleklerden indirilmiş üç bin kişiyle yardım iletmesi size yetmez mi?" diyordun. (Al-i İmran Suresi, 124)

Kullarından dilediklerine, melekleri emrinden olan ruh ile indirir: "Ben'den başka İlah yoktur, şu halde Ben'den korkup-sakının" diye uyarın. (Nahl Suresi, 2)

Bir başka ayette ise meleklerin Allah'ın takdir edeceği farklı görevler için de yeryüzüne inebildikleri haber verilmiştir:

Melekler ve ruh, onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler. (Kadir Suresi, 4)

Ayrıca, Kuran'da Hz. İbrahim'e ve Hz. Lut'a meleklerin elçiler olarak gelip kavimlerine gelecek azabı haber verdikleri; Hz. Zekeriya'ya gelip onu bir çocuk ile müjdeledikleri; Hz. Meryem'e gelip kendisinin seçkin kılındığını ve Hz. İsa'nın doğumunu haber verdikleri bildirilmektedir. Kuran-ı Kerim'in Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'e Cebrail aracılığı ile vahyedilişi ve Efendimiz (sav)'in Cebrail'i görüşü ise şu şekilde anlatılmaktadır:

Ona (bu Kur'an'ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir. (Ki o,) Görünümüyle çarpıcı bir güzelliğe sahiptir. Hemen doğruldu. O, en yüksek bir ufuktaydı. Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi. Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı. Böylece O'nun kuluna vahyettiğini vahyetti. Onun gördüğünü gönül yalanlamadı. Yine de siz gördüğü (şey) üzerinde onunla tartışacak mısınız? Andolsun, onu bir de diğer inişte görmüştü. Sidretü'l-Münteha'nın yanında. Ki Cennetü'l-Me'va onun yanındadır. Sidreyi örten örtmekte iken, göz kayıp-şaşmadı ve (sınırı) aşmadı. Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü. (Necm Suresi, 5-18)

Görüldüğü gibi melekler, Allah'ın dilemesiyle çeşitli dönemlerde yeryüzüne inmekte ve tekrar Allah Katına çıkmaktadırlar. Ancak onların Allah Katına çıkıyor olmaları, elbette dünyada bizim bildiğimiz kavramlara göre yok olmaları anlamına gelmemektedir. Sadece başka bir boyuta geçmekte, bizim kavrayışımız dışında yaşamlarına devam etmektedirler. Benzer bir şekilde Hz. İsa'nın Allah Katına alınmış olması da, öldüğü anlamına gelmez. Nitekim, pek çok ayette Hz. İsa'nın ölmediği açık olarak bildirilmekte, hadislerle de bu gerçek bir kez daha teyid edilmektedir. Hz. İsa da bizim kavrayamadığımız bir boyutta diridir. Ayrıca, meleklerin iki boyut arasında, Allah'ın dilemesiyle, hareket ediyor olmaları, Rabbimiz dilediği takdirde bunun çok kolay olduğunu göstermektedir. Hz. İsa da, Allah'ın takdir ettiği vakit geldiğinde, yeryüzüne geri dönecek ve Rabbimiz'in elçisi olarak insanları gerçek din ahlakına davet edecektir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Tüm bu deliller, Allah'ın gücünü ve kudretini gereği gibi takdir edemedikleri için Hz. İsa'nın ölmediği ve yeryüzüne geri döneceği gerçeğini reddetmeye çalışan kimselerin, büyük bir yanılgı içinde olduklarının göstergesidir. Unutmamak gerekir ki, Allah üstün güç ve kudret sahibi, herşeye kadir olandır. Dilediğini dilediği şekilde yaratır. İlmi sonsuzdur. İnsanın sahibi olduğu her türlü bilgi ise, Allah'ın takdir ettiği kadarıyla sınırlıdır. İnsan bir olayı, bu olayın ne şekilde gerçekleştiğini ve hikmetlerini ancak Allah'ın dilediği ölçüde kavrayabilir. Hz. İsa'nın inkarcılardan kurtarılıp Allah Katına alınması da, insanların ne şekilde meydana geldiğini tam olarak kavrayamadıkları olaylardan biri olabilir. İnkar edenler Hz. İsa'yı öldürmek için geldiklerinde büyük bir mucize gerçekleşmiştir. Mucizeler, iman edenlerin imanlarını güçlendiren, iman etmeyen bazı insanların imanlarına vesile olan harikalardır. Müminler şahit oldukları her mucizede, Allah'a yönelip döner, O'nun üstün gücünü tesbih ederler. Allah'a duydukları saygı dolu korku, içli sevgi daha da güçlenir, şevkleri ve heyecanları artar. Hz. İsa'nın inkarcıların tuzaklarından korunup, bedeni ve ruhuyla birlikte bu boyuttan ayrılması da, müminlere heyecan veren mucizelerden biridir. Allah'ın belirlediği süre geldiğinde, büyük bir mucize daha gerçekleşecek ve Hz. İsa dünyaya geri dönecektir. Bu gerçek, ayetlerle ve hadislerle müjdelenmiştir ve tüm iman edenlerin üzerinde düşünmesi gereken bir harikadır.
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla