Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-23-2008, 23:51   #2
Kullanıcı Adı
hiperaktif
Standart HEY ÇEÇENYA SELAM OLSUN SANA (ÇEÇENİSTAN)
Çeçenistan'ın Bağımsızlık İlanı ve Rus-Çeçen Savaşı

1989'da Sovyetler Birliği dağılınca, Çeçen-İnguşlar, Rusya Federasyonu içinde özerk Cumhuriyet halinde kaldılar. Ancak, bir süre sonra, eski Sovyetler Birliği coğrafyasında esen milliyetçilik ve bağımsızlık rüzgarları Çeçenleri de etkiledi. Bunun sonucunda, Çeçenistan'da 27 Ekim 1991'de Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve Cahar Dudayev, oyların %85'ini alarak Cumhurbaşkanı seçildi. Ardından, 1 Kasım 1991'de Çeçen Cumhuriyeti'nin Rusya Federasyonundan bağımsızlığı ilan edildi. Fakat bunu kabul etmeyen Rusya Federasyonu 7 Kasım'da olağanüstü hal uygulaması başlattı ve 8-9 Kasım'da çıkan olaylardan sonra Rus ordu birlikleri Çeçenistan'a gönderildi ise de geri çekilmek zorunda kaldı. Bu ortamda İnguşlar ise 30 Kasım 1994'te yaptıkları bir halk oylaması sonucunda Rusya Federasyonu'nda kalmayı tercih ettiler.

Öte yandan Rusya, Çeçenistan'ın bağımsızlığını kabul etmek istemedi ve bunu askeri güç kullanarak engellemeye çalıştı. Üstelik Çeçenler 12 Aralık 1993'de Rusya Federasyonu yeni anayasa ve parlamento seçimlerine de katılmadılar. Esasında Rusya, Çeçenistan'ın bağımsızlığının kendi içinde yaşayan diğer etnik gruplar için kötü örnek oluşturacağını düşünüyor ve Kuzey Kafkasya'daki siyasi ve ekonomik çıkarlardan da vazgeçmek istemiyordu.

Bunu iyi bilen Çeçen lider Cahar Dudayev, Rusya ile aralarındaki meselenin siyasi olarak çözümünü teklif etti ve hatta petrol boru hatları ile demiryollarının ortak işletilmesinden bahsetti.Rusya'nın buna cevabı muhalif Çeçenler'i silahlandırmak şeklinde oldu. Çeçen muhaliflerin kurduğu Geçici Konseyin lideri Umar Avturkhanov 23 Temmuz 1994'de Rusya lideri Boris Yeltsin'e başvurarak Çeçenistan'ın tek meşru yönetimi olarak kendi yönetiminin tanınmasını istedi. 24 Temmuz'da Geçici Konsey'in "Yeniden Doğuş hükümeti" olarak Rusya tarafından tanındığını TASS Haber Ajansı'nca duyuruldu. Bundan cesaret alan Çeçen muhalifler, Moskova yönetiminine emriyle üç yönden başkent Grozni'ye saldırdılar. İlk aşamada pek varlık gösteremeyen bu muhalif güçler, zaman içinde etkili olmaya başladı. Bunun üzerine 24 Kasım 1994'te Çeçenistan Genelkurmay Başkanı, genel seferberlik ilân etti.

Daha sonra 26 Kasım 1994 tarihinde Moskova'nın emrindeki Çeçen muhalifler en büyük saldırılarına girişerek Grozni'nin büyük kısmını ele geçirdi. Fakat bu üstünlük geçici oldu ve Cahar Dudayev'e bağlı kuvvetler, muhalifleri bozguna uğrattılar. Buna rağmen Yeltsin, Çeçenistan hükümetine silahları bırakmaları için ültimatom verdi. Bu gelişmeler üzerine Rusya Savunma Bakanı Pavel Graçov ile Çeçen Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cahar Dudayev Vladikafkas'da bir araya geldiler ve 12 Aralık 1994'te yeniden görüşmeyi kararlaştırdılar. Ne yazık ki bu barış ümidi, Yetsin'in 11 Aralık 1994'te ani olarak Rus ordularına Grozni'ye saldırı emrini vermesiyle son buldu.

Bu arada belirtelim ki, Çeçenistan yönetiminin Rusya'ya karşı verdiği silahlı mücadele, üstün Rus askeri gücükarşısında zorunlu olarak bir gerilla hareketine dönüşmüştü. 14 Haziran 1995'de Şamil Basayev komutasında 100 silahlı Çeçen, Rusya'nın Budenovsk kasabasına girerek bu hastanede yüzlerce rehine almış ve daha sonra başarılı bir şekilde Çeçenistan'a dönmüştü.Çeçenlerin bu ilk büyük ve yankı uyandıran gerilla eyleminden sonra Rus ve Çeçen taraflar 30 Temmuz 1995'te ateşkes anlaşması imzaladılarsa da siyasi çözüme ulaşamadılar. Bunun sonucunda Çeçenistan'da çatışmalar yeniden başlardı. Çeçenler, 14 Aralık 1995'de daha önce terkettikleri Çeçenistan'ın ikinci büyük kenti Gudermes'e yeniden girdiler. Fakat, yüzlerce kişinin öldüğü çatışmalardan sonra bir kez daha geri çekildiler.
_________________
  Alıntı ile Cevapla