[taya]

-'GÜVENCE BUDUR'-

Biz özgürlük ilkesi olarak, farklı yaşam biçimleri için bir güvence olarak, laiklik budur. Biz laikliği bir sistem olarak sadece savunmuyoruz. Aynı zamanda yaşıyor ve yaşatıyoruz. Siyasi pratiğimiz bunun en açık ispatıdır. Partimizi oluşturan her kademeden kadroların çeşitliliği işte ortadadır. Laiklikten geriye dönüş yoktur ve olmayacaktır. Bunu isteyende esasen yoktur. Ve bu konu bugünün konusu da değildir. On yıllardır hatta asırlardır ne yazık ki farklı şekilde bu konular gündeme getirilmiştir. Türkiye o noktayı çoktan geride bıraktı. Mesele laiklik değil, mesele yaşam biçimlerimizdeki farklılıklar da değil. Mesele başı açık ya da kapalı olmak, içki içip içmemek hiç değil. Bu ülkede, bu milletin fertleri arasında bu türden farklılıklar daim olmuştur. Her birimizin hayatı bunun canlı şahididir.'

-'AYNI APARTMANDA, AYNI AİLEDE...'-

Aynı apartmanda, aynı ailede, bu farklı tercihlerin, bir arada yaşayarak gelindiğini anlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

'Hiç şüpheniz olmasın, bundan sonra da yaşayacaktır. Buna kimsenin itirazı yoktur. İnanıyorum ki kahir ekseriyetiyle vatandaşlarımız arasında başkalarının yaşam biçimini değiştirmek, müdahale etmek isteyen de yoktur. Herkes kendi tercih hakkında müdahale edilmemesini istemektedir. Haklı olarak kendi tercihlerine, var olma hakkına, istediği gibi yaşama özgürlüğüne saygı beklemektedir. Soruyorum, birbirimize bu kadarını nasıl çok görebiliriz? Hangi hakla birbirimizin yaşam biçimlerine, tercih özgürlüğüne müdahale edebiliriz? Bizim böyle bir derdimiz asla olmadı. Bundan sonra da olması mümkün değildir. Biz herkesin özgürlük, hak, hukuk ve refah taleplerini karşılamak için siyaset yapıyoruz. Peki mesele nedir? Mesele, Türkiye'nin gerçek bir demokrasi ülkesi olup olmayacağı meselesidir. Hiç şüphe etmeyiniz Türkiye iç dinamikleriyle bu tartışmaları da geride bırakacak birikime, tecrübeye sahiptir. Ve bunu da gerçekleştireceğiz.'

Bu süreçte bazı tartışmaların yaşanabileceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, bunların demokrasinin olgunlaşma sancıları olduğunu kaydetti.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye bir demir perde ülkesi değildir, olmayacaktır. İçeride olup bitenleri dışarıdan saklamak için dünya ile aramıza demir bir perde çekmemizi kimse bizden beklemesin' dedi.

Başbakan Erdoğan, ASKİ Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Kadın Kolları 2. Olağan Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, toplumun hiçbir kesimine ayrım yapmadan hizmet götürdüklerini anlattı.

Başbakan Erdoğan, iktidara geldiklerinde 'şu partili belediye, bu partili belediye' ayrımı yapmayacaklarını söylediklerini hatırlatarak, AK Parti'nin bir il hariç 80 ilden milletvekili çıkardığını, hükümet olarak o ile de hizmet götürdüklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, yatırımların da ayrım yapılmaksızın her ile yönlendirildiğini ifade etti.

Yola çıkarken, etnik milliyetçiliğe karşı olduklarını da sık sık dile getirdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, asla 'farklı etnik gruptansın' diye ayrım yapmadıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, 'Bizi birleştiren bir kimlik vardır o da anayasal kimlik, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı. Biz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, birbirimizi Türkiye'de bağrımızı bastık. Türküyle, Kürdüyle Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle bağrımıza bastık' dedi.

Türkiye'de bölgesel milliyetçiliğe de karşı olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarından önce batı haricinde Doğu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Doğu Karadeniz bölgelerinin fakir bırakıldığını, destek alamadığını ifade etti.

Göreve geldiklerinden bu yana sadece Güneydoğu ve Doğu Anadolu'ya 8 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, Doğu, Güneydoğu ve Konya Ovası projelerini süratle tamamlayacaklarını, 5 yılda 12,5 milyar dolarlık projeyle barajları, sulama kanallarını, Konya Ovası Mavi Tünel Projesi'ni, yarım kalan duble otoyolları en kısa sürede bitireceklerini ifade etti.

'Buralarda yaşayan insanlar, bizim insanımız. Biz insanlar arasında ayrım yapmayız' diyen Başbakan Erdoğan, 'Benim Kürt vatandaşlarım, Kürt kardeşlerimle, Türk vatandaşlarım, Türk kardeşlerim birbirine düşürülemez. Bunu düşürme gayreti içinde olanlar bellidir. Terör örgütü bunun istismarını yapmaktadır. Terör örgütü PKK, benim Kürt vatandaşlarımın temsilcisi olamaz. Kürt kökenli kardeşlerimin temsilcisi olamaz. Onun için atılacak adımları atıyoruz. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, enerjide, tarımda bu bölgeler inşallah modern çağın gereği ne ise bunları alacaktır' diye konuştu.

Şemdinli'de, Yüksekova'da bilişim teknoloji sınıfları açtıklarını, bu sınıflarda ADSL bağlantısı olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, kırmızı çizgilerin yıkıldığını, modern eğitim anlayışıyla gerekenlerin yapıldığını söyledi.

Bölgedeki hastanelerin sayısının da çoğaldığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, satın alınarak gerekli yerlere sevk edilen paletli ambulanslar sayesinde köylerde, sancısı tutan kadınların köpeklerin çektiği kızaklarla kentlere ulaştırıldığı görüntülerin ortadan kalktığını kaydetti. Sağlık Bakanlığının icraatlarını da değinen Başbakan Erdoğan, yola 'Her şey Türkiye için' diyerek çıktıklarını, bu adımların bu anlayışla atıldığını söyledi. Başbakan Erdoğan, 'Eksikler vardır ama geneli itibariyle gerekli adımlar atılmıştır' dedi.

AK Parti siyaseti sayesinde Türkiye'nin bugün 'umutlar ve fırsatlar ülkesi' haline geldiğini belirten Başbakan Erdoğan, son 6 yılda Türkiye'nin AK Parti ile hayatın her alanında çok önemli mesafeler aldığını, çok büyük başarılar yakaladığını belirtti. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Milletin duygu ve düşünce dünyasından, milletin dertlerinden, sorunlarından bigane yaşayanlar, tek başlarına demokratik siyaseti hazmedemeyen siyasetçiler, Türkiye'nin büyüme heyecanını bizlerle paylaşamadı. Çok arzu ederdik, çok isterdik, keşke onlar da bu milletin sevincine ortak olabilseydiler. Keşke onlar da Ankara'nın dar koridorlarından, imtiyazlı alanlarından şöyle bir başlarını kaldırıp aynı yöne bakabilseydiler. Keşke, Türkiye'nin yaşadığı dönüşüme ayak uydurabilselerdi. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görebilselerdi. Türk Milletinin onların ne kadar ilerisinde durduğunu anlayabilseydiler... Başını kuma sokmak, kimseyi dünyanın hayret dolu bakışlarından kurtarmıyor.

Düne kadar AK Parti iktidarının başarılarına şapka çıkaran, imrenerek konuşan, 'sessiz devrim' diye öven dünya kamuoyu bugün şaşkınlıkla Türkiye'yi izliyor. Bundan da rahatsız olanlar var. 'Dünya bizi izlemesin, bizi konuşmasın, bizi değerlendirmesin' diyorlar. Böyle bir şey mümkün mü? Bir bizim istememizle olacak iş midir bu? Dünyaya konuşma yasağı mı koyalım Sayın Baykal? Niye rahatsız oluyorsunuz? Sosyalist Enternasyonal'e niye gidiyorsunuz o zaman? Ne işin var senin oralarda, otur burada...

Elbette Türkiye kendi sorunlarını kendi iç dinamikleriyle aşacak imkan ve kabiliyete, tecrübe ve potansiyele sahiptir. Bu süreci de kendi dinamikleriyle aşacaktır, ben buna inanıyorum. Ancak dünyadan el etek çekmek, aramıza duvarlar örmek, dünyanın bakışlarından uzak kalmak mümkün değildir, olamaz. Türkiye bir demir perde ülkesi değildir, olmayacaktır. İçeride olup bitenleri dışarıdan saklamak için dünya ile aramıza demir bir perde çekmemizi kimse bizden beklemesin. O günler geride kaldı.'

Başbakan Erdoğan, bunu isteyenleri 'gerici' olarak niteleyerek, dünyanın 'kapalı kapılar ardında iş görelim' denen eski dünya olmaktan çoktan çıktığını ifade etti.

Açıklık ve şeffaflığın ülkelerin sadece kendi vatandaşlarına karşı sorumluluklarının bir gereği olmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, çağdaş dünyanın saygın bir üyesi olmanın şartı haline geldiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, 'Hoşumuza gitmeyen tepkiler alıyoruz diye dünyaya kapılarımızı kapatmayı önermek yerine, gelin kendimizi dünyaya doğru anlatmaya, dünyayı da doğru anlamaya çalışalım' diye konuştu.

-'MİLLETİN YANLIŞ DEDİĞİNE DOĞRU DEMEYİZ'-

AK Parti'nin 70 milyon insanla doğrudan irtibatı olan tek parti olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi şaha kaldıracak tek partinin de AK Parti olduğunu kaydetti. 'Gönüllerini millete açamayanlar, ne Türkiye'yi dünyaya anlatabilirler, ne de dünyayı algılayabilirler' diyen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın 17., Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olduğunu belirtti. AK Parti iktidarından önceki döneme ilişkin ekonomik göstergelere de değinen Başbakan Erdoğan, büyüme hızları ve enflasyon oranlarından örnekler verdi.

Enflasyonun şimdi tek haneli rakamlarla ifade edildiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bunlar bir gayretin, bir heyecanın, bir aşkın eseri olarak gerçekleşti. Bizim yolumuz milletimizin yoludur. Bizim istikametimiz milletimizin istikametidir. Bizim sesimiz milletimizin sesidir.

Milletin yanlış dediğine bizim doğru deme lüksümüz asla yoktur. Milletin tercihlerini şartlar ne olursa olsun tartışmayız, yadırgamayız, yargılamayız, sorgulamayız ancak ve ancak kabul ederiz. Hiç kimse bizden milletimizin iradesinin dışında bir istikamete sürüklenmemizi beklemesin.

Biz hukuki sınırlar içinde siyasetimizi yapar, siyasi hesabımızı da bu millete veririz. Bunun yeri demokratik mekanizmalardır yani seçim sandığıdır. Başkaları gibi milletin önüne çıkmaktan, millete hesap vermekten korkanlardan, bu ülkenin insanlarının yüzüne bakamayanlardan değiliz. Milletimizle muhabbetimiz ortadadır, hiç kimse bizim milletimizle muhabbetimize gölge düşüremez, kıskanmasınlar.

Davamız Türkiye'de yolsuzluğu, yoksulluğu ve yasakçılığı yenme davasıdır. Kim milletin iradesinin ilk rüzgarla yön değiştireceğini sanıyorsa kendini aldatıyor. Türkiye bugünün sıkıntılarını yarınlara taşımayacak, mutlaka bunları aşacaktır. Güçlü, özgür, müreffeh bir ülke olarak aydınlık yarınlara yürüyecektir. Bu sıkıntıları, bu zorlukları da sabırla aşacağız. Bu gemiyi limana sağ salim ulaştıracağız.'

-'KADIN HAKLARININ LAFINI YAPANLAR...'

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin teşkilatının büyüklüğüne ve demokratik yapısına dikkati çekerek, 1 milyon 200 bin kadın üyesiyle AK Parti kadın kolları teşkilatının da sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük örgütlenmelerinden biri olduğunu belirtti. Kadının siyasete katılımının yıllarca konuşulduğunu, ancak bunu istismar edenlerin kadınların siyasete katılımına ambargo koyduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, AK Parti ile parlamentodaki kadın katılımını yüzde 4.4'ten yüzde 9.7'ye çıktığını vurguladı. Başbakan Erdoğan, yerel yönetim seçimlerinde de kadın katılımını artırmayı amaçladıklarını ifade ederek, 'Kadınımızın eli yerele de değecek ve o güzelleşmeyi, gelişmeyi hep birlikte fark edeceğiz' dedi.

Yoksulluğun çocukların okula gitmesine artık engel olmadığının altını çizen Başbakan Erdoğan, sosyal devlet olmanın gereklerinden biri olarak okul yardımı yaptıklarını, bu parayı da babalara değil, annelere verdiklerini hatırlattı.

Kapalı alanlarda sigara içilmesine yasak getiren yasal düzenlemeyi de anımsatan Başbakan Erdoğan, 'Umarım hanım kardeşlerim, sigara boykotu ilan ederler' sözleriyle 'sağlığın düşmanı olan sigarayı' bırakma çağrısı yaptı. Tüm düzenlemelerin kadınların sağlığı düşünülerek yapıldığını belirten Başbakan Erdoğan, hep beraber bunun başarılacağına olan inancını dile getirdi.

'İktidarımıza kadar kadın haklarının lafını yapanlar acaba kadın haklarına yönelik kaç tane yasal düzenleme yapmışlar, çıksınlar ortaya?' diye soran Başbakan Erdoğan, sağlık alanında ve çalışma hayatında kadınlara yönelik eşitsizlikleri ortadan kaldıran yasal düzenlemeler yaptıklarını anlattı. Tüm alanlarda cinsiyet ayrımcılığının, kadın ve çocuğa yönelik şiddetin önüne geçmek için gerekli adımları attıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, tüm bunların kadına duydukları sevgi ve saygının gereği olduğunu kaydetti.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Genel Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin Erdoğan'a, 81 il başkanının imzasının bulunduğu bir hatıra defteri hediye etti.

Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın da sahneye gelmesiyle bazı il başkanlarıyla fotoğraf çektirdi ve salondan ayrılmadan önce karanfiller dağıtarak, partili kadınları selamladı.

-DİĞER KONUŞMALAR-

Kongrenin açılış konuşmasını AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Genel Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin yaptı. Şahin, önceki iktidarların milletin taleplerine sağır kaldığını, gerilim ürettiğini savunarak, 3 Kasım'da 'Küçük olsun, benim olsun' anlayışının tasfiye edildiğini, 'Büyük olsun hepimizin olsun, ülkemizin olsun' anlayışının hayata geçirildiğini anlattı.

Kadınların siyasal ve sosyal hayatta olmasının erkeklerin yerini daraltmadığını, güç kattığını belirten Şahin, kadının yaşamına dair yasal düzenlemeler yaptıklarını ve kadının hem iş dünyasında hem de evde başarılı olmasını istediklerini anlattı.

Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Haluk İpek de yaptığı konuşmada, kadının medeniyetlerin kaynağı olduğunu belirterek, AK Parti'nin kadının temel hak ve hürriyetlerine kavuştuğu, kadının hayatının çağdaş düzeye ulaştığı bir dönemi başlattığına işaret etti. Kadınların özgürlükleri, hakları ve üsluplarıyla artık her alanda yer aldığını anlatan İpek, 'Türk kadını en itibarlı dönemini yaşamaktadır' dedi.

Türkiye'nin geleceğinin kadınların eseri olacağını belirten İpek, 'Bugün gündemde olan tüm güçlükler ve engeller tıpkı Amasya Tamimi'nde söylendiği gibi kadını ve erkeğiyle topyekun milletimizin azmi ve kararlılığıyla aşılacaktır' diye konuştu.

Suriyeli Göçmenlerden Sorumlu Bakan Bouthaina Shaaban ve İngiltere İçişleri Bakan Yardımcısı Joan Ryan da kongrede birer konuşma yaptı. Shaaban konuşmasında, Türkiye'nin AK Parti liderliğinde modern Müslüman bir ülke olarak, ulusal kimliğini kaybetmeksizin parladığını belirterek, Türkiye'nin tüm baskılara rağmen Irak savaşına katılmamasının komşuları tarafından her zaman hatırlandığını söyledi. Müslüman kadınlarla batılı kadınların ayrı ayrı kendi savaşlarını verdiğini belirten Shaaban, kadının İslam'daki rolünün, kadının toplumdaki rolü konusunda tüm dünyaya parlak bir örnek olabileceğini ifade etti.

Ryan da 'Değerli kardeşlerim, merhaba' sözleriyle Türkçe olarak başladığı konuşmasında, AK Parti'yi ve AK Partili kadınları, kadının siyasetteki yerini güçlendirdiği için kutladı.

-KONGREDEN NOTLAR-

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 2. Olağan Kongresi'ne gözündeki rahatsızlığı devam eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, bazı bakanlar, çok sayıda milletvekili ve diğer davetliler katıldı.

Başbakan Erdoğan, doktorların gözünü ışınlardan koruması için tavsiye ettiği güneş gözlüğünü yalnızca konuşmasının bir bölümünde çıkardı. Başbakan Erdoğan'ın protokol sırasında otururken de bir ara gözlüğünü çıkararak, yanına gelen Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'a gösterdiği görüldü. Başbakan Erdoğan için 4 sağlık görevlisi de salonda hazır bulundu.

Kongrenin sloganı 'Biz Türkiye'nin Dünü, Bugünü, Yarınlarıyız' olarak belirlendi.

Salonu dolduran partililer ellerinde Türk bayrağı ve parti bayrağını birlikte taşırken, salonun tavanı kırmızı-beyaz renklerle donatıldı.

Bursa Kadın Kolları beyaz üzerine yeşil işlemeli fularlar dağıttı. Partinin 'Birlikte Tek Türkiye' şarkısı kongrede ilk kez çalındı.

81 ili temsilen 81 partili genç kızdan oluşan trampet ekibi kongre boyunca şarkılara eşlik etti.

Kongrenin yapıldığı ASKİ Spor Salonu'nun girişinde AK Parti'nin Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu ve kitap haline getirilen ön savunma partililere 5 YTL karşılığında satıldı.

Kongreye yurt dışından 21 kadın siyasetçi ve Türkiye'de görev yapan yabancı misyon temsilcileri katıldı.

Davetli olarak kongreye gelen yabancı kadın siyasetçiler arasında ABD Kongre üyesi Susan Davis, Küba Komünist Partisi ve Küba Kadın Konfederasyonu temsilcisi Regla Fernandez Gonzales, Estonya Sol Parti eski Genel Başkanı Sirje Kingsepp yer aldı.

Başbakan Erdoğan, yanına gelen çocuklara oyuncak verirken, çocukların oyuncak almak için sıraya girmesi üzerine devreye parti görevlileri girdi.

Başbakan Erdoğan, konuşmak için kürsüye çıkmadan önce salonda tur atarak, partililere karanfil attı.

Kongrenin sonunda yapılan genel başkanlık seçimine tek aday olarak giren Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, 995 oyla yeniden Kadın Kolları Başkanlığı'na seçildi.

Kaynak: akparti.org.tr