Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-28-2008, 00:27   #2
Kullanıcı Adı
hiperaktif
Standart 27 MAYIS 1960


27 Ekim 1957 seçimleri oldukça sert bir hava içersinde yapıldı. DP seçimler öncesinde yasal düzenlemeler yaparak, muhalefetin bütünleşerek seçimlere bir cephe halinde girmesini engelledi.


DP oyların %47.88'ini alarak yürürlükteki çoğunluk esasına dayalı seçim sistemi sayesinde 424 milletvekili çıkardı. İsmet İnönü'nin başında bulunduğu CHP %41 oyla 178 milletvekilliği kazanmıştı. Cumhuriyetçi Millet Partisi ve Hürriyet Partisi dörder milletvekilliği kazandılar.

Muhalefetin oy miktarı DP'yi geride bırakıyordu. Demokrat Parti azınlığın iktidarı konumundaydı.Seçimlerden sonra siyasi ortamdaki gerginlik hızını arttırarak sürdü. CHP yurt çapında destek görmeye başlamıştı.

1959 yılı bahar aylarında CHP önderi İsmet İnönü Batı Anadolu illerini kapsayan bir geziye çıktı. Muhalefet lideri Uşak'ta taşlı saldırıya uğradı. Birçok ilde CHP-DP arasında olaylar patlak verdi. 1960 başlarında basına sansür artmıştı, gazeteler sansür nedeni ile beyaz sayfalarla çıkıyordu. Cezaevleri tutuklu gazetecilerle doluydu. 2 Nisan 1960'ta Kayseri gelen İsmet İnönü'nün treni durduruldu, muhalefet liderinin kente girmesine engel olunmaya çalışıltı. Kurulan barikatları elleri ile yararak Kayseri'ye gelen İnönü'yü elli bin kişi karşıladı. Bütün bunlar DP iktidarını daha da hırçınlaşmaya ve baskıyı arttırmaya itti. Nisan 1960'ta TBMM'de basını ve muhalefeti incelemek üzere Tahkikat Komisyonu kurulunca gerilim tavan yaptı. Öyleki kurulan komisyona, gazete kapatma, tutuklama gibi yetkiler verilmiş hatta komisyon çalışmalarının haber yapılması, eleştirilmesi yasaklanmıştı. 18 Nisan 1960 günü CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, bunun demokratik yönetimden çıkıp bir baskı rejimine geçmek olduğunu vurgulayan bir konuşma yaptı ve son sözünü söyledi: "Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam". Ancak bu konuşmanın ardından CHP liderine 12 oturum TBMM toplantılarına katılmama cezası verildi, kararı protesto eden CHP milletvekilleri meclisten polis zoru ile uzaklaştırıldı. 28-29 Nisan'da İstanbul ve Ankara'da çıkan öğrenci olayları şiddetle bastırıldı, ölenler oldu, kan döküldü. Bunun üzerine hükümet bu illerde sıkıyönetim ilan etti. Başbakan Menderes'in radyoda yaptığı konuşmalar "Kahrolsun diktatörler" sloganları arasında duyulmaz oldu.[5] Harp okulu öğrencileri sessiz yürüyüş yaptı. 3 Mayıs 1960'ta Kara Kuvvetleri Komutanı Org.Cemal Gürsel hükümete bir uyarı mektubu gönderdi. Ancak hükümet uyarıya kulak asmadı ve Cemal Gürsel'in emekli olması istendi.
  Alıntı ile Cevapla