Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-30-2008, 13:37   #2
Kullanıcı Adı
hiperaktif
Standart MEHMET AKİF'İN SAKLI KAHİRE MEKTUBLARI
1. Mektup

Beyim, Efendim,

Kemâl-i isti'cal ile beklediğim iltifatnâmenizi dün aldım. Cevabını postaya yetiştirmek için şimdi karalıyorum. Azminiz, kararınız şüphe yok ki musîbdir. Bidayette tesadüf edilecek mânialar tabiî görülmeli. İnsan bir mahalleden diğerine göç ederken bile değişiklik icabı az çok rahatsız oluyor, alışıncaya kadar sıkıntı çekiyor. Bunların geçici olduğunu asla hatırdan çıkarma***** istikbale kemâl-i itmînan ile yürümeli. Hayatta muvaffakiyetin sırrı bundan ibaret. Bendeniz kabiliyet, kudret itibariyle mutavassıt derecede birçok adamlar gördüm ki cüretleri, haybet ve hırmanî karşısında cesaretleri sayesinde pek büyük mevkiler kazandılar. Siz de artık kendinizi bilmelisiniz, mahviyeti israf, tebzîr derecelerine götürmeyerek muazzam bir mevcudiyetiniz bulunduğundan haberdar olmalısınız. Ah! Sizi garba doğru uçurmak isterken benim zavallı şarkımın mazhariyet-i elîmesini düşünüyorum da beynimin sarsıldığını hissediyorum. Ne olurdu, yurdun âfâkı nida-yı sanatı sadalarla karşılayacak kısmet ve kabiliyette olaydı!

Piyastro'nun¹ gösterdiği vefakârlık beni çok mühassis etti. Demek sanat bir çılgını bile yükseltiyor, derinleştiriyor. Âferin yahudiye! Allah İslam nasip etsin desem korkuyorum bize dönecek!

Halim Bila Efendi için yazdıklarımı tabiî okumuşsunuzdur. Tekrar görüştüm, vaadini hatırlatmak istedim. Katiyyen unutmadığını, müsait bir zaman gözetmekte olduğunu söyledi. İnşallah hayırlı bir netice zuhur eder. Mahmud Paşa'nın teşebbüsatından ne zuhur ettiğini Paşa'dan soracağım. Bir iki güne kadar tahkik ettirmek mümkün olur ise haftaya arz ederim.

Birader beyefendi için düşünüyordum, sonra Nis'e gideceklerini Paşa'dan öğrendim. Allah selametler versin. "Ve asâ en-tekrahû şey'en ve huve hayrun leküm... Vallâhu ya'lemu ve entüm lâ-ta'lemûn" [ "İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin hayrınızadır... Allah bilir siz bilmezsiniz", Bakara, 2/216]

Profesör Viler'in² şu aralık İstanbul'a gelip sizi bulması çok isabet olmuş: Siz her nedense hâlâ teşcîe muhtaç görünüyorsunuz. Kendini bilmez evliyaullah varmış... Galiba onlardansınız. Siz artık âsâr-ı sanatınızı yalnız bir zata beğendirmek ihtiyacındasınız ki o da Şerif Muhiddin Bey'dir. Cenabı Hak afiyetler, saadetler, selametler versin. Aramıza dünyalar kadar bu'd girmesini hiç istemezdim. Lâkin artık birçok hodgâmlıklara veda etmek lazım. Siz hakkınız olan hayatı, refahı, mevkii istihlas edin; biz sizi eski dünyada da olsanız gelir buluruz, yeni dünyada da.

Vâkıa şöyle böyle söylenip duruyorum amma İstanbul'a dönüp sizi yola çıkmış bulmak bana pek ağır gelecek. Beni maskat-ı re'sime bağlayan rabıtaların en asîli, en şerîfi şüphe yok ki sizsiniz. Sizi tanımış olmaktan duyduğum saadeti meğer âhir vaktimde felek burnumdan getirecek imiş! Ne yapayım? Kaderin cilveleri önünde boyun kesmekten başka bir hareket kâbil değil. Bendenizin ne zaman dönebileceğim malum değil. Bununla beraber sizi teşyî edebilirim ümidindeyim. Yok yok, Cenabı hak hayırlısı hangi cihet ise onu göstersin. Demin arz ettiğim gibi artık hodgâmlık hislerini susdurmak zaruretindeyiz.

Peder Paşa hazretlerinin mübarek ellerini öperim. Teveccühât-ı sâmiyelerinin bekâsı aksâ-yı âmâlimdir. Kendilerine hiçbir hizmette bulunamamak beni cidden sıkıyor. Amca Paşa hazretlerine arz-ı tazimât ederim. Birader beyefendiye mektup yazarsanız ellerinden öptüğümü, selâmetlerinin, saadetlerinin duacısı olduğumu lütfen tebliğ buyurursunuz. Mehmet beyefendiye, Faysal beyefendiye, Nahit beyefendiye takdim-i tahiyyat ederim. Tilmizlerinizin her ikisine selâm.

Şayet bendeniz oraya gelmezden evvel yola çıkarsanız lütfen iki satırlık bir iltifatnamenizle kulunuzu haberdar buyurun ki merakta kalmayayım. Allah tevfikler, saadetler, refahiyetler, afiyetler, ömürler nasip etsin iki gözüm, beyim, efendim.

Fî 25 Mart [1]340, Salı

Mehmet Akif
  Alıntı ile Cevapla