PERU
Nüfus
Peru, Bolivya ve Guatemala'nın yanında nüfus çoğunluğu kızılderili halkın olduğu üç ülkeden biridir. Nüfusun yüzde 45'i kızılderili kökenlidir. Bunlar ağırlıklı olarak Quechua (% 40) ve Aymará (% 5) konuşan halklara aittir. % 37 melez olan halkın, % 15 kadarı Avrupa kökenli, geri kalan % 3 ise kısmen Afrika kısmen ise Asya kökenlidir.
Kırsal kesimden kaçış ile oluşan ve nüfüsun yaklaşık üçte birinin yoğunlaştığı başkente olan, yüksek sayıdaki göç, beraberinde büyük sosyal problemler getirir. Yerli halkın hatırı sayılır bir kesmi Lima'da, yoksulluk sınırının altında ya da kıyısında yaşar. Etnik kültürlerin zıtlıkları ve sosyo-politik eşitsizlik sebebiyle, halkın yetersiz geçim ve temin şartları meydana gelir. Bunu, temel ihtiyaç maddelerinin ithalatı ve döviz harcamaları takip eder.
İkibuçuk milyon Perulu sürekli olarak göçmen vaziyette başta ABD, Avrupa ve Japonya olmak üzere yurtdışında yaşar.
Tarihçe
Peru bin yıllar boyunca Pre-İnka kültürüne sahip olan bir ülkedir. İlk göç eden yerleşimciler, M.Ö. 20.000 ile 10.000 yıllarına kadar bugünkü Peru'nun olduğu bölgeye gelmişlerdir. M.Ö. 4000 yıllarında tarla kurmaya ve hayvan yetiştirmeye başlarlar. Bugün halen daha ayırt edilebilen en eski kültür, M.Ö. 800 ile M.Ö. 300 yıllarına kadar var olmuş olan Chavín de Huántar'dır. Titikaka Gölü çevresinde M.Ö. 1. yüzyıldan itbaren M.S. 1000 yılına kadar Tiahuanaco kültürü oluşur. Sahilde, And nehirlerinin sulak alanlarında M.S. ilk binyılda Lambayeque Bölgesi civarında Mochica gibi farklı kültürler oluşur. İnka Krallığı'ndan önce, gelişmiş şehir kültürü olan Chimú'nun başkenti Chanchan'dı
İnka Krallığı 1200 civarında oluşur ve 1532'ye kadar bugünkü Kolombiya, Ekvador, Peru, Bolivya, Arjantin ve Şili'nin büyük kısmına genişler. Peru'nun yüksek platosunda bulunan Cusco şehri İnka Krallığı'nın başkentidir.
İspanyollar 1532'den itibaren bu ülkeyi fethederler ve İspanya Krallığı adına Peru Valiliği'ni kurarlarlar ki bu valilik, zirvesine ulaştığında bugünkü Panama'dan, kıtanın en güney noktasına kadar ulaşmıştır.
1821'de ülke José de San Martín ve Simón Bolívar tarafından kurtarılır ve bağımsızlığını kazanır. Bununla birlikte isyanlar ve iç savaşlar modern bir devletin gelişmesine engel olurlar.
Bugünkü Peru milli arması 25 Şubat 1825'de milli kongrenin kanunuyla kabul edilir. Çizimi parlamenter José Gregorio aittir.
1879 yılında Güherçile Savaşı patlak verir. Şili ve Bolivya bağımsızlıklarını ilan ettikleri zamandan beri Antofagasta üzerinde tartışma halindedirler. Peru tartışmalı bölgede çok sayıda guano ve maden şirketine sahiptir. Bolivya Peru'ya birlik olma halinde Antofagasta'da ekonomik ayrıcalıklar teklif eder. Ayrıca Peru, İspanyol valiliğinin kolonyal zamanında devraldığı politik ve ekonomik öncelikli pozisyonunun, Güney Pasifik'te Şili tarafından tehlikede olduğunu görmektedir. 1874'de Şili'ye karşı Bolivya ile beraber gizli bir pakt kurulur. Bu pakt yine de Şili'nin zaferine engel olamaz. Bolivya kaybedilen çok sayıdaki muhaarebeden sonra 1880 yılında savaştan çekilir ve Antofagasta Bölgesi üzerindeki hak iddiasından tamamen vazgeçer. Şili bu arada kuzeye doğru ilerleyerek Peru bölgesi Tarapacá'a girmiş ve Peru'ya ateşkes ve barış antlaşması teklif etmiştir. Peru yine de Tarapacá'yı Şili'ye bırakmayı reddeder. Şili takip eden yıllarda yeni bir savaş başlatarak, 1881'de Peru ordularını tahrip ettikten sonra Başkent Lima'ya girer. Resmi hükümet lağvedilerek, Şilili General Patricio Lynch ülke valisi olarak tayin edilir. Bununla birlikte Miguel Iglesias ve Andres Caceres gibi bazı Perulu generaller kurtularak, Doğu ve Kuzey Sierra'da, başarısı şüpheli organize bir gerilla savaşı yürütmeye çalışırlar. Caceres son bir kurtuluş mücadelesinde bulunmak için Temmuz 1883'de 1500 kişilik konvansiyonel bir bölük kurmayı başarır. Kuşkusuz Şilili Albay Alejandro Gorostiaga Huamachuco Muharebesi'de son umutları yıkar. Saveş kesin olarak kaybedilmiştir. Ekim 1883'de Ancon Barış Antlaşması ile savaşa son verilerek Tarapaca ve Tacna Şili'ye bırakılır ve Şili Ordusu Peru'dan çekilir.
1968'de Juan Velasco Alvarado altındaki bir askeri cunta kansız bir darbe ile hükümeti devralarak, toprak ve ekonomik reformlarla sosyal bir sistem getirmeğe çalışır. General Velasco 1975'de General Francisco Morales Bermúdez tarafından düşürülürülerek, yeniden müteşebbis yanlısı bir yön izlenir. 1980'de, 1968 yılında düşürülen Fernando Belaúnde Terry seçilmiş başkan olarak yönetimi devralır ve yeniden iktidara gelir.Terry, devletleştirlen şirketleri tekrar özel teşebbüse devreder.
1980li yıllarda sol yanlısı gerilla örgütü Aydınlık Yol („Sendero Luminoso“) hükümete karşı silahlı bir savaş başlatır. Her iki taraf da, sivil halka karşı kendi taraflarına disipline etmek için, acımasız bir harekat yürütür. Aydınlık Yol'un faaliyetleri 1990lı yıllara kadar devam eder. Ülkenin diğer sol gerilla hareketi Movimiento Revolucionario Túpac Amaru sivil halka karşı şiddeti reddeder.
Siyaset
Hükümet, temsili özellik taşıyan, merkezi olmayan ve kuvvetler ayrılığı prensibine göre yapılanmıştır. Devletin öncelikli ilgi alanı ülke güvenliğinin savunulması, halkın güvenlik tehditinin korunması ve genel refahın tesis edilmesidir. Bununla birlikte dış iktisadi başarılara rağmen, politik, sosyal ve ekonomik problemler mevcuttur.
Politik reformlar henüz sağlam değildir
Peru 1980'den beri Başkanlık Cumhuriyeti olarak tanımlanmasına rağmen demokratikleşme süreci şu ana kadar çok az sağlam bir yapıya oturur. Bu yüzden uluslararası insan hakları yardım kuruluşları, 2000 yılındaki seçim kampanyasında hatırı sayılır ölçüde düzensizlikler tespit etmiştir. Seçim kampanyalarında vergi gelirleri kullanılmış ve de askerler seçim yerlerinde yalnızca tarafsız gözlemci olarak bulunmamışlardır. Bundan başka, gayret edilen ülkenin merkezkaç- bölgesel yönetim anlayışı, şu ana kadar filizlenmekten öteye gidememiştir. Ayrıca devlet gelirleri halen başkent Lima'ya akmakta ve buradaki devlet organizasyonları vasıtasıyla tek tek komünlere pay edilmektedir. Gayret edilen yerelleşme ile devlet, merkezi yönetimin terk edilmesinin ve yerel bağımsızlığın, ülkenin ekonomik gelişiminde pozitif etkisi olacağı vaadinde bulunur.
Başkanın görevleri
1993 Anayasası'na göre, her beş yılda bir halk tarafından bir devlet başkanı seçilir ve başkanın bir daha seçilme hakkı yoktur. Temmuz 2006 tarihine kadar devlet başkanı Perú Posible partisinden Alejandro Toledo olmuş, kendisinden sonra bu makama Alan García seçilmiştir. García ülkenin halen güncel başkanıdır. Başkanın geniş görev alanında, devletin içeride ve dışarıda temsil edilmesi, genel hükümet politikasının yürütülmesi, başkanlık ve kongre seçiminin çağrısının yapılması ve kanun ile anayasanın gözetilmesi vardı
|