Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-04-2008, 18:40   #63
Kullanıcı Adı
Orhu_N_utu_Kuran
Standart CEMAATLER VE ÜLKÜCÜ HAREKET
Alıntı:
yalçın Nickli Üyeden Alıntı

Güzel kardeşim bir de kürt isyanı hakkında devlete düşman olan bir zihniyeti ifade etmişşiniz , bugün itibarıyla da OsmanlıKürt ilişkilerini iyi bilmeden Kürtler hakkında doğru bir fikir yürütmek mümkün değildir cumhuriyet öncesine bakıldığında, Tanzimat dönemine kadar, yaklaşık üç yüz yıl, kürtlerle Osmanlı yönetimi arasında Kürtlükten kaynaklanan ciddi bir sorun yaşanmamıştır.

Tanzimatla birlikte milliyetci akımlar hayat bulmaya başlamış ve bu dönemden itibaren farklı unsurlar, kendilerini Türk, Kürt, Arap veya diğer kimliklerle tanımlamakla kalmamışlar bunu bir ulusal bilince dönüştürmeye ve milli kimlikleri üzerinden diğer unsurlara göre daha üstün sayılmaya çalışmışlardır. Yönetimde daha fazla hak sahibi olmak, diğerlerini yönetmek gibi bir hakkı kendilerinde görmeye başlamışlardır. İşte ayrışmaların temelinde yatan budur.

19191922 yılları daha çok Mustafa Kemalin Kürt aşiretlerini kendi saflarında savaşa katmak için verdiği mücadele yıllarıdır. Kürtler, Milli Mücadele'ye sonuna kadar destek verdiler. Bu destek, ilk meclisin kuruluşuna ve ülkenin düşman işgalinden kurtarılmasına kadar devam etti.23 Nisan 1920de toplanan Büyük Millet Meclisinde kürtler yaklaşık yetmiş milletvekiliyle temsil ediliyorlardı. Mustafa Kemal, Kürtlerin Osmanlıya ve Halifeye sadakatle bağlı olduklarını bildiği için İslam vurgusunu sık sık yaparak Kürtleri tutmaya çalışıyordu.

Lozan Antlaşmasına kadar el üstünde tutulan, Türkler ve Kürtler olarak birlikte zikredilen Kürtler, esasında Cumhuriyet modernleşmesinin ve bu bağlamda ulusdevlet projesinin yanlış uygulanmasından ötürü rahatsızlık duymuşlardır. Türkiye Cumhuriyet'ni kuran kadrolar, Türkiyyi tepeden modernleştirerek, değiştirip dönüştürerek modern, Batılı bir toplum oluşturmak istiyorlardı. Cumhuriyet modernleşmesinin Osmanlı modernleşmesinden böyle bir farkı var. Osmanlı, toplumun geleneklerine, gündelik yaşamına, kılık kıyafetine, dinine, kimliğine karışmadı. Cumhuriyette ise devlet eliyle ve devlet gücünü kullanarak insanları topyekn değiştirmek, farklılaştırmak istemiştir.

O halde sorunun adının Kürt sorunu olarak konulduğu Cumhuriyet dönemi uygulamalarını da sağlıklı olarak analiz etmeliyizBuna göre 19241946 yılları Cumhuriyet tarihinin en büyük kayıp yıllarıdır. İsmet Paşa iktidarında kaybedilen zaman, Türkiye'nin geri kalmasının en önemli nedeni sayılabilir. İsmet İnönü, siyasal iktidarında ortaya koyduğu otoriter yönetimiyle İstiklal Savaşı onurunu yaşayan bir milleti aşağılamış, birleştiriyorum diye paramparça etmiştir.
kürtlerle yaşanan sorun sadece sistemin getirdiği bir sorun değildir.buna fransız ihtilalinin sonuçlarını da katabilirsiniz.ayrıca ismet paşa döneminde ikinci dünya savaşı çıkmıştı.bunların hepsi birer etkendir.

ayrıca ingilizlerin musulda oynadıkları oyunda kürtler piyon olarak kullanılmıştır.kürtler de akıllı olsalardı da bu oyunlara gelmeselerdi.hala bu oyunun piyonudur kürtler.büyük ortadoğu projesinin en önemli piyonu kürtlerdir.tabii bir de bu projenin eşbaşkanı var.sayın recep tayyip erdoğan....onu da unutmamak lazım...

devlet içindeki bazı statükocu fikirlere sahip insanlardan sadece siz rahatsız değilsiniz.bundan bizde rahatsızız.ama aramızdaki fark,biz bu mücadeleyi anadolu topraklarında yapıyoruz.siz ise hristiyan kuluplerinde bu soruna bir çözüm getirmek istiyorsunuz.islam düşmanlarının ipi ile kuyuya iniyorsunuz....

bu arada konu çok farklı mecralara kaymaya başladı.hiçte istenmeyen bir durum...
Orhu_N_utu_Kuran isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla