Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-05-2008, 14:39   #1
Kullanıcı Adı
ihtilalin_suvarisi
Standart DAVA(mız) BAŞLIYOR...
Anayasa Mahkemesi, AKP ve MHP tarafından, üniversitelerde türbana izin vermesi amacıyla yapılan Anayasa değişikliğini bugün ele alıyor.
Sonuç bugün de çıkabilir, yarın da.
Eğer mahkeme heyeti raportör Osman Can’ın raporunu dikkate alır ve ona uyarsa sonuç hemen çıkar.
Çünkü Osman Can, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa değişikliklerini içerik açısından ele alamayacağını söylemiş ve Yüce Mahkeme’nin davayı reddetmesini istemişti.
Mahkeme bunu benimserse karar bugün çıkar ve Anayasa’da yapılan değişiklik geçerli kalır.
İkinci olasılık olarak mahkeme davayı esastan görüşme kararı alabilir ve yapılan değişikliğin Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen laiklik ilkesi ile çeliştiğine karar verip değişikliği iptal edebilir veya çelişmediğine karar verip iptal etmeyebilir.
Bir de üçüncü olasılık var.
Anayasa Mahkemesi Anayasa değişikliğini görüşür, yapılan değişikliğin laiklik ilkesi ile çelişmediğine ancak yapılan bu değişikliğin yürürlükteki diğer yasalar ve özellikle de Yüksek Öğretim Kanunu nedeniyle üniversitelerde türbana izin vermediği kararını açıklayabilir.
Bana göre en güçlü olasılık, üçüncü seçenek.
Çünkü yapılan Anayasa değişikliği, siyasetçilerin dilinde kapsamlı gibi görünmekle beraber aslında değiştirilen Anayasa maddesinin farklı dilde yazılmış hali.
Mahkemenin böyle bir karar alması kimseyi şaşırtmasın.
Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa değişikliği ile ilgili alacağı kararın, AKP’nin kapatma davasının sonucunu etkileyecek olduğunu düşünenler ise yanılıyor.
Yani Anayasa değişikliği Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmezse, kapatma davasında AKP rahatlayacak diye düşünmek yanlış.
Çünkü Yargıtay Başsavcısı’nın iddianamesi dikkatle okunduğu zaman AKP hakkındaki kapatma davası açısından önem taşıyanın yapılan Anayasa değişikliği değil, Anayasa değişikliği teklifindeki gerekçe olduğunu göreceklerdir.
Değişiklik teklifinin altına yazılan gerekçede bu değişiklikle üniversitelerde okuyan kızların öğretim haklarının önündeki engellerin kaldırılmasının amaçlandığı vurgulanıyor.
Başsavcı işte bu durumu laiklik karşıtı eylem olarak görüyor.
Bunun yasalaşıp yasalaşmamasını değil.
Bir örnek vermek gerekirse DTP kalkıp Meclis’e bağımsız Kürdistan’a yol verecek bir Anayasa değişikliği önergesi verebilir ve normal olarak bu Meclis’te kabul görmez.
Ama DTP’nin kapatma davasına DTP’nin niyet beyanı olarak girer.
Bu yüzden de Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda alacağı karar kapatma davası ile hiç ama hiç ilgili olmayacak.
Baştan söyleyeyim.



Fatih Altaylı

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder