Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-13-2008, 16:42   #2
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart Bir KUYU, Bir YUSUF, Bir EL ve Bir DUA
Ve düştüğün yerde biter tüm umutların...
Alnına yazılansa Bir Kuyuda Bir Yusuf olup karanlıkta boğulmakmış..
Ey! Mahkeme kurup hâkim olan, kalem kırıp, azad eden; sehpa kurup cellât olan, ipten alıp ipe salan. Uzat elini ne olur, ne olur kurtar beni bu kör kuyunun karanlığından..


Kuyunun hemen yanı başında Yusuf'un aynası vardı. Kardeşlerinin iftira ettiği kurt, kuyunun başına geldi. Önce kuyuya, sonra aynaya baktı. Gözleri nemlenmişti. Oraya oturup kaldı. "Ben" dedi. "Garip bir adım var, şaşılası bir bahtım var. Kimi zaman adım zafer olur, arkasında onlarca efsane yatar. Mertlik benim, güç benim, onur benim. Hani şu mor yeleli aslanlar olmasa, tac benim taht benim erk benim. Ama adım kimi zaman da kirlilikle özdeşleşir. Yol kesen, eşkiya olup arkadan saldıran, şerefsizce ve namertce vuran.

Duydunuz işte! Ne dedi Yusuf'un kardeşleri? Yusuf'u kurt yedi! Herkes böyle bilecek. Alnıma sürülen bu lekeyi nasıl temizlerim?"

Kurt sözlerinin sonuna gelince, kuyu söze başladı. "Ah" dedi. "Ahhh! Benim bahtım seninkinden daha şaşılasıdır. Bak sözlere! Bak şu düşüncelere! Ne diyor bir dinle: Kuyuya düştüğün yerde biter tüm umutların...

Evet! Kaç nazlı gelin, kaç gün görmemiş fidan yok oldu derinliğimde. Ama her yuttuğum taş, her yok olan umut bağrımda bir yara açtı. Onlar oldukça koynumda ben sessizce ağlarım. Çoğaldı göz yaşlarım ama ne duyanım ne de görenim var. Peki başka ne diyorlar? Kulak ver. Dinle! Alnına yazılansa bir kuyuda bir Yusuf olup karanlıkta boğulmakmış!"

Kuyu derin. Gözleri semada. Sözlerine devam etti. "Ben Yusuf güzelini karanlığımda üç gün üç gece konuk ettim. Aydınlığıyla aydınlandı karanlıklarım, kokusuyla sarıldı bütün gizli saklı yaralarım. Karanlıkta Yusuf'u boğmadım. Kucakladım. Rabbimin bana verdiği izin ve emirle, karanlığımın, derinliğimin ve tehlikelerimin üzerinde tuttum. Yusuf'u okşadım. Hiç yormadım. Ürkütmedim, korkutmadım. Ama bak! Şimdi ne diyorlar bana?

Meğer kör kuyu olmuşum. Karanlık olmuşum. İnsanlar, kurtulmak için dua eder olmuş. Aman Ya Rabbim! Gerçek gayesi çölde hayat dağıtmak olan bir kuyunun ölüm saçması ne demek? Nedir bu iftiralar? Bir kuyunun şaşılası bahtı mı bu? Öyle bahtlarla bahtlandım ki ama yine de mahzun değilim. Nasıl mahzun olayım ki? Yusuf'u bağrımda besledim. Onunla aydınlandı karanlığım.

Yusuf'u görmek bile güzel bir bahttır benim için. Kendi güzelliğini aşıp da o güzelliğin kaynağını gören; kendi güzelliğini geçip, güzelliğin merkezine yürüyen; karanlığı aşıp asla yönelen; karanlığın içindeki aydınlığı bilen bir kuyuyum ben. İşte bu yüzden ille Yusuf! İlle Yusuf! Lakin Yusuf'tan da ötedaki Yusuf!

Şimdi bana kim ne derse desin. İster kör, ister zalim. Ne derler bilemem ama Yusuf bir kez baktı ya, bu hatıra yeter bana."
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla