Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-14-2008, 17:56   #3
Kullanıcı Adı
HAKK_DAVA
Standart İSLÂM'DA BAŞÖRTÜSÜ ve AHLÂK İLMİHALİ (Önemlidir, Okunmalıdır, Uygulanmalıdır)
Gerdek Gecesi

Evlenmiş karı ve kocanın ilk defa bir araya geldikleri gece. Bu buluşmanın özelliği, kadın ve erkek için daha önce bilinmesi mümkün olmayan maddî ve manevî mahremiyetin ortadan kalkmasıdır. Çünkü o geceden önce, ayrı dünyalarda yaşayan iki insan, birbirlerine yaklaşarak aynı hayatı paylaşma durumuna gelmişlerdir. Bunun da ötesinde, aile olarak belirli hak ve görevleri "fiilen yaşama" olayını başlatmışladır.

Gerdek gecesini, sadece cinsî yönden iki farklı cinsin birbirlerini tanıması olarak görmemek gerekir. Bu beraberlik aynı zamanda, manevî ve hissî bir bütünleşmenin de başlangıcı olmaktadır. Olgunluk seviyesine gelen iki gencin, ondan sonraki hayatları belirli bir ölçü ve plan dâhilinde sürecektir. Bu bakımdan gerdek gecesi; son derece ciddî ve ağır sorumluluklarla dolu bir hayatın başlangıç anıdır. Tek kelime ile bir planlama kararının verileceği zamandır. İki çift, paylaşacakları hayatta birbirleri için düşündüklerini açıkça anlatacak ve karşılıklı olarak yekdiğerinden beklediği tavır ve davranışları konuşacaklardır.

Gerdek, İslâmî bir olaydır. Çünkü gerdek olayında gözümüze çarpan olağanüstü durum, kadın ve erkeğin meşrû ölçüler içerisinde biraraya gelmesi ve evlilik gibi büyük bir hadisenin düşünülüp, tartışılarak gerçekleştirilmesidir.

Gerdek olayında, birbirlerini uzaktan tanıyan iki çiftin yakın bir temas ile ve ciddî bir ortamda karşısındakini ölçülü bir şekilde değerlendirmesi sözkonusudur. Çünkü evlilik ile yeni bir hayata başlangıçta, karşıdaki insan, bütün özellikleri ile tanınmak durumundadır. İslâmî mahremiyetin olmadığı durumlarda ve günümüz gibi kadın-erkeğin birbiriyle ölçüsüz ve gayrî ciddî bir biçimde biraraya gelmesi hâli, gerdek olayına gerek duyurmamaktadır. Çünkü olayda ne bir mahremiyet, ne de geleceğe dönük ciddî bir hesap bulunmaktadır. Taraflar; ya kendilerini bekleyecek akıbetlerden habersizdirler veya biraraya gelişlerinde sadece "cinsel tatmin" ağır basmaktadır.

Dolayısıyle bazan bu tür gayrî meşrû ilişkilerde "evlilik" gibi bir müesseseye bile ihtiyaç duymayan insanlar görülmektedir. Tabii ki bu tür ilişkilerin sonu, büyük acılar ve felâketlerle bitmektedir.

İslâm'daki evlilik, cinsî duyguların dinî bir program çerçevesinde ve beşerî aşkın en temiz özellikleri ile biçim kazanmasıdır. Elbette ki bu temiz ve saf beraberlik, gerdek gecesi gibi başkalarının malûmu olmayan ruhî ve bedenî birlikteliğe ihtiyaç duyacaktır.


Kadının Baş Açık Gezmesi İbadetlerine Mani Olur mu?

Kadının başını örtmesi ALLAH'ın bir emri olduğundan dolayı, başını açan bir kadın bir farzı terk etmekle mesul olmaktadır. Öte yandan ALLAH'ın bir diğer emri olan namazını kılmakla da onun sorumluluğundan kurtulur ve namaz kılma sevabını alır.

Namaz kılarken ALLAH'ın emrettiği şekilde örtünen, fakat sokağa çıkarken başını açan bir kadının namazının kabul olmaması diye bir durum bahis mevzuu değildir.

Bu hususta Hülasatü'l-Ecvibe' de şöyle bir fetvaya yer verilmektedir."Maasiyi mürtekip olan [günahları işleyen> kimsenin salat [namazı> ve ibadatı [ibadetleri> sahih olup sevabına nail olur.(1)

Diğer taraftan "Şüphesiz, iyilikler kötülükleri siler" (2) mealindeki ayetin işaretiyle de namaz ve benzeri diğer ibadet ve iyilikler insanın işlemiş olduğu günahların affına vesile olmaktadır. Ayrıca namazın insanı kötülüklerden alıkoyması da bir gerçektir ve bir vakıadır. Bu gerçek bir ayet-i kerimede şöyle beyan buyurulur: "Namazı dosdoğru kıl. Şüphesiz ki, namaz, insanı fuhuş ve kötü şeylerden alıkoyar." (3) Ancak, kılınan namazın kısa zamanda insanı bütün kötülüklerden çekip çıkaracağı söylenemez. Zamanla "Namazın bir kerameti ve bereketi" olarak kişi birçok günahlara bulaşamamakta ve onlardan uzak kalmaktadır. Çünkü, günde beş defa abdest alarak ALLAH'ın huzuruna çıkan, el bağlayıp namaz kılan bir insan Rabbinin yasaklamış olduğu fiilleri işleyemez.

İşte bunun içindir ki, namaz kılan, fakat başı açık olarak dolaşan bir kadının namazının kabul edilmeyeceği söylenemez. Zaten zaman içerisinde kendisi bunun ezikliğini hissedecek ve başını kapayacaktır.

(1) Hud Sûresi, 114.
(2) Hülasatü'l-Ecvibe s. 8.
(3) Ankebut Sûresi, 45.


Kadının Saçını Kesmesi

ALLAH Resulü kadınların saçlarını traş etmelerini yasaklamıştır.(125) kadınların ve kızların erkeklere benzememeleri için saçlarını kesmeleri mekruhtur. Eğer bir hastalık varsa o zaman kesilmesinde bir beis yoktur.(127)
(125-Ahmet İbn-i Hanbel, Ahkamu'n Nisa:14)


Peruk Takmak, Dövme Yapmak

Peruk iğreti saç takma demektir. ALLAH Resulü buyuruyor; "ALLAH peruk takanada taktırana da, dövme yapanada yaptıranada lanet etsin."(127)
Dövme, derinin üzerine iğne ile delip, kan çıkan yerlere barut veya çivit ekerek yapılan bir şekil yada bir resimdir. ALLAH Resulü hem peruk takmayı hem de dövme yapmayı şiddetle yasaklamış, yaptıranlara lanet etmiştir.
Başka bir Hadis-i şerifte: Resulullah'a bir kadın gelerek; Ey ALLAH'ın resulü, kızım, kızamık çıkardı, saçları döküldü. Onu evlendirdim, kendisine peruk takabilirmiyim?" dedi. Resulıllah "Peruk takanada taktıranada ALLAH lanet etsin."(128)
İbn-i Abbas (r.a) dan rivayet olundu: "Resulullah elinde bir tutam saç çıkardı ve şöyle buyurdu: "İsrail oğulllarının kadınları, başlarına bunu takıyorlardı. Bundan dolayı lanetlendiler. Ve onlara mescitler haram kılındı."(129)

Peruk yaptırmak için de saçı kesip satmak haramdır. Bu konuda Molla Hüsrev şöyle der. "İnsan kılının satılması caiz değildir. Çünkü insan şerefli ve üstün bir yaratıktır.
Dolayısıyla insanın bir parçasını önemseriz, hakir görmek caiz olmaz. İnsanın kılının satılması caiz olmadığı gibi, onu her hangi bir yerde kullanmak caiz değildir."


(126 Fetava-i Hindiyye.5/538)
(127 Müslim, Libas :45)
(128 et- Terğib.:3/119)


Kadının Kocasına Karşı veya Tek Başına Tesettürü

Erkek, hanımının bütün vücuduna bakabilir. Meşru suretle ondan yararlanabilir.

İkinci bir görüşe göre bu caiz değildir. Çünkü Resulullah sünnetini Hz.Aişe şöyle anlatır. "Ben Resulullahın avret mahalini asla görmedim"(135) Yine "Ne ben Resulullahıtan birşey gördüm be de ı benden." Yine Hz. Peygamber: Çıplak olmaktan sakınınız, Zira yanınızda kişinin helada bulunduğu ve hanımıyla cinsel ilişkide bulunduğu zamanın dışında sizden hiç ayrılmayanlar var."(136)
Takva ve azimet açısından ikinci görüş daha uygundur. Kutubi, birinci görüş daha sahihtirder.(137) Banyoda tek başına veya eşinle yıkanırken avret mahalinin peştemal gibi bir şeyle örtmek sünettir.Eğer banyo küçük ise tek başına veya eşiyle avret yerleri açık olarak da yıkanmalarına müsade vardır.(138) Yine eğer oda 10 zira(*) kadar küçük olursa, bu küçük odada cinsi ilişki maksadıyla erkeğin hanımını soyması caizdir.(139)

Hanım tek başına evde bulunduğu zaman göbekle diz kapağı arasını örtmek gerekir. Ancak her an giden gelen olabileceği için müslüman bir hanımın temkinli durması gerekir. Ayrıca insan yanından ayrılmayan melekler de var. Bunlar avret yerlerinin açılmasından eziyet duyarlar. Ümmü Seleme Validemiz "evin içinde dahi cilbabını çıkarmadığı" rivayet edilmektedir.(140)

Kaynak;
(136 Tirmizi, Edep:24)
(137 Tefsir-i Kurtubi::12/233)
(138 İbn-i Abidin: 1/404)
(*)Bir zira, yaklaşık 60 cm'dir.
(139 Fetava-i Hindiyye: 5/288)
(140 Ahmet bin Hanbel: 2128)


El Öpmek

El öpmek İslam-i bir emir ve tavsiye değildir. Eskiden beri gelen hürmet ifadesi olarak kullanılan bir adettir.

Herhangi bir dünya menfaati için el öpmek mekruhtur. Herkesin eli öpülmez. Ana,baba ve âlimin eli öpülebilir. Kadın da kocasının elini öpebilir.(185)
Kadın, evlenilmesi kendisine ebediyyen haram olan babası, dedesi, amcası,dayısı,kardeşi ve kayınpederinin elini öpmesi caizdir. Fakat babasının dışndakilerin elini öpmemek evladır. Kadın mahremi olmayan yanlız yaşlı olduğu için bir erkeğin elini öpemez, Ancak bir erkek mahremi olamayan yaşlı kadının elini öpebilir. görüşü vardır. ama öpmemeleri daha uygundur. İhtiyar kadınların elini mahremi olmayan erkeklerin sıkabileceğine dair bazı görüşler vardır. Ancak erkek ne kadar ihtiyar olursa olsun, mahremi olmayan hanımlar onun elini sıkamaz ve öpemez.(186)

İmam Merginani: "Bir erkek, şehvetten emin olsa bile mahremi olmayan kadının elini ve yüzüne dokunması helal olmaz."(187) Eğer mahremi olursa öpebilir, Ancak onunda başka hususları vardır. "Hurmet-i mushara" bölümüne bakınız. Eğer şehvet duyacak yaşta genç kız olursa onda el öpmek caiz değildir. Ancak şehvet duymayacak kadar yaşlı olan elini öpmek haram olmaz.(188)

Kadının kadınları, Erkeğin de erkeği bir şevkat ifadesi olarak kucaklaması,baş,alın, gibi yerlerden öpmesi caizdir.(189) çocukları şefkatle kucaklamak ve öpmek caizdir.

Kaynak;
(185 Dureru'l-Hukkam:1/138)
(186 el-Hidaye: 4/84)
(186 el-Hidaye: 4/83)
(186 el-Hidaye: 4/83)


Hanımın Dışarda Kocasının Koluna Girmesi

ALLAH Resulü buyuruyor; "Şüphesiz ki siz, bir gün gelecek önceliklerin yoluna karşı karşısına, santimi santimine uyacaksınız. Hatta onlardan biri daracık kertenkele deliğine girecek olsa, sizde onaözenerek girmeye çalışacaksınız."Ashap sordu: "Ey ALLAH'ın Elçisi! Bizden önceki milletler den maksat yahudilerle Hıristiyanlar mı?"
ALLAH Resulü: "Onlardan başka kim olacak" buyurdu.(184)

Yine ALLAH Resulü buyuruyor. "Kim kendini bir millete benzetirse o millettendir. Kim bir milletin yaptığı işi yaparsa, o millettendir."Yine "Kim islam'da olmayan bir iş yaparsa o işi İslam reddeder."buyurmuştur.(184)

Hanımın kocasının koluna girmesi bizim adetimiz değildir. Biz Büyüklerimizden böyle birşey görmedik. Bu, tamamen batıdn bize gelen bir adet. Adet olsun, moda olsu, birbirimize benzeyiş olsun diye kadının kocasının koluna girmesi doğru değildir.Ancak hastalık olduğu zaman veya kalabalık bir ortamda korumak için, yardımcı olmak maksadıyla kadın kocasının koluna girebili...

Kaynak;
(183 Buhari,Enbiya:50;Müslim,ilim:3)
(Meşâriku'l-Envar:1/63)


Kadının Erkeklerle Karışık Yürümesi

İbn-i Ömer (r.a) rivayet olduğuna göre: "ALLAH Resulü iki kadının arasında yürümeyi erkeğe yasakladı." (196)

ALLAH Resulü mescitten çıkarken kadınlarla erkeler karışmışlar. Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdular:"Hanımlar, siz geriye kalın. sizin için yol ortasında yürümek yoktur, Yol kenarından yürümeniz gerekir."(197)

Haımlar zaruri ihtiyaçları için sokağa çıkınca erkeklerle karışık yürümemeli. Hele bugünkü çarşı pazara müslüman hanımların girmeleri hiç doğru değil... Zaruri ihtiyaçlarını daha müsait yerlerden alma yoluna gitmeli..

Kaynak;
(196-7 Ebu Davud)


Kadının Erkek Doktora Muayene Olması

Resulullah Buyuruyor;"Ancak hanımına ve cariyene bak, gözünü (harama) kapat"(200) Başka bir hadis-i Şerifte: "ALLAH avrete bakana baktırana da lanet etsin."(201) Bakılması haram olan yeri tutmakta haramdır.(202)

Yabancı bir erkeğin müslüman bir kadının avret sayılan yerine bakması haramdır. Ancak şu üç şey için zauret miktarı bakmak caizdir.

1-Mahkemede şahitlik eden kadına
2-Evlenmek istediği kıza
3-Zaruret miktarı hasta olan kadına bakmak(203)

İmam Merğani bu konuda şöyle der. "Doktor zaruret zamanı hsata olan kadının, hasta olan organına bakması caizdir. Ancak erkek doktorun tedavi etmeyi başka bir kadına öğretmesi gerekir.Çünkü kadınınkadına bakması daha kolaydır.(204)
Molla Hüsrev'de aynı şeyi söyledikten sonra buna şunu ekller."Kadının başka bir kadının avret yerine bakması günah açısından daha hafiftir.
Hiç görmüyormusunuz ki, öldükten sonra kadını kadın yıkar. erkek değil."(205) Burada müslümanların kadın doktorlarını yetiştirmelerinin gereğininde de işareti edilmektedir. Hem de taviz vermeden müslüman, bu hakkını mutlaka elde etmeli, kadın doktorlarını yetiştirmelidir.

Ancak yukarda geçtiği gibi kadının erkek doktora muayene olması için bir zaruret olması gerekir. Kadın doktorun olmaması ve ya olupta doktor kadar mütehassıs olmaması bir zarurettir.

Kaynak;
(200 el-Hidaye)
(201 Müşkat:270)
(202 Dureru'l Hukkam)
(203 el-Hidaye.4/84; Durerul-Hakkum:1/314)
(204 el-Hidaye :4/84)
(205 Durerul-Hakkum:1/314)


Cinsel İlişkide Eşlerin Başkalarını Hayal Etmesi

Eşler cinsel ilişkide buunurken erkek, Hanımını tanıdığı güzel bir kadın diye hayal etmesi, kadının da kocasını başka bir erkek olarak hayal ederek sevişmesi, cinsel lişkide bulunmasu Haramdır.

İbn-i Abidin bu suyu arap olarak düşünüp şarap niyettinde içmeye benzer. O,haram olduğu gibi bu şekilde ilişkide haramdır.(67) bu tür davranışlar ailelerin yıkılmasına sebep olacağı için islam yasaklamıştır.

Kaynak (67 İbn-i Abidin:6/372)
HAKK_DAVA isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla