06-18-2008, 04:07
|
#2
|
|
Tarihte ünlü dâvâlar... Bu da Google Dâvâsı!
Bu davaya bakıldığında senaristlerin ustalığı (!) göze çarpıyor. Kurgu figüranları da aktif çalışmışlar. O derece ki; bu aktivite herşeyi önceden bilir hale getirir olmuş, ona haiz de sonuçlar oluşturulmuş. Nasıl bir tevafuk ki; her söylenen olur olmuş.
Google bu dava ile kutsal (!) oldu. Kudsiyet de; davanın ana şablonunu oluşturmasından, eşsiz savcımızın harika delil yeter(siz)liğini sağlamasından kaynaklı oldu. Kaynak kutsal olunca mahkeme ne yapsın. Boynu(n)muz kıldan ince deyip, uzatıyorlar ADALET adına ... Karar zaten verilmiş, biz olsa olsa "kuklayız" deyiveriyorlar. Usta olan Anayasa Mahkemesi değil ki; usta olan onun iddianamesini hazırlayan Google ortağı. Ortakları demek daha doğru sanki. Kimseye haksızlık (!) yapmayalım değil mi? Özellikle de Adalet makamına ...Eeee, şimdi ne olacak, deliller yeterli hale geldi, süreç işletilir oldu. Olsun işleyen adil yargının bağımsız mekanizması ... Bize laf düşmez, bize düşen; düşürülenler. Takdiri mutlak görülenler. Mutlakiyeti sorgulamak ironi mi olur. Etik mi olur? Olmayacak duaya amin denilir mi ?
Google a hakim bir savcının, hakimiyet kavgasınının acı tezahürünü bu ülke çekmemeliydi. Bunu çektirenler de "çekecek"lerdir. Baba bir yasa koyalım ki; Yargıçlarımızı da babaca yargılayalım değil mi? Başsavcılar da öksüz kalmasın. Onlarda en az yargıçlar kadar değerli. Birini diğerine tercih etmiyoruz .Cübbeli diyelim genellemiş olalım ki; BABAca olsun. Onlarıda aradan çıkartıverelim. ADİL olan yargımızla.
BabaYASA "babalar" tarafından artık getirilmelidir. Oylamaya da hazırız.
Teşekkürler, Kardeşim. 
|
|
|