Alıntı:
DARCECİ Nickli Üyeden Alıntı
Genç Mandacılar
22-06-2008 02:57
Kendilerini demokrat olarak niteleyen ve onlardan olmayan herkesi darbeci ilan eden Ak Parti şakşakçısı grup ''Genç Siviller''
sözde demokrasi hareketlerinden birisini İstanbul/Taksim'de gerçekleştirdi.
Demokrasi = Ak Parti anlayışındaki bu grubun, ''Darbeye karşı ses çıkar'' isimli eylemin de ülkede sıkı yönetim dönemi varmışçasına hareket edildi ve tüm Cumhuriyet sevdalıları darbeci olarak nitelendi.
Ergenekon üzerinden tüm Atatürkçüleri ve Cumhuriyetçileri hedef alan grubun yürüyüşü alenen Ak Parti Şov'a dönüştü.Katılımın az olduğu eylem de "Sokaktayız, çünkü Ergenekonların, Cumhuriyet Çalışma Grubunun dağıtılmasını istiyoruz! Kapalı kapılar ardında bize karşı yapılan planları bozmak istiyoruz" açıklaması yapıldı.
Diğer ilginç bir gelişmede ise Engin Okur isimli bir vatandaşın tepkisi oldu.Cumhuriyet karşıtlarının yürüyüşü esnasın da elinde Türk bayrağı ile yürüyüşün arasına giren ve Mustafa Kemal'in ''Ne Mutlu Türküm Diyene'' cümlesini tekrarlayan şahısı Genç siviller ''provokatör'' olarak isimlendirdi.Esas tuhaflık ise Sivil polisin ''Ne Mutlu Türküm Diyene!'' diyen vatandaşı şiddetli bir şekilde etkisiz hale getirmesi oldu.
Cılız geçen yürüyüşe,Mustafa Kemal sadece bir anı diyen Nazlı Ilıcak,Liberalizm aşığı Mehmet Altan gibi yazarlar destek verdi.
Haberinyeri.net
|
Bu yürüyüş bir çok açıdan taşları yerinden oynatan bir yürüyüş olmuştur. İlk kez bir yürüş doğrudan askere karşı yapılmıştır. (askerden kastedilen şey TSK içerisinde gerek komuta ve gerekse alt kademelerdeki cuntacılara karşı). O yürüyüşte komunistler, ermeniler, kürtler ve benim gibi imam hatipliler de vardı. Ordaki herkesin ortak paydası demokrasiydi. Bizim gibi düşünmeyen insanları mandacı deyip itemeyiz demokratik alanın dışına. Sen kürtsün otur yerine, sen ermenisin gavursun diyemeyiz. Biz değilmiydik 28 Şubat'tan beri süreki mağdur olan? Ne oldu? Birden afaroz etmeye mi başladık bizim gibi düşünmeyenleri? Sakın ha! Mağduriyet bize empatiyi öğretmemişse daha yiyecek çok fırın ekmek var önümüzde.
Yukarıdaki yazıyı yazan güdük "darbeci", acaba darbenin ne olduğunu biliyor mu? Sırf kendi siyasi görüşünün karşısında olan partiyi darbeyle durdurabileceği gafletine kapıldığından dolayı darbeyi savunuyor. Sözüm ona Cumhuriyet (Halk iradesine dayanan yönetim sistemi) Halk Partisi taraftarı. Ama asker, yargıç vs.. farketmez yeterki halkın oylarıyla gelen birini başka yollarla durdurmak. Acıyorum çaresiz CHP gençliğine. Türkiye'yi kurtaracak ne bir kadrosu var, ne bir programı var, ne de ekonomik olarak Türk müteşebbislerin dünyada önlerini açacak planları var. PArdon kadrosu var , anayasa mahkemesinde 9, yargıtay baş savcısı ve başkanı, hakimler savcılar kurulu. Askeriyenin içinde bizim ödediğimiz vergilerle maaşını alıp, zıkkımlanıp, yemek yediği tası pisleten, yani halka toplum mühendisliği yaparak yön vermeye çalışan bir zihniyetten oluşan kadrosu var.
Dünya değişiyor arkadaşlar. Biz de ya bu değişime ayak uydururuz, ya da tarihin sayfalarında yerimizi alırız.
- Kürt Meselesini halletmeliyiz.
- Tüm komşularımızla iyi ilişkiler içinde olmalıyız (Ermenistan dahil)
- Terör sorunu bize 300 milyar Dolara ve en az 60.000 Türk ve Kürt Vatandaşımızın ölümüne neden oldu. Bu 20 yıldır silahla çözülmedi. Bunu silahsız çözmeliyiz.
- Öldürülen bir Ermeni de olsa cinayeti meşru görmemeliyiz. O da TC kimlikli biz de. Allah bizi Ermeni bir baba ve anneden veya bir Kürt aileden yaratmadığı için daha mı üstün olacaktık?