Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-01-2008, 22:22   #2
Kullanıcı Adı
taya
Standart Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan'ın Ulus'a Sesleniş konuşması
Türkiye bugün, 659 milyar Dolar milli gelir üreten, kişi başına gelirini 9.330 Dolara yükselten bir ülke olmuştur.

Bakınız, 79 senede Gayrisafi Yurtiçi Hasıla 230 milyar Dolardır. Ama 5 yılda biz bunun üzerine, evet, 429 Milyar Dolar ilave etmişiz. Geçmişle kıyaslanmayacak bütün bu gelişmeleri biz daima bir başlangıç olarak gördük.

Türkiye’nin çok daha iyi seviyeleri yakalayacağına inandık, yakalaması gerektiğine inandık.

Şimdi de kararlılıkla, cesaretle, samimiyetle yeni ve büyük hedeflere doğru hep birlikte ilerliyoruz.

Türkiye’yi karartmak isteyenlere, Türkiye’nin başarılarına gölge düşürmek isteyenlere, Türkiye’yi yeniden istikrarsız, güvensiz bir ortama çekmek isteyenlere asla prim vermiyoruz.

Bizim sözlüğümüzde, bizim lügatimizde artık “kriz” kelimesi yoktur, bir daha da asla olmamalıdır.

Beş buçuk yıl boyunca istikrar ve güven ortamına daima vurgu yaptım.

Şu içinden geçtiğimiz günlerde, bu iki kavramın ne derece hayati olduğu bir kez daha ispatlanmıştır.

Türkiye’de yeniden enflasyon canavarının hortlamasına izin vermeyeceğiz, bunun mücadelesini veriyoruz.

Türkiye’nin toplam ihracatının yeniden 30 milyar Dolarlı rakamlara gerilemesine müsaade etmeyeceğiz, biz ihracatı 250 milyar Dolara ulaştırmanın gayreti içinde olacağız.

Biz Türkiye’yi büyütme hedefimizden, milli gelirimizi 1 trilyon Dolara yükseltme hedefimizden asla taviz vermeyeceğiz.

Bunu 70 milyonluk bir millet olarak inşAllah Cumhuriyetimizin 100. yılı 2023'te gerçekleştirmeyi hedefliyoruz..

Türkiye, dünyaya kapılarını kapatamayacak kadar büyük, o kadar önemli, geleceği o kadar parlak bir ülkedir. Küresel yatırımları artırmaya, küresel ticarette ağırlığımızı koymaya devam edeceğiz.

Önümüz açık, yolumuz aydınlık. İnanıyorum ki, biz hep birlikte Türkiye’yi şahlandırmaya, Türkiye’ye yeni rekorlar yaşatmaya, Türkiye’ye tarihi başarılar yaşatmaya devam edeceğiz.

Bundan hiç kimsenin şüphesi, endişesi olmasın.

Türkiye’nin pusulası sadece aydınlık ufukları gösteriyor, buna da her insanımızın inanmasını, güvenmesini istiyorum.

Aziz vatandaşlarım...

Şunu biliyoruz ki bugünün dünyasında ancak ekonomik kazanımlarını dünyaya açık, aktif, dinamik, inisiyatif kullanmak suretiyle korkmayan bir dış politika ile destekleyen ülkeler güçlü ve etkili olabiliyor.

Bu sebeple hükümet olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana ülkemizin büyüklüğüne, milletimizin tarihi tecrübelerine yakışan bir dış politika anlayışıyla hareket etmenin gayreti içindeyiz.

Bu gayretlerimizin neticesi olarak bugün Türkiye uluslararası alanda dikkat çeken, takdir edilen, inisiyatif alan ve sözünü dinleten itibarı yüksek bir ülke konumuna gelmiştir.

Sadece kendi dış meselelerimize değil, dünya meselelerine de duyarsız değiliz.

Türkiye’nin tarafı olduğu anlaşmazlıkların çözümünde nasıl aktif bir barış diplomasisi yürütüyorsak, dünyadaki çeşitli anlaşmazlıklara çözüm arama çabalarına da en aktif şekilde katılmanın gayreti içindeyiz.

Bu konuda yardımı, desteği, arabuluculuğu talep edilen bir konuma ulaşmış bulunuyoruz.

Bunun bir örneği olarak Suriye ile İsrail arasında ilk etabı Mayıs ayında başlayan barış görüşmelerine hem aracılık, hem de ev sahipliği yaptık.

Bu görüşmelerin ikinci etabı yine Türkiye’nin gözetimi ve ev sahipliği ile bu ayın 15 ve 16’sında gerçekleştirildi.

Her iki tarafın ifadelerine de yansıdığı üzere görüşmeler yapıcı ve yararlı bir doğrultuda sürdürülüyor.

Ortadoğu’daki çatışmaların sona ermesi ve sürdürülebilir barış ortamının tesisi için böyle diyalog zeminlerinin son derece önemli olduğu bugün bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçektir.

Türkiye’nin bu diyalog zemininin oluşmasındaki rolünü bütün dünya yakından biliyor ve takdir ediyor.

Bölgemizde ve dünyada barışın tesisine yönelik çabalarımızı her seviyede sürdürmekte, barış çabalarına katkılarımızı devam ettirmekte kararlıyız.

Bunu, üzerimize düşen bölgesel, tarihi ve insani bir sorumluluk olarak görüyoruz.

Aynı anlayışla, medeniyetlerin yakınlaşmasına çok önemli katkılar sağlayacağına inandığımız Avrupa Birliği üyeliğimiz konusunda da samimiyetle çaba gösteriyoruz.

Zaman zaman uğradığımız haksızlıklara karşı dik duruyor, itirazlarımızı muhataplarımıza iletiyor, ama üyelik yolunda üstümüze düşeni yapmaya da devam ediyoruz.

Bu ayın 17’sinde gerçekleştirilen Türkiye-AB Katılım Konferansının Bakanlar düzeyindeki Beşinci Toplantısı’nda bu tutumumuzu, üyelik konusundaki ciddiyetimizi bir kere daha ortaya koyduk.

Dışişleri Bakanımız ve beraberindeki heyet müzakere sürecinin geldiği her yeni noktada AB yetkilileri ile görüşmeleri aynı kararlılık içinde sürdürüyorlar.

Ben de geçen hafta Avusturya’da bulunduğum süre içinde Avusturya Cumhurbaşkanı, Başbakanı ile bu konuları açık, net görüşme fırsatını buldum ve görüşlerimizi de kendilerine aktardım.

Bazı ülkelerin genellikle iç siyasi gelişmeleriyle bağlantılı olarak Türkiye’ye karşı takındıkları haksız tutumları kendilerine de ifade ettim.

İnanıyorum ki bu türden temaslar Türkiye’nin yoluna çıkarılan engellerin bertaraf edilmesine olumlu katkılar sağlayacaktır.

Sevgili vatandaşlarım...

Haziran ayı bizim için dolu dolu geçen yoğun bir ay oldu.

Her ay olduğu gibi bu ay da ülkemizin çeşitli köşelerine ziyaretlerde bulunduk, milletimize hizmet verecek birçok tesisi hizmete açtık, insanlarımızla kucaklaşma imkânı bulduk.

13 Haziran’da Sinop Havaalanını uçuşa, Erfelek Barajı, Emniyet Müdürlüğü Binası ve Durağan Spor Salonu’nu hizmete açtık.

TOKİ tarafından yapımı tamamlanan 281 konutu sahiplerine teslim etmek üzere Sinop’taydık.

Hemen ardından 14 Haziran’da Bursa’ya giderek Bursa Hafif Raylı Sistemi Doğu Etabı’nı hizmete açtık.

Yine TOKİ tarafından yaptırılan 1.569 konutun anahtarlarını sahiplerine teslim ettik.

Bir gün sonra, 15 Haziran’da bu defa İzmirlilerle buluştuk, Karşıyaka Kavşağı-Çiğli Otoyolu’nu hizmete açarak, 19 yıl önce temeli atılan ve İzmirlilerin yıllardır beklediği Çevre Yolu’nu tamamlamış olduk, bunun mutluluğunu İzmirli vatandaşlarımla birlikte yaşadık.

Yine 35 yıl önce kurulan ama daha sonra yakıt sistemi ekonomik olmadığı için yıllar boyunca atıl vaziyette bekleyen Aliağa Kombine Çevrim Santrali’ni yeniden ekonomimize kazandıracak olan Çift Yakıt Dönüşüm Projesi’ni de törenle devreye soktuk.

1.2 milyar kilovatsaat kapasiteli bu tesisin üretimini, yakıt sistemini doğalgaza çevirmek suretiyle 6 kat daha ucuz hale getirdik, yeniden işlerlik kazandırdık.

35 milyon Dolarlık kaynakla yapılan bu dönüşümün maliyeti sadece 1.5-2 aylık üretimle karşılanacak, 12 ay tam kapasiteyle güvenli üretim gerçekleştirilecek, ekonomimize 250-300 milyon Dolar bir girdi sağlanacaktır.

Değerli vatandaşlarım...

20 Haziran’da bu defa Trabzon’da 20 Avrupa ülkesinde faaliyet gösteren uluslararası bir firmanın projesi olan Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ni hizmete açtık.

21 Haziran’da Batman’daydık ve orada da Kasım 2006’da yaşadığımız acı sel felaketinde evleri yıkılan vatandaşlarımız için bir buçuk sene gibi kısa bir zamanda yapılıp bitirilen 1.237 adet afet konutunu sahiplerine teslim ettik.

Bunun yanında Milli Eğitim Bakanlığımızın, Sağlık Bakanlığımızın ve belediyelerimizin bölgedeki önemli tesislerini de hizmete açtık.

Batman Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösterecek 17 fabrikanın yine açılışını yaptık, 20 fabrikanın da temelini attık.

Batman için bu yatırımların ne kadar önemli olduğunu takdir edersiniz, bu yatırımlar Batman’ın çehresini değiştiriyor, değiştirecek.

GAP projesinin 2012 yılında tamamen devreye girmesiyle doğu illerimizde önemli bir canlılık yaşanacağı, bu bölgelerimizdeki kalkınma hızının hissedilir biçimde artacağı konusunda çok umutluyuz.

İnşAllah bu şehirlerimizin makus talihi artık değişecektir, bu güzel günlerin ilk işaretlerini şimdiden görüyor, hissediyoruz.

Bizim muradımız Türkiye’nin bütün şehirleriyle kalkınması, bölgesel gelişme farklarının ortadan kalkmasıdır, inşAllah önümüzdeki dönemde bu hedefimizi önemli ölçüde yakalayacağız.

Haziran ayı içinde her geçen gün büyüyen, gelişen savunma sanayimiz açısından çok önemli, çok değerli bir projeye, ATAK projesine de ilk adımı atmış olduk.

Bu proje kapsamında T-129 olarak bilinen, üstün niteliklere sahip, üstün hareket kabiliyetine sahip helikopterleri üretmeye başlayacağız.

Bu heyecan verici proje, savunma sanayi alanında son birkaç yılda gerçekleştirilen atılıma yeni bir boyut kazandırmış oluyor.

Göreve geldiğimizde 800 milyon Dolar seviyelerinde bir ciroya sahip olan savunma sanayimiz, 2007 yılı sonu itibariyle cirosunu 2 milyar Doların üstüne çıkarmış, ihracatını da 420 milyon Dolar seviyesine yükseltmiştir.

Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranı 2003 yılında % 25 seviyelerinde iken, 2007 yılı itibariyle bu oran % 42’ye kadar ulaşmıştır.

Bu oranı 2011 yılında % 50 seviyelerine ulaştırmayı hedefliyoruz.

Bunlar Türkiye için son derece önemli açılımlar, önemli ilerlemelerdir, emeği geçen herkesi bir kere daha kutluyorum.

Değerli vatandaşlarım...

Biliyorsunuz Haziran ayı boyunca Milli Futbol Takımımız hepimize tatlı ve tatlı olduğu kadar da heyecanlı, müthiş coşkular yaşattı.

Sporcularımızın Avrupa 2008 maçlarında gösterdikleri sıra dışı performans, sadece bizim değil, bütün dünyanın takdirini kazandı.

Maçların son anlarına kadar mücadeleyi bırakmayarak hedeflerine ulaşan gençlerimizin azmi, inancı, kararlılığı ve elbette kabiliyetleri her türlü takdirin üstündedir.

Ben de Viyana'da çeyrek final karşılaşmasında onları tribünden izleyenler arasındaydım.

Sadece bizler değil, bütün eksiklerine ve zorluklarına rağmen futbolcularımızın saha içindeki mücadelesinden ilham alan milyonlarca dünya insanı da ayyıldızlı takımımızla gurur duydu.

Ülkemizi başarıyla temsil eden milli takım ailemize, teknik heyetimiz ve futbolcularımıza, federasyon başkanımıza ve tüm diğer federasyon yetkililerimize burada bir kere daha teşekkür ediyorum.

Yarı finalde çok üstün bir oyun sergilememize rağmen bu kez olmadı.

Tarihinde ilk defa yarı final oynamak, ilk dörde girmek elbette milli takımımız için çok önemli bir başarıdır.

Ama çıkardığımız oyunla unutulmaz heyecanlar yaşatarak daha iyisini hak ettiğimizi de ortaya koyduk.

İnşAllah daha iyi başarıları hep birlikte kutlayacağız.

Bunlar Türkiye’nin aydınlık yarınlarının işaretleridir, çok daha güzel günler bizi bekliyor ve olacak diyorum, inanıyoruz ve olacak, başaracağız.

Bu duygularla sözlerime son veriyor, sizleri sevgiyle selamlıyorum.

Kalın sağlıcakla...


AK PARTİ Genel Başkanı ve Başbakan
R. Tayyip ERDOĞAN
taya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla