DARBE GÜNLÜKLERİ
3 Şubat 2004
Kara Kuvvetleri Komutanı ile beraber önce Doğu Aktulga'nın ailesine hem bayramlık, hem de başsağlığı için gittik. Sonra geri döndüğümüzde onların evinde çok özel bir konuşma yaptık. Ben denetlemeye gittiğim zaman hepsi Jandarma Genel Komutanlığı'nda toplanmışlar ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur onlara bana Salı günü takdim edilen hazırlıkları göstermiş ve yapılan üst düzeydeki bazı yöneticilerin konuşmalarına ait ses kayıtlarını dinletmiş. Bunların çoğu AKP'ye danışmanlık yapan kişilermiş ve Kıbrıs sorununu nasıl halletmeyi düşündüklerini ve bu konuda neler yaptıklarını anlattıkları kayıtlarmış.
Takdimin sonunda Hava Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı hemen 10 Mat'ta ihtilal yapalım diye bastırmaya başlamışlar. Kara Kuvvetleri Komutanı onları şimdilik frenlemiş ve bunun için daha zamanın uygun olmadığını beklememizi salık vermiş. Jandarma Genel Komutanı benimle görüşeceğini söylemiş ve dağılmışlar.
Kara Kuvvetleri Komutanı bu konudan çok rahatsız olmuş. Bana sen ne düşünüyorsun, dedi. Ben de düşüncelerimi anlattım. "Bir ihtilal için zeminin hazır olması gerekir, yani halk ihtilali istemelidir. 12 Eylül'de olduğu gibi ordu niye duruyor, ne zaman müdahale edecek gibi başlıklar basında yer almalıdır. İkincisi önceki ihtilallerde olmayan bazı özellikleri bugün yaşıyoruz. Ekonomimiz çok bozuk ve tamamen dışabağımlı. Eğer dışarıdan kredi alamazsak ekonomimiz çökebilir ve halk büyük sıkıntı yaşar. Bunun nasıl sorumluluğunu almaya hazır değiliz. Bir diğer konu da ABD bundan önceki darbelere destek vermesine rağmen bugün AKP'ye destek veriyor. Onların istemediği bir darbe veya hükümeti idame etmek çok zordur. Yani ABD'ye rağmen bu işlem olmaz. Diğer bir konu TSK içerisindeki birlik sağlanmış mıdır? Eğer bir ayrım varsa sonumuz tam bir felaket olacaktır. Bu nedenler ile darbeye henüz hazır olmadığımızı söyledim. Ama bu bizim eylemimize engel olmamalıdır. Biz Kıbrıs olaylarını takip etmeliyiz. Bizim en kuvvetli olduğumuz konu Kıbrıs konusudur. Bunlar eğer bu konuda açık verirler ve MGK kararları dışında bir hareket tarzı uygulamaya kalkarlarsa o zaman Genelkurmay Başkanı'na gidip, biz bu konuyu tasvip etmiyoruz ve sorumluluğu üzerimize alamayız, bu nedenle de bir basın bildirisi hazırladık, ya bizle beraber bu açıklamayı yaparız yahut da biz bu açıklamayı ve tüm düşüncelerimizi açıklayıp istifa ederiz, diyerek onun hareket tarzını öğreniriz. Eğer bize katılırsa bu açıklamayı hep beraber, yoksa yalnız başımıza yaparız. Bana göre bunun etkisi darbeden daha etkili olacaktır. Genelkurmay Başkanı da bu hareketten sonra yalnız kalacak ve istifa edecektir, dedim.
Kara Kuvvetleri Komutanı bu görüşüme katıldı. Esasen o da böyle düşündüğünü bana söyledi. Onun endişesi Şener ve Hava Kuvvetleri Komutanı'nın, biz onlar ile aynı fikirde olmazsak bizleri suçlayacakları ve bizim onlara engel olduğumuzu her tarafa yayacak olmalarıdır. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un amacı Kara Kuvvetleri Komutanı olmak. Bu nedenle de Yaşar'ın kuyusunu kazmakta olduğunu anlattı. Jandarma Genel Komutanı bana kalırsa biraz haksız ve haris davranıyordu. Kara Kuvvetleri Komutanı bana jandarma Genel Komutanı'nın bir senaryo dahilinde ve hükümet düzeyinde şimdiden teşebbüse geçtiğini ve amacının Yaşar'ın ekarte edilmesini ve bu konuda bir baskının hükümet tarafından Genelkurmay Başkanı'na yapılmasını sağlamak olduğunu düşünüyor. Kendisine Şener'in bu konuda faaliyette bulunduğuna dair bazı bilgilerin geldiğini söyledi. "Yaşar ile ilgili bir değil birkaç senaryo etrafta dolaşıyor. Benim hepsinden haberim var" dedi. Ben de eğer Yaşar için yapabileceğim bir şey olursa benim de haberim olsun, dedim. Sık sık bunları benim bilmemi istediğini bana tekrarladı.
Bu bilgiler çok özel bilgiler olmalarından dolayı benimle paylaşmasına çok müteşekkir olduğumu kendisine defalarca söyledim. Zannediyorum o da buna biraz mecbur kalmıştı. Zira ben yokken yaptıkları görüşmede diğer ikisi onu biraz fazlaca sıkıştırmışlardı.
Konuşmamıza darbe konusu ile devam ettik. Ben eğer bir darbe yapılacaksa bunun 2004 Aralık'tan önce yapılmamasını ve AB'nin vereceği cevaba göre AKP'nin zaten köşeye sıkışacağını ve o zaman halkın desteğini de alabileceğimizi söyledim. Benden bu konuda Hava Kuvvetleri Komutanı ve JGKK'nın bu amaçlarından onları vazgeçirmemi ve çocukça olan bu isteklerini bir mantık esasına oturtarak hayal yerine gerçeklere dayalı bir hareket tarzını seçmemizi söyledi. Ben de kendisiyle hemfikir olduğumu ve elimden geleni yapacağımı söyledim. Kara Kuvvetleri Komutanı kişilik olarak çok dürüst ve düşündüğünü açıkça söyleyen sinsi hesapları olmayan bir kişi. Bu nedenle onun söylediği her cümleye itimadım sonsuz ve artniyet aramam gereksiz. Yaklaşık üç saat konuştuk. Ama iyi ki konuştuk zira bu konuları ben kendi değerlendirmelerime göre tahmin ediyor ve rahatsız oluyordum. Zannediyorum her ikimiz de rahatlamıştık.
|