Mehmet Ali Birand'in yazısını okudum ve doğal karşıladım. O zaman insana sormazlar mı, Allah rahmet eylesin Okkır öldü, ama ailesinin durumu olmadığından cenazesini Belediye kaldırdı, Peki Okkır neyle suçlanmıştı? Cevap: Örgüte maddi destek sağlamakla ama kendi cenazesini kaldıracak kadar da durumu yokmuş!!

Erol Mütercimler ise Doğuş Üniversitesinde öğretim üyesi ve cok saygın araştırmacı yazar ve bu insanı bu örgütle bağlantılı olarak içeri alınıyor. Ben bu insanın o kadar konferanlarına katıldım ve beni en çok etkilediği şey ise araştırmada hiç bir şeyi söylemiyor. Böyle bir insanın örgüt ile ne ilişkisi olur!!

Medyaya her şey servis edıldı nerdeyse ve bence en onemlısı bu haberlerın hep Sayın Başbakanımıza yakınlığı ile bilinen gazetelerde yer alması ister istemez insanlar da soru işareti yaratıyor.

Aklımı en kurcalayan ise, Paşaların en üst rütbede iken darbe girişimi yapmayıp, emekli olup kenara şekilip, biraz kendileriyle ilgilencekleri dönemde bu örgüt ile ilişkilendirilmeleri.

Bu olay Darbe günlüklerinden yola çıkıldı fakat bu günlükleri yazdığı söylenen Paşa, bu Darbe Günlüklerinin kendisine ait olamdığını söyledi!!

AKP'ye kapatma davası açıldıgında herkez Hukuk'a ve savcılara demediğni bırakmadılar ve hatta Hukuk'un üstünlüğünü göz ardı ettiler ve demokrasiye uygun olmayan söylemeler içine girildi. Fakat bu davayla birlikte demokrasi ve hukuk üstünlüğü bir den arttı. İki tane olay var ama ikisi içinde söylemler farklı burdan şu sonuç çıkıyor ki, matematikteki gibi doğru bir değilmiş birden fazlaymış...