[Üç mevsim]

"""""Dönemin karanlığının kara gözlüklü simgesinin sorgulama kaydıyla gece yaşlı anneannem ve iki küçük kızımla yaşadığım evimizi kuşatması bütün toplumun tepkisini çekmiş, Türkiye ayağa kalkmıştı. Bu tepkiye zamanın siyasileri bile toplumu karşılarına almamak adına destek vermişlerdi. Olay tepki boyutunu aşmış, dönemin baskı ve keyfîliklerine karşı bir konsensüs oluşmuştu. Oluşan bu hava bütün baskıcıları zor durumda bırakmıştı. İyileşen bu havayı bozacak bir olay gerekliydi. O olay da gecikmedi. Ertesi gün Ahmet Taner Kışlalı hain bir saldırıyla öldürüldü. Cenaze töreninde İslâmcılar lanetlendi, o ve parti kapatma uzmanı meslektaşı Kocatepe'nin merdivenlerinden el ele çıktılar, hazirun onları alkışlarla karşıladı. Bomba yerine ulaşmış, ortalık yine karışmıştı. Gerilim, huzursuzluk aylarca sürdü. Ortalık sakinleşirse yeni kurbanlar hazırdı."""""

[b]Nuh Mete Yüksel'in gece yarısı Merve Safa Kavakçı'nın evini basması toplumda büyük tepkiye yol açtı, oluşan bu hava baskıcıları zor durumda bırakmıştı, bu havayı dağıtmak için derhal "İslamcıları" çamura boyamak gerekiyordu ve Ahmet Taner Kışlalı haince öldürüldü.. Olayın hemen sonrası malum "İslamcılar" çamura boyandı, o bahsedilen havadan eser kalmadı ve baskıcılar rahatladı. Ülkeyi kaosa sürüklemek ve mütedeyyin toplumu karalamak için yapılan bu çirkin eylemler tipik Ergenekon klasikleri.. Türkiye'nin kaderi olmuş bu kısır döngü...

Gündem Ergenekon olunca Kavakçı da analizini yapmış. Olaya bu açıdan samimi bir kalple bakmak çok mu zor arkadaşım...

"ismin benim için önemi yoktur" .. "Önemli olan başında taşıdığı başörtüdür" diyorsun o başörtüyü taşıyabilmesi için ortada bir insan hatta :-) bir bayan olması gerekiyor, kendine özgü kanlı canlı bir Merve Kavakçı. Hayaletler başörtüsü takamıyor.