Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-22-2008, 12:47   #1
Kullanıcı Adı
Beylerbeyi
Standart En Büyük Düşman Cehalettir
cehalet bir ulusu geriye götüren, sağlıklı karar vermesini engelleyen en büyük beladır. cahil toplumlar ezilmeye sömürülmeye mahkumdurlar. günümüzde medeni toplumlar!! kötü yönde kulandıkları akılları sayesinde cahil afrika ülkelerini sömürdüler. ülkemizde özellikle 19. ve 20. yüzyılda artan cahillikle beraber bir anda kendimiz 3.dünya ülkesi grubunda buluverdik.

öncelikle her şeye çok çabuk inan bir toplumuz. dinimizde hurafeler azımsanmayacak kadar fazla. delinin birinin yıllar önce uydurduğu şeyler günümüzde kutsal değer olarak görülüp tartışılmasına bile izin verilmiyor.

özellikle yaşadığım güneydoğu anadolu da cahil bırakılmış, kötü yetiştirilmiş çok sayıda din görevlisi görev yaptıkları bölgeyi de cahilleştiryor. yaklaşık bir ay önce yaşadığım bir olayı aktarmak istiyorum:

haziranın ortalarında babamın çalıştığı yere gittim, günlerden cumaydı. çalıştığı yer şehir merkezine 8 km uzaklıkta. cuma namazı için beş kişi işyerinin bulunduğu köydeki camiye gittik. cami oldukça küçüktü. cumayı farklı yerlerde kılmak hoşuma gider. küçücük köyün küçük camisine gidip abdestimizi alıp oturduk. bekle babam bekle imam cumaya başlamıyor. cemaate baktım başları eğik mellur mellur oturuyorlar. acaba ne oldu diye merakla beklerken imam gidp ezan okunulan mikrofonu aldı ve köye seslenmeye başladı: "laa memooo nerdesin cemaate baktım, göremedim seni çabuk camiyeee gell" ben şok olmuş vaziyette imama bakıyorum. imam da sürekli cemaate bakıyor içinden bişiler söylüyor. biraz sonra tekrar mikrofonu açtı ve adını şuan hatırlamadığım birini daha çağırdı. diğer camilerde cuma ha bitti ha biteceken biz daha hutbeye başlamadık. yaklaşık on dakika daha öyle bekledik. ne dini sohbet ne hutbe hiçbişi yok öyle bön bön duruyoruz. sessizliği ben bozdum. cuma kıldırmayı ne zaman düşünüyorsunuz? dedim. imam dan çıt yok. az sonra imam cemaati saymaya başladı. ottuzz altiii , ottuz yeddii, ottuz sekkizz, ottuz dokkuz, kırkk, kırk birr, kırkk ikii, kırkk uçç. tam 43 kişiymişiz. sonra beni işaret ederek: "sen yabancısın bu köyden değilsin" dedi sonra babamı ve diğer üç kişiyi gösterdi. 5 inizi de tanımıyorum, yabancısınız siz, bu köyden değilsiniz bu yüzden sizi sayamam dedi. kırrk uuçtiii 5 çıkardık kaldı sana ottuz sekkiz. demez mi? ve bombayı patlattı: "sayımız 40 ın altında olduğu için, bu şartlar altında cuma kılamayız hadi herkes evine" dedi. hiçkimseden çıt yok. imam ya sakallı ya, köydeki en büyük dini lider ya kimse açmadı ağzını herkes imamın dediğini doğru sanıyordu. ayağa kalkıp "cuma namazı için 40 sayısı aranmaz, cuma 3 kişiyle dahi kılınabilir dedim" kimm dinleerr?? hemen boşalıverdi cami. imamı diyanete şikayet ettim. ne yazık ki bazı bölgelerimizde yıllardır cuma namazlarında 40 sayısı arandığı için bazı cumalar kılınamıyor. halkta böyle benimsiyor.


önceleri islamdan anlamayan yöneticilerin başa geçtiği ülkemde böyle imamlar yetiştirildi. daha doğrusu imam yetiştilimedi! imam okulları kapatıldı, ilahiyat eğitimi almanın yolu zorlaştırıldı, eğitmden mahrum imamlar hurafelerle cemaati eğitmeye başladı. zekeriya beyazıt, yaşar nuri gibi adamlar ülkemizde islam konusunda ilk başvurulması gereken adamlar diye gösterildi. çok dikkatli olmalı, dinimizi böyle hurafelerden ayırmalıyız.

 

Beylerbeyi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder