Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-10-2007, 17:50   #2
Kullanıcı Adı
hayat
Standart namaz namaz namaz
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
Allah Resulü (a.s.) hastalandı. Sahabelerinden bir kısım halk ziyaret için yanına girdi, arkasından Allah Resulü (a.s.) oturduğu halde namaz kıldı. Hasta ziyaretine gelenler de ayakta dikilerek onun namazına uyup namaz kıldılar. Allah Resulü onlara: Oturunuz diye işaret etti. Onlar da oturdular. Namazı bitirdiğinde: "İmam ancak kendisine uyulsun diye imam yapılmıştır. Öyle olunca o, rükuya gittiği zaman siz de rükuya varınız, başını kaldırdığı zaman siz de başınızı kaldırınız. Oturduğu halde kıldığı vakit siz de oturarak kılınız" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 623

Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "İmam ancak kendisine uyulmak içindir. Öyle ise imama muhalif hareket etmeyiniz. O, tekbir aldığı zaman siz de tekbir alınız. O rükuya vardığı zaman siz de rükuya varınız. Semiallahu limen hamideh dediği zaman siz: Allahümme! Rabbena leke'l-hamd deyiniz. Secde ettiği zaman, secde ediniz. Oturduğu halde kıldığı zaman hepiniz oturarak kılınız."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 625

Aişe'nin (r.ah.) Ubeydullah b. Utbe'den (r.a.) rivayet ettiğine göre, Ubeydullah b. Utbe şöyle anlattı:
Aişe'nin huzuruna girdim ve ona: Allah Resulü'nün (a.s.) hastalığından bahseder misiniz? dedim. Evet diyerek şöyle anlattı: Peygamber'in hastalığı ağırlaştığı zaman, "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Hayır, seni bekliyorlar ey Allah'ın Resulü! dedik." (Öyle ise) benim için leğene su koyunuz" diye emretti. Su koyduk, o yıkandı. Sonra kalkmağa davranırken bayıldı. Sonra ayıldı. Yine: "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Hayır, seni bekliyorlar Ey Allah'ın Resulü! dedik. Yine: "Benim için leğene su koyunuz," buyurdu. Biz suyu koyduk, (oturup) yıkandı. Sonra kalkmağa davranırken yine bayıldı. Sonra ayıldı. Yine: "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Hayır, seni bekliyorlar Ey Allah'ın Resulü! dedik. Yine: "Benim için leğene su koyunuz" buyurdu. Biz suyu koyduk, o yıkandı. Sonra kalkmağa davranırken tekrar bayıldı. Sonra ayıldı ve: "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Hayır, onlar seni bekliyorlar Ey Allah'ın Resulü! dedik. O sırada halk mescitte Allah Resulü'nü yatsı namazına bekleyip duruyorlardı. Bunun üzerine Allah Resulü, halka namaz kıldırması için Ebu Bekr'e (haber) gönderdi. Haberci Ebu Bekr'e gidip Allah Resulü sana insanlara namaz kıldırmanı emrediyor dedi. Ebu Bekr (ki yüreği yufka bir zat idi): Ey Ömer! İnsanlara sen kıldır, dedi. Ömer ona: Sen bunu yapmaya daha layıksın cevabını verdi. (Allah Resulü'nün hasta olduğu) O günlerde halka namazı Ebu Bekr kıldırdı. Sonra Allah Resulü vücudunda hafiflik hissedip birisi Abbas olan iki kişi arasında öğle namazını kılmak için çıktı. Ebu Bekr halka namaz kıldırıyordu. Ebu Bekr Peygamber'i görünce geriye çekilmek için davrandı. Peygamber ona: Geriye çekilme, diye işaret etti. Peygamber kendisini götüren iki kişiye: "Beni onun yanına oturtunuz," dedi. Onlar Peygamber'i Ebu Bekr'in yanına oturttular. Ebu Bekr ayakta olduğu halde Peygamber'in namazına uyarak namaz kıldırıyordu. Cemaat da Ebu Bekr'in namazına uyarak namaz kılıyorlardı. Halbuki Peygamber oturduğu yerde namaz kılıyordu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 629

Enes b. Malik (r.a.) şöyle haber verdi:
Hz. Peygamber'in vefatı ile neticelenen hastalığı günlerinde Ebu Bekr kendilerine namazı kıldırıyordu. Nihayet (vefatının tesadüf ettiği) pazartesi günü oldu. Ashap(sabah) namazı içinde saf saf durmuşlardı. Allah Resulü Aişe'nin odasının kapı perdesini açtı ve ayakta durarak bizlere baktı. Yüzü Mushaf yaprağı gibi bembeyazdı. Sonra (onların namazda saf bağlayarak durduklarını görüp çok sevindi ve) tebessüm ederek güldü. Enes der ki: Biz namazda olduğumuz halde Allah Resulü'nün çıkışı ile sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekr, Allah Resulü'nün namaz kılmak arzusu ile çıktığını sanarak topukları üzerinde geri ilk safa ulaşmak için çekildi. Allah Resulü onlara eliyle: Namazınızı tamamlayınız diye işaret etti. Sonra (Aişe'nin odasına) girdi ve kapı perdesini indirdi. Enes der ki: İşte Allah Resulü göründüğü bu pazartesi günü vefat etti.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 636

Ebu Musa (r.a.) şöyle anlattı:
Allah Resulü (a.s.) hasta oldu. Hastalığı şiddetlenince, "Ebu Bekr'e söyleyin de halka namazı kıldırsın" buyurdu. Aişe Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekr pek yufka yürekli bir kimsedir. Ne vakit senin makamında durursa halka namaz kıldıramaz, dedi. Bunun üzerine (tekrar): "Ebu Bekr'e söyle namazı o kıldırsın! Şüphesiz ki siz Yusuf'un (a.s.) Sahibelerisiniz (yani onun günündeki kadınlar gibisiniz) " buyurdu. Böylece Allah Resulü hayatta iken Ebu Bekr halka namaz kıldırdı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 638

Sehl b. Sa'd Saidî'nin, anlattığına göre:
Allah Resulü (a.s.) aralarını düzeltmek için (bir kere) Amr b. Avf oğullarının yurduna gitmişti. Namaz vakti geldi. Müezzin (Bilâl) Ebu Bekr'e gelip: Halka namaz kıldırır mısın, ikamet edeyim mi? diye sordu. O da, evet, dedi. Arkasından Ebu Bekr namaza başladı. Halk namazda iken Allah Resulü çıkageldi. Safları yara yara birinci safa vardı. Onu gören cemaat el çırptılar. Ebu Bekr namazı kılarken başını çevirmezdi. Arkasındaki cemaat el çırpmayı çoğaltınca başını çevirdi ve Allah Resulü'nü gördü. Allah Resulü: "Yerinde dur!" diye kendisine işaret etti. Ebu Bekr ellerini kaldırıp Allah Resulü'nün kendisine olan bu emrinden dolayı Aziz ve Celil Allah'a hamd etti. Sonra Ebu Bekr birinci safa girinceye kadar geri gitti. Allah Resulü de ileriye geçip namazı kıldırdı. Sonra namazdan çıktı ve: "Ey Ebu Bekr! Sana emrettiğim vakit yerinde kalmaktan seni engelleyen ne idi?" diye sordu. Ebu Bekr de: Ebu Kuhafe'nin oğlu için Allah Resulü'nün önünde (durup) namaz kılmak layık olmaz, dedi. Allah Resulü cemaate dönüp: "Size ne oluyordu? El çırpmayı neden bu kadar çoğalttınız? Namazda iken her kim farklı birşey olduğunu görürse sübhanallah desin. Tesbih ettiği vakit elbette kendisine (imam tarafından) iltifat ve dikkat olunur. El çırpmak kadınlara mahsustur" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 639

Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.): "Sübhanallah demek erkeklere, el çırpmak kadınlara mahsustur" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 641

Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlattı:
Bir gün Allah Resulü (a.s.) bize namaz kıldırdı. Sonra namazdan çıkınca şunları söyledi: "Ey falanca! namazını niye güzel kılmazsın? Namaz kılan kimse, namaz kıldığı zaman nasıl namaz kıldığına bakmaz mı? Çünkü namaz kılan, ancak kendisi için namaz kılar. Vallahi ben önümden gördüğüm gibi muhakkak arkamdan da görürüm (yahut: Önümdekini gördüğüm gibi arkamdakini de muhakkak görürüm)."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 642

Enes b. Malik'in (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: "Rükuyu ve sücudu dosdoğru yapınız. Vallahi ben sizi rüku ettiğiniz ve secdeye vardığınız zaman arkamda iken de (yahut: sırtımın arkasından da) muhakkak görüyorum."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 644
hayat isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla