Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin, eşini örtünmeye zorladığı iddia edilen koca aleyhine açılan boşanma davasında başörtüsünü “sosyal şiddet” ve “çağdaş kıyafetlere aykırı giyim tarzı” şeklinde yorumlamasına tepki geldi.
Eski Savcılar, İlahiyatçı ve sivil toplum örgütü temsilcileri “çağdaş kıyafet tabiri asrın en komik tanımlamasıdır ve bu hiçbir zaman hukuki bir tabir olarak kabul edilemez” dediler. Türkiye'de başörtüsü takmayanlara değil, takanlara yönelik bir baskı olduğunu da kaydettiler.
“KARAR, TAHAKKüMCü ZİHNİYETİN YANSIMASI”
Mazlum-Der Genel Başkanı ömer Faruk Gergerlioğlu: “Karar, tahakkümcü bir zihniyetin yansımasını gösteriyor. çağdaş olmayan kıyafetin giyilmesi gibi kavramsallaştırmayla kararda ideolojik bir koku var. İdeolojik yorum katarak karar verilmesi doğru değil. Bazı baskıları görenlerin, başörtüsü gibi kangrenleşmiş bir yasak karşısında sessiz durmaları da ideolojiktir. Türkiye'de asıl sosyal şiddet başörtüsü yasağıdır. Yargı mensupları her türlü yasağı görmeliler. Herkes serbest olmalı. Kimse kimseye zorla bir şeyi giydirmek veya giydirmemek baskısıyla ortalığa çıkmamalı.”
TERSİ BİR DURUMU BASKI OLARAK GöRüYOR MU?
Ankara üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu: “Yargı mensuplarının bu kararlarının ileride istismar konusu olması ihtimalini unutmamalı. Yargıtay, ileride tam tersi bir uygulamayı da bir baskı sebebi olarak görebilecek mi acaba? Dolayısıyla mahkeme, verdiği kararlarda ideolojik olmaktan çok, tutarlı olmalı. Başörtüsü yasağı gibi baskının olduğu bir ülkede böyle bir karar üzücü bir gelişmedir. Yargının, ideolojinin esiri olması sonucunda verilen bu kararlar, Türkiye'de yargısal bir teoloji oluşmasına neden olmuştur. Yani yargı, halkın inancının nasıl olması gerektiğine karar verir hale gelmiştir. Bu hem çok üzücü, hem de çok komik bir durumdur.”
“YARGIYA GöRE MİNİ ETEK VE BİKİNİ çAĞDAŞLIK”
Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel: “çağdaş tabiri çok yanlış tabirdir. Kime göre çağdaştır. Mini etekle ulu orta dolaşmak, bikini ile dolaşmak çağdaş kıyafet midir? Maalesef bunlar çağdaşlık olarak algılanıyor. Olayın özü şu olması lazım; herkes, kıyafetini giymekte ve seçiminde serbest olması lazım. Hiç kimse kimseyi bir şeyi giymeye veya giymemeye zorlamamalıdır. Herkesin tercih özgürlüğü var. çankaya bölgesinde bazı insanların başörtülü temizlikçi bile çalıştırmak istemediğine şahit oluyoruz. Bu baskıcı anlayış her iki taraf için son bulmalı.”
“GEREKÇE GAYRİ CİDDİ”
Cumhuriyet eski Savcısı Gültekin Avcı: “çağdaş kıyafet tabiri asrın en komik tanımlamasıdır ve bu hiçbir zaman hukuki bir tabir olarak kabul edilemez. Demokraside insanlar kendi kıyafetini kendisi seçer, ona kimse karışamaz. Başörtüsü dinî bir vecibedir. Devlet buna karışamaz. Laikçi ve jakoben çevreler, başörtüsünün siyasi bir simge olduğunu sık sık vurgulayarak dini toplumsal alandan ekarte etmeye çalışıyorlar. Başörtüsüne Ergenekoncular mı karar verecek. Mühendisler Odası mı karar verecek? Hayır. Başörtüsü bireysel bir tercihtir. Buna yargı mensupları karar veremez. Yargıtay'ın kararı çok saçmadır, gayri ciddidir.”
HABERVAKTİM