Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-29-2008, 12:30   #17
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart Bir Beyin Hanımına Yazdığı Mektup..
Alıntı:
Kırık_Çocuk Nickli Üyeden Alıntı
herkesin muhabbetini ifade ettiği bi biçim vardır kimse bu adam gibi fakir edebiyatı yapmaya zorlanamaz...Herkes kendi gibi olmalıdır talha rümeysa kim ya.......
Böylesine güzel, böylesine derin bir içeriğe sahip bir mektubu "Fakir edebiyatı" olarak görmek, kusuruma bakmayın ama bence büyük bir gaflettir. Fakir edebiyatı, duyguların bir sömürüsü olarak karşımıza çıkar. Merak ediyorum, siz bu mektupta, fakir edebiyatına malzeme olacak nasıl bir duygu sömürüsü buldunuz? Bence bu eşsiz mektubu tekrar okuyun.

Duygu Hanım, böylesine güzel bir paylaşımı eşsiz yorumlarınızla bize aktardığınız için teşekkür ediyorum. +1



Alıntı:
Müntesip Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Kırık_Çocuk Nickli Üyeden Alıntı
herkesin muhabbetini ifade ettiği bi biçim vardır kimse bu adam gibi fakir edebiyatı yapmaya zorlanamaz...Herkes kendi gibi olmalıdır talha rümeysa kim ya.......
Hz Talha bin Ubeydullah,Talha, Cennetle müjdelenen on kişiden biri, İslâm'a giren ilk sekiz kişiden ve Hz. Ebubekir aracılığıyla müslüman olan beş kişiden biridir. Ayrıca, halife seçimini gerçekleştirmeleri için oluşturulan altı kişilik Ashab-ı ,Surâ arasında yer almış meşhur bir sahâbdir. Annesi, es-Sa'be bint Abdillah b. Mâlik el-Hadramiyye'dir (İbn Hişam, "es-Sîretü'n-Nebeviyye", I, 251, Mısır 1955; el-Askalânî, "el-İsâbe fî Temyîzi's-Sahâbe", III, 290;İbnü'l-Esîr, "Üsdü'l-Ğâbe fî Ma'rifeti's-Sahâbe", III, 85 vd. 1970).

Rivayete göre, Talha b. Ubeydullah, Busra panayırında bulunduğu bir sırada, oradaki bir manastırın rahibi: "Sorun bakayım, bu panayır halkı arasında, ehl-i Harem'den bir kimse var mı?" diye seslenir. Talha da: "Evet var! Ben Mekke halkındanım" diye cevap verir. Bunun üzerine rahip: "Ahmed zuhur etti mi?" diye sorar. Talha: "Ahmed de kim?" der. Rahip: "Abdullah b. Abdulmuttalib'in oğludur. Bu ay O'nun çıkacağı aydır. O, peygamberlerin sonuncusudur. Haremden çıkarılacak; hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicret edecektir. Sakın O'nu kaçırma" der.

Rahibin söyledikleri Talha'nın kalbine yer eder. Oradan alelacele ayrılarak Mekke'ye döner ve yakında herhangi bir olayın meydana gelip gelmediğini sorar. Abdullah'ın oğlu Muhammedü'l-Emîn'in peygamberliğini ilan etmiş oldûğunu ve Ebubekir'in de O'na tabi olduğunu öğrenir. Hemen Ebubekir'in yanına vararak rahibin anlattıklarını haber verir. Sonunda her ikisi birlikte Resulullah (s.a.v.)'a giderler. Talha oracıkta müslüman olur. (İbn Sa 'd, "et- Tabakâtü'l Kübrâ", III, 215, Beyrut; el-Askalânî, a.g.e., III, 291).

Birçok müslüman gibi, Talha b. Ubeydullah da İslam'a girdikten sonra müşriklerin eziyetlerine maruz kalmış, ama yolundan dönmemiştir. İslam'ın azılı düşmanlarından Nevfel b. Huveylid, Talha'nın müslüman olduğunu duyunca, Ebubekir'le onu bir iple biribirlerine bağlamış, uzun süre iplerini çözmemiş, Teymoğulları da bu duruma seyirci kalmışlardır.
Ashâbın zenginlerindendi. Zengin olduğu kadar da cömertti. Cömertliği sebebiyle kendisine "el-Fayyâd" denirdi. Vefat ettiği zaman, miras olarak bir hayli gayrimenkul, nakit para ve değerli eşya bırakmıştır. Rivâyete göre gayri menkullerinin tutarı otuz milyon dirhem, nakitlerinin tutarı iki milyon ikiyüz dirhem ve ikiyüz bin dinar idi. Sadece Irak'tan gelen yıllık geliri yüzbin dirhem civarındaydı
Bizi bilgilendirdiğiniz ve açılan konuyu destekleyici içerikle zenginleştirdiğiniz için size de ayrıca teşekkür ediyorum. +1
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla