Seyyid Nasrallah'tan İslam Ümmetine Büyük Vaad
Hizbullah’ın kuruluşundan bahsedebilir misiniz?
Hizbullah’ın kuruluşuyla doğrudan ilgisi olan şey İsrail’in Lübnan’a saldırısı ve bu ülkeyi işgali idi. Lübnan saldırısı İran Irak savaşında İran’ın Hürremşehri geri almasının ardından -ki bu evre tüm dünya tarafından İran’ın en büyük zaferi olarak görülüyordu zira Irak rejimi şehrin etrafında çok güçlü savunma hatları oluşturmuştu ve bu müstahkem mevziler Saddam’ın şehri tamamen ilhak etme niyetinde olduğuna işaretti- gerçekleşmiştir. Kimse Hürremşehr’in kurtarılacağını beklemiyordu, şehir özgürlüğüne kavuştuğunda İsrailliler, İslam İnkılabı’nın Filistin meselesine ilkesel bir önem atfettiğini ve kısa fakat çok anlamlı olan “bugün İran, yarın Filistin” şiarını da de göz önüne alarak “Eğer İran bu savaşı kazanır ve Irak rejimini mağlup ederse İran’a Filistin’in yolu açılacak ve Irak üzerinden kuvvetlerini bizimle savaşmak için Filistin’e sevk edecek” diye düşündüler. Bu İsrail’in varlığı için ciddi bir tehdit olacaktı. Ürdün; Amerika ve İsrail’in siyasetlerinin paralelindeydi ve İsrail için tehdit oluşturmuyordu. Suriye ise Hafız Esed’in yönetimi altında olmasına rağmen merkezi hükümet politikaları izleniyordu ve Suriye’nin İran’a İsrail’le savaşması için sınırlarını açması söz konusu olamazdı. Güçlü ve merkezi bir devlete sahip olmadan Şiilerin ve Sünnilerin güçlü olduğu ve içersinde Filistinlileri de barındıran yegane ülke Lübnan idi ve İran, Filistinlilerin ve Lübnanlıların yardımına gidebilirdi bu ülkeye.
Hürremşehr’in 1982’deki fethinden birkaç gün sonra Filistinlileri Lübnan’dan, Lübnan kuvvetlerini de ülkenin güneyinden çıkarma bahanesiyle İsrail’in Güney Lübnan’a saldırısı başlamış oldu. İsrail’in Güney Lübnan’ı işgalinden bir hafta sonra da İran, güçlerini Lübnanlı ve Suriyelilere destek olması için bölgeye gönderdi. Ordunun ve Devrim Muhafızlarının, ve üst düzey siyasi kişiliklerin -Doktor Ali Ekber Velayeti ve dönemin savunma bakanı olan General Selimi gibi- Suriye’ye gelmesiyle Hafız Esed ve Suriye’nin siyasi ve askeri makamlarıyla görüşmelerde bulunuldu ve bunun sonucunda İran’ın Ordu ve İnkılab Muhafızlarına ait 11 birliğinin Lübnan’a yerleşmesi kararı alındı. (bütün bunlar bir hafta içersinde gerçekleşti) Lübnan’da Suriyeli ve İranlı komutanlardan oluşacak bir ortak operasyon odası kuruldu ve İran’ın Suriye ve Lübnan’ı savunmak amacıyla savaşa girmesi için somut bir cephe hattını bizim yetkimize bıraktılar.
|