Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-09-2008, 04:19   #6
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart Sahur Özel :))
Madem merak ettiniz biraz anlatayım o eski sahurları. Eskiden hatırlarım, bir davulcumuz vardı, adam bir davul çalardı, vallahi şimdiki patlattıkları top sesi yanında hiç kalır. Öyle ses gelirdi. Genelde üç kişi olurlardı. Biri dediğim gibi davulu patlatırcasına çalar, diğeri de avazı çıktığınca maniler söyler, mahalleyi inletirlerdi. Üçüncü genelde paraları toplamakla meşgul olurdu.

Şimdiki gibi çekirdek aileler de yoktu o zamanlar. Teyzeler, dayılar hepsi iç içe. Mübarek şimdiki düğünlerde bile olmaz o kalabalık. Bayanlar kalkar, padişah sofrası gibi bir sofra hazırlardı. Ama görseniz, bir tek kuş sütü eksik. Hani bulunsa, onu da getirecekler. O misal. Ama o zamanın yiyecekleri de ayrı bir lezzetliydi. Dometes'in bile buram buram kokusu gelirdi.

Sonra kalkardık topluca sahura. Bir sohbet, bir muhabbet. Sormayın gitsin. Doyum olmazdı o sofranın keyfine. Sonra bahçeye inilip, sabahın en temiz havasını ciğerlerimize kadar çekerdik. Ondan sonrada camii faslı başlardı. Ama bir görseniz, şimdiki Cuma namazları bile azdır o kalabalığın yanında. Bütün mahalle toplanmış, herkes camii'de alırdı soluğu. O kalabalıkta da alnımızı secdeye götürmek ayrı bir keyif olurdu. Zaten omuz omuza verip namaz kılmanın tadı nerde bulunur ki?

Camiden çıkınca sabahın ilk ışıkları kendini gösterirdi. Mis gibi hava olurdu. Eve dönerdik ama şimdiki gibi uyumak yok öyle. Sabah namazı bitti mi, gün başladı demektir.

Peki ya şimdi öyle mi? Millete bir hal olmuş sanki. Davulcu deseniz korkar ki davul çala. Sosyetenin biri gider şikayet eder. Neymiş, uykusu bölünmüş hanımefendinin/beyefendinin. Mani deseniz, vallahi son 10 yıldır mani söyleyen davulcu duymadım ben. Bizim manimiz cep telefonlarının melodisi oldu. Onun sesiyle uyanır olduk. Ama o da erken çalmaz öyle. Sabah ezanına 45 dakika kala öter. Kalkarsın. Önüne bir çay, bir zeytin bir peynir. Ne sohbet ne muhabbet. Millet uykunun derdinde. Yer, hemen yatarsın. Cami deseniz, giderken biri görse "Ne işin var hemşerim bu saatte" der. Gariptir yani sabahın köründe camii'ye gitmek. En fazla imamla 3-5 cemaate eşlik edersin. Onlarında gözleri mahmur mahmur.

İşte böyle arkadaşlar. İnsan o eski günleri görünce şimdi nasıl demez "Ah o eski Ramazanlar" diye. Bizlerde iç çekiyoruz ama nafile.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla