Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-17-2008, 20:58   #1
Kullanıcı Adı
M-E-C-H-U-L
Post işte rasulullah aşkı budur.......
Dıhye-i Kelbî radıyallahü anh,

ticaret için uzak seferlere gider,



dönüşte,

Resulullah Efendimize

sallallahü aleyhi ve sellem



ve torunları

Hasan ile Hüseyin’e

radıyallahü anhüma



hediyeler getiriyordu.

Çok “Güzel” ve “Yakışıklı”ydı



Hattâ,

Cebrâil aleyhisselâm

Onun sûretinde gelirdi Resûlullaha

çoğu zaman



Bir gün, yine

Dıhye’nin sûretinde

Mescid-i şerîfe gelmişti.



Hasan ve Hüseyin,

Onu, Resûlullah’ın yanında görünce,

Dıhye gelmiş zannettiler.



“Acabâ ne hediye getirdi?” diye

minik ellerini Cibrâil aleyhisselamın

ceplerine uzattılar.



Çünkü Dıhye,

cebinden çıkarıp da verirdi

hediyelerini.



Lâkin elleri boş çıkınca,

Resûlullaha karşı “mahcup oldu”

büyük melek.



Oracıktan uzandı Cennete

Bir salkım “Üzüm” koparıp,

verdi birine.



Sonra bir “Nar” koparıp,

uzattı diğerine.



Çocuklar, tam yemeğe başlayacaklardı ki,

mescidin kapısında, fakir bir ihtiyar;

Ne olur, o meyvelerden bana da verin!

diye, seslendi çocuklara.



Çocuklar, ok gibi fırlayıp, bir anda

o ihtiyarın yanına koştular.



Biri, elindeki “Üzüm”ü uzattı,

diğeri ise “Nar”ı.



Fakir, tam meyveleri alıyordu ki,



Cebrail aleyhisselâm;

Durun, vermeyin sakın! O fakir zannettiğiniz kişi,

Şeytan’dır. Cennet meyvası ona haramdır!

diye seslendi çocuklara.



Bu îkazla geri döndü çocuklar.



Şeytan ise, rezil olarak

terketti o yeri.

__________________
mevlam okuyanlardan razı olsun.....:gul3::1a:

 

M-E-C-H-U-L isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder