Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-26-2008, 02:32   #5
Kullanıcı Adı
Katil
Standart
Bu siteye yazdımmı tam olarak emin değilim ama ben bu kavgayı "Öküz öldü, ortaklık bitti" kavgası olarak nitelendiriyordum.

Siyaset arenasında hiçbir şekilde tesadüflere yer olmadığını bilen bireyler olarak bu buluşma hepimizin aklında soru işareti oluşturmadı değil.

Hemde (sonradan geçmiş olsa bile) bir Ak Parti milletvekilinin oğlunun düğününde, başbakan ve Aydın Doğan'ın yanyana, ikisininde "nikah şahidi" olarak bulunması aklıma "acaba yeni bir buzağımı doğdu?" gibisinden bir soru getirdi ister istemez.

Aydın Doğan'ın nikaha davet edilmesini bir yana bıraktım, o kadar kişinin arasından şahid olarak tutulacak Aydın Doğan gibi haysiyetsiz biri "öylesine" mi seçildi? "Öylesine" mi başbakanla yanyana oturdu?

Yada daha düne kadar ağzına geleni sayan başbakanımız, "ıspatlayamayan şerefsizdir" diyerekten meydan okuduğu biriyle tesadüfenmi aynı portreye girdi?

Bence pozitif olmakla, partiye can-ı gönülden bağımlılıkla, "saf olmak" arasındaki ayrımı iyice gözden geçirmemiz gerekiyor!


Dipçik Notçuk: Kişisel görüşümdür! Hakaret edecek kadar küçülmemek kaydıyla her türlü muhalefete açığımdır!
Katil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla