Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-31-2008, 04:59   #2
Kullanıcı Adı
MehmetMert
Standart
Alıntı:
MehmetMert Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Birincisi: Bu para zaten benim değil. İyilik ettiğim için Allah, beni insanlara sevimli gösteriyor. İnsanlar da bundan etkileniyor, benden daha çok simit alıyorlar. Bu sayede gün boyu çalışanlardan bile fazla simit satıyorum. Hele mahallede Hasan Amca var, her gün iki simit alıp güvercinlere veriyor.

İkincisi: “ Ağaç yaş iken eğilir.”deniliyor. Şimdiden iyilik yapmayı öğrenmezsem büyüdüğümde hiç yapamam.

Üçüncüsü ise daha önemli: Büyüdüğüm zaman çok zengin bir işadamı olmak istiyorum. Zamanında yatırım yapmayanlar büyük işadamı olamazlar.

Nurhan Öğretmen, karşısında büyük biri varmış gibi dinliyordu:
- Bu sonuncusunu pek iyi anlayamadım, dedi.?
- Açıklayayım öğretmenim, dedi Ali. Şimdi, çok zengin olmadığım için, ancak günde bir simit parası kadar yardım edebiliyorum. Bundan fazlasını veremem. Allah, Cennet’i gücü kadar iyilik edene veriyor. Şimdi gücüm bu olduğuna göre Cennet’in fiyatı birkaç simit parası kadardır. Eğer zengin olmadan ölürsem birkaç simit parasıyla Cennet’e girebilirim. Bundan daha kârlı bir yatırım olur mu?
Bu yavru kadar farkına varsak paylaşmanın, bu yavru kadar idrak etsek; Allah'ın verdiğini nasıl harcayacağımızı. Bu yavru kadar cenneti isteyebilsek... "Veren el alan elden üstündür" diyerek elimizi açsak ihtiyaç sahiplerine. Acaba bunları yapmış olsak, memleketimizin dirliği düzenliği ne kadar hoş olurdu. İnsanların birbirine bakışı, saygısı, sevgisi ne kadar muazzam hale gelirdi. Allah'ım bir hikâye ile kurtulmak nasip eyle... En az bu bilinçte çocuklar nasip eyle...
MehmetMert isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla