Türkiye'de 1980 li yıllarda kendini gösterip, çeşitli odaklarıda bünyesinde barındırarak ve gördüğü iç ve dış destekle büyüyüp, 30 binden fazla canımızı yakan ve trilyonlarca lira maddi kayıbımıza neden olan pkk sorununa nasıl yaklaşmalıyız. Bu yazımda kısada olsa bu konuyu işlemeye çalışacağım, ve yaşadığımız sorunun adını koyup, sebeblerini ve çözüm yollarını belirlemeye çalışacağım.
Pkk sorunu ilk olarak bölgesel bir özellik göstermektedir. Güneydoğu Anadolu bölgesini sözde kürdistan hayali içerisinde, çizdikleri sınırların içerisine almaktadırlar, bununla birlikte bölge insanından da maddi ve manevi destek görmektedirler.Yalnız unutmamak gerekir ki, pkk ve onun uzantılarının ve diğer terör örgütlerininde yardımıyla Karedeniz bölgesinde de etkin olmak için 1996-1997 yıllarımda da faaliyette bulunduğunu ama başarılı olamadığının altını çizmek gerekir. Başarısızlığının en büyük nedeni bölge insanından destek görememeleridir. Pkk terörünün bölgesel olması onun tanımını yaparken zorlanmamıza neden olmaktadır. Bulunduğu bölgeden destek alması sorunun salt bir terör eylemleri dizisi olmadığının bölge insanının kendi adlarına bu örgütün özgürlük savaşçısı olduğunun, ezilen ve hakları olamayan bir etnik unsur olan Kürtlerin hak savunucusu olduğu sonuçları çıkarılmaktadır. Özellikle ülkemizdeki insan hakları ve özgürlükleri, demokratik işleyiş, parti kapatma davaları, laiklik tartışmaları, ermeni iddiaları..vb. gibi konular yüzünden hem iç hemde dış çevrelerce eleştirilen ülkemizin sanki birde kürt sorunu varmış gibi, meşgül edilmek istenmektedir. Yurtdışından sebebi ne olursa olsun bize olan bakış açısı bu şekildedir; ''PKK terör örgütüdür, ama onun kaynağı kürt sorunudur, bu konuda reformlar yapmanız gerekmektedir'' denmektedir. Sorun günümüzde bize kürt sorunu olarak kabul ettirlmeye çalışılmakta, hem iç hemde dış çevrelerce, Kürtler için reformlar yapmamız istenmektedir. Özellikle Pkk terörünün bölgesel olması, Güney Doğu Anadoludan beslenmesi, bu sonucun çıkması için yeterli sebep olmaktadır.
Günümüzde siyasal iktidarı sınırlayan etkenlerin arasında, ululararası kuruluşlarında girdiğini hesaba katarsak ve Türkiyenin AB üyelik sürecinde demokratikleşme çabalarını de eklediğimizde, reform konusunda gelen taleplere şaşmamamız gerekmektedir. Pkk terörünü nasıl kürt sorunu olup olmadığını anlayacağız, gerçektende ülkemizde 30 yıla yakın bir süredir yaşadığımız sorunun adı nedir. Nasıl çözmemiz gerekmektedir. Öncelikle yasalarımıza ve onların uygulamalarına baktığımızda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında herhangi bir ayrıma gidilmediği görülmektedir. Vatandaş bağı ile bağlı olmak ülkenin tüm hizmetlerinde yararlanmak için yeterlidir. Bununla birlikte dil meselesi gelmektedir. Türkçe resmi bir dildir. ulusal, uluslarası ve tarihsel nedenlerden dolayı okullarımızda ingilizce eğitimde verilmektedir. Kürtçenin bir dil olma özelliği ile olan tartışmalara girmeyeceğiz. Kürtler kendi aralarında istedikleri gibi zaten konuşagelmişlerdir. Yakın geleceğimizde kürtçe dil okullarıda açılmıştır. Yalnız kürtçenin yanında ülkemizde bir çok dil vatandaşlarımız arasında konuşulmaktadır; Zazaca, Boşnakça, Gürcice, Çerkezce vb. tüm bu dillerin herhangi bir talebi olmaksızın Kürtlerin geneli dilleri üzerinde baskı varmış gibi gösterilmek istenmesi, Türkiyenin uluslararası alanda zor durumda bırakılmak istenmesi yatmaktadır. Üniter devlet yapımız içerisinde resmi dilin dışında bir başka bölgesel bir dilin konuşulması, resmi işlerde konuşulmasının serbest bırakılması, kaanatimizce bölgenin hem ulasal senteze ulaşması engellenmiş olacak hemde bölgenin gelişmişliğinin önündeki en büyük engel olacaktır
Pkk terörü Anadolumuzun güneydoğusundan beslenmektedir, bu bakış açısında bölgede kürtler var, özellikle onlardan beslenmekte ve bu yollada sorunun kürt sorunu olarak adlandırılmaya çalışılması yüzeysel bir hayalperestlik olacaktır. Sorunun kaynağı bölgenin demografik, ekonomik ve sosyal yapısından kaynaklanmaktadır. Yaşadığımız sorun bölgesel bir gelişmemişlik sorunudur. Günümüzde artık bilindiği gibi, Pkk ve uzantıları bölgenin kaçakçılık faaliyetlerini, uyuşturucu ticaretini vb. yöneterek, dağa çıkan işsiz ve umutsuz gençlerin ailelerine maddi imkanlar sağlayarak, ailelerin gençlerini dağa gönderme konusunda yüreklendirmektedir. Bu Pkk açısından son derece başarılı bir çalışmadır. kendisine karşı oluşabilecek toplumsal baskıyı maddi menfaatlerle yandaş olarak çektiği ailelerce, toplumda ilk desteğini sağlamakta, onları kendisinin toplumsal desteği varmış görüntüsü vererek ilk savunma hattınıda kurmuş olmaktadır.
Özgürlük; ekonomik, siyasal, toplumsal liberalizmle mümkün olabilmektedir. Bölgenin demografik yapısı; ağalık rejiminin sürmesi, sanayileşmenin sağlanamaması, bölgeye giden yatırımcıların bir çok nedenden dolayı başarılı olamaması, bölgede sınır kaçakçılığının üst seviyelerde olması, devlet kuruluşlarında işlerin rüşvetle yürümesi, kısaca bölgede paranın kolay kazanılması ve kolay harcanması ve bu durumdan menfaati olanlar, bu durumun devamını istemektedirler. Bölge insanının bireyselleşememesi (bireyselletirilememesi) de sorunumuzun en önemli nedenini oluşturmaktadır.
Pkk, kürt sorununun özgürlük savaşçısı değildir; Ortada sorun olabilecek bir kürt meselesi yoktur. Bu yüzden günümüzde meclistede yer alan ve bölgeye özerklik isteyen, demokratik açılımlar isteyen ve kürt milliyetçisi olan parti (DTP)de. Savunduğu görüşlerin toplumsal gerçekliği ve karşılığı olmadığından başarılı olamayacaktır. Parti bölgenin gerçek sorununu alglayıp, bağımsız bir şekilde düşünmeye başlarsa bölgenin kaderinin değişmesinde tarihi bir misyon üstlenmiş olur. Aksi halde ise kapatlan onlarca partinin arasına ismini yazdırması kaçınılmaz olacaktır.
Pkk nın geçen günlere göre ve son günlerde gücünü artırmasının ve faaliyetlerine devam etmesinin nedeni olarakta, pkk'ın bir terör örgütü olamısının yanında artık ekonomik bir rant kapısı olamsında aramak lazım. Toplumdaki ekonomik gelişmeler (olumlu veya olumsuz) kendi karşılıklarını yaratılar, ham bölgenin gayri meşru ekonomik yapısı, hemde Kuzey Iraktaki devlet otoritesinin olmaması bölgenin ekonomik kaynaklarını böylece kontrol etmeleleri, gelişmelerini ve bu gelişmeyi devam ettirme ve bu rantı koruma amacıyla organize olmalarına yol açmaktadır. konunun siyasal boyutu uluslararası destek oluşturulmak içindir.
Pkk ile mücadele etmek isteyen Türkiye öncelikle örgütün ekonomik kaynaklarını hem içerde hemde dışarda (k.ırakta ve avrupada) kurutmak ve engellemek zorundadır. Aksi halde askeri
önlemler tek başına yeterli olmayacaktır. Bölgenin kalkınması artık günümüzde ekonomik güvenlik içerisinde ele alıması gerekmekte ve bölge insanın bireyselleştirlmesi için çaba harcanması gerekmektedir.
Not: ABD'nin pkk ya verdiği zımmi desteğin sebebini örgütün iran kolu olan pejakta aramak lazım
Fatih Bulut