Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-18-2008, 20:26   #4
Kullanıcı Adı
kariyb
Standart
Domuz dişisini kıskanmaz.
Etinden hastalık geçer hikayeleri ince mânâlara varmak kabiliyeti olmayan düşüncelerin yanlış izahlarından doğmuştur..
Her sırrın bahanesiz ve bahasız kullara verilmesine izn-i ilâhî yoktur... Onun için Cenab-ı Resûl (s.a.):
“Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz,” buyurmuştur.
Bu ilim, doğrudan doğruya bu ince manâlar ilmidir.
Dünyaya gelen, zâten, diğer ilimleri öğrenmek say-i fıtrîsine mâliktir. Zâten bu ilimleri yapmadan, diğer ilimleri öğrenmek güçtür.
Manevî ilimleri anlamak için, zâhiri ilimleri bilmek, hem de çok kuvvetli bilmek lâzımdır.
Zâten zâhiri ilimler, bâtınî ilimlerin, tezahür etmiş kısımlarıdır.
Bâtını çevirseniz zâhir olur, zâhiri çevirirseniz batın olur..
Bir çınar tohumunu düşününüz..
Tohuma bakarsanız, çınar içinde gizlidir.
Çınara bakarsanız, içinde tohum gizlidir.

Esmâlar zikredilirken, bir sıraya tabi’dirler.
Bu sıra, kul tarafından tertip edilmiş değildir.
Lâmekandan, kullara, bu sıra ile bildirilmiştir.
Bunlarda büyük hikmetler gizlidir.
Bir çok insanlar, esmâları tesbihat yaparlar.
Bir çokları esmâları tefsir ederler.
Bunlar zâhirî bir takım güzel adet ve izahlardır, iç tarafı, hakikat tarafı bambaşka; her insanın normal düşünce ve itikadını, vehleten inhiraf ettirecek mahiyette görülür.
Çünkü bu mıntıkada insan ruhu tamamen şeytanla birliktedir.
Şeytan bir nev'i tel'in edilmesine rağmen ilâhi bir emirle, gizli hududlara kulları sokmamak için, bir bekçi vazifesi görür.
O hâlde şeytanın da insanlara bir çok faydaları vardır.
Şeytan ne kadar tel'in edilmiş olursa olsun, saray-ı ilâhînin edebini kaybetmemiştir.
kariyb isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla